TL'deki Değer Kaybı Yeni Bir Küresel Finans Krizini Tetikleyebilir mi?

2021 yılı içerisinde Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybı yabancı ekonomistlerin de gündeminde. Zira, liranın içinde bulunduğu 'krizin' sadece Türkiye'yi değil gelişmekte olan ekonomilerde bir deprem etkisi yaratabileceği riski de dile getiriliyor.

Alman ekonomi profesörü Christian Kreiss, bu duruma dikkat çekenlerden birisi.

Euronews'te yer alan habere göre, Christian Kreiss, telepolis sitesinde kaleme aldığı makalesinde, Covid-19 salgını nedeniyle 2020 yılının mart ayında getirilen karantina uygulamalarının çok sayıda orta ve küçük ölçekli şirketin ekonomik gücünü zayıflattığı ve bir 'borç patlamasına' yol açtığını belirtiyor.

Lira krizinin küresel bir mali krize neden olabileceği uyarısında bulunan Christian Kreiss, bunu küresel ekonomide oluşan 'varlık balonu' ve Türk Lirası'nın rekor kaybına dayandırıyor.

Küresel borcun her zamankinden daha fazla olduğunu belirten Kreiss, bunun borç krizinin patlak verdiği 2008'deki seviyenin bile çok üstünde olduğuna dikkat çekiyor.

Aynı şekilde gayri menkul fiyatlarının da 2007'ye oranla çok daha yüksek olduğunu vurgulayan Kreiss, emlak fiyatlarının ciddi oranda yükselmesinin krize neden olduğunu hatırlatıyor.

Hisse senetlerinin de yine aşırı yüksek olduğunu belirten Kreiss'e göre tüm bu faktörler göz önüne alındığında 2008 yılından bile daha ağır olacak ikinci bir ekonomik kriz tehdidi söz konusu.

Kreiss, Türkiye'nin para birimi liranın yaşadığı krizin bu ikinci krizi tetikleyen faktör olabileceğine işaret ediyor.

Kreiss ayrıca, Türkiye'nin liradaki değer kaybı nedeniyle dış borçlarını ödemede zorlanması halinde bunun Türkiye ile sınırlı kalmayacağı uyarısında bulunuyor.

Türkiye'nin borcunu ödeyememesi de, Alman ekonomi profesörüne göre, uluslararası yatırımcıların gelişmekte olan ülkelerden ve gelişmiş ülkelerdeki borsalardan yatırımını çekmesi gibi zincirleme etkisinin olabileceğine dikkat çekiyor.

Güncel verilere göre Türkiye'nin 576 milyar dolar olan döviz borcu, gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 80'nine denk geliyor.

Lehman Brother örneğini veren Kreiss, o zaman iflas eden Amerikalı şirketin 613 milyar dolar borcunun olduğunu, şu an Türkiye'nin döviz borcunun da benzer bir seviyede olduğunu ve bunun da küresel bir krizi tetikleyebilecek bir neden olabileceğini söylüyor.

Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) bu yılın şubat ayında yayımlanan 'Küresel Borç Monitörü' raporuna göre, küresel borçlar, Covid-19 salgınının ekonomiler üzerindeki olumsuz etkisiyle 2020'de 281,5 trilyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Rapora göre Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında Çin'in ardından en çok borcu artan ikinci oldu.

Aynı raporda, küresel borç tutarının, geçen yılın sonu itibarıyla 2019'a kıyasla 24,1 trilyon dolar artarak 281,5 trilyon dolara yükseldiği yer almıştı.

Kur krizi her seferinde Türkiye'de yatırımları olan Avrupalı bankaları gündeme getiriyor.

Türk Lirası'nın değerinde yaşanan hızlı kayıp sonrası gözler Türkiye ile yatırım ve kredi ilişkisi bulunan Avrupalı bankalara çevriliyor.

Türkiye'de en büyük yatırıma sahip Avrupalı banka olan İspanyol BBVA hisseleri, geçtiğimiz günlerde ayların en düşük seviyesine gerilemişti.

Türkiye'de büyük çaplı yatırımları olan Fransız BNP Paribas ve Hollandalı ING grubunun da kurlardaki yükselişten olumsuz etkilenmesi bekleniyor.

Yapı Kredi Bankası'nın hissedarlarından olan İtalyan UniCredit ise hisselerini satarak Türkiye'de ayrılma sürecinde.

Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank for International Settlements) verilerine göre krediler anlamında da Türkiye'de en fazla iş yapan bankalarda başı 63 milyar dolarlık kredi ile İspanyollar çekiyor.

Onu Fransız, Alman, İngiliz, Amerikan, Japon ve İtalyan bankalar izliyor.

Popüler İçerikler

Dilber Yine Yürek Hoplattı: Yeni Pavyon Dansı Geldi!
Arzu Sabancı'nın "A" Harfli Ekmeğini Kesen Çalışanın 1 Mayısını Kutlayarak Hepimizi Güldüren Kullanıcı
Avukatı Doğruladı: Tutukluluğunun Devam Etmesini Kaldıramayan Dilan Polat İntihara Kalkıştı!
YORUMLAR
05.12.2021

He Tayyip sadece bizi değil gelişmekte olan ülkeleri de batır aq

05.12.2021

Büyüme için yandaşı yanı inşaatı seçince iş boka sardı. İnşaat üretim sektörünün aksine ancak bitince nakite dönüyor. Satamazsan borçlar elinde patlıyor. Bankaların ödü bokuna karışıyor. Yabancı yatırımcılar kaçacak yer arıyor. Yatırımcı emlak alsın diye faizi düşürdüler ama bu seferde kur sıçradı. İnşaat maliyetleri aldı başını gitti. Durma noktasına geldi. Evler milyonlar oldu. Satıl da durdu. İhracat ile dolar gelir sandılar ama ne üretiyorsun da ne satıyorsun geçen sene 1 döviz birime 1 birim ürün veriyorsan şimdi 2 birim vermen gerekiyor. Döviz gelse ne olur. Temel gıda maddeleri bile ithal edilir halde. Aslında uçuk kaçık bir dış borç yok ama cebinde 5 kuruş yoksa 5 lira bile büyük para. Yandaş zengin olacak diye biz ziyan olduk.

05.12.2021

Kanal İstanbul bu yüzden yapılacak. İnşaat sektörü yaşasın, Araplardan 3 kuruş döviz gelsin diye yapılacak. Olan bir sonraki hükümete olacak. 5 kuruş paran yok. Gelirin yok. Mecbur IMF kucağına oturacak. Kur böyle artmaya devam ederse dış borç iyice artacak, hiç ödenemez hale gelcek.

05.12.2021

Tetikleyemez kardeşim başka soru var mı? Amerika deli gibi dolar basıyor gelişmekte olan ülkeler nasibini aldı biz de başını aldık. Piyasadan dolar çekilince göreceğiz büllüğü gelişmekte olanlara bişey olmaz.

TÜM YORUMLARI OKU (7)