TİP Sözcüsü Sera Kadıgil'den Aile Bakanı'na Sert Tepki: 'Her 100 Kadından 81'i İstihdamda Yok'

Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın nafaka ve 6284 sayılı koruma yasasına ilişkin sözleri gündemden düşmüyor. Bakan Göktaş'a tepkiler çığ gibi büyürken, nafaka konusunda insanları doğru bir şekilde bilgilendirmediği iddia edildi. 

Bakan Göktaş'ın sözlerine tepki gösteren TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, ''Türk Hukuku'nda 'süresiz nafaka' isminde bir şey yok, onun adı yoksulluk nafakası. Boşanma sebebiyle yoksullaşan tarafa bağlanıyor. Şunu hiç sorgulamıyorlar, neden boşanma sebebiyle yoksulluğa düşen taraf her zaman kadınlar oluyor? Neden nafakanın 'mağdurları' hep erkeklerimiz oluyor? Bu soruna çözüm aramadan nafaka hakkına saldırıya geçmek kadar pervasızca ve cahilce bir şey olamaz' dedi.

Avukatlar, 'süresiz nafaka' olmadığını bunun hukuka da aykırı olduğunu anlatsalarda bir kesim gerçekleri saptırmaya devam ediyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 26 Temmuz günü medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile 75. Yıl Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde bir tanışma toplantısı gerçekleştirdi.

Tanışma toplantısında açıklamalarda bulunan Bakan Göktaş, nafaka ve 6284 sayılı koruma kanununa ilişkin sözleriyle tepki çekti. Göktaş, '6284 bizim önemli bir kanunumuz. Diğer yandan karardan kaynaklı bazı mağduriyetler doğuyorsa bunları ele almak lazım. Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız' dedi.

Konuşmasına 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde açılan bir pankartı anımsatarak başlayan Sera Kadıgil, "8 Mart'ta şahane bir afiş vardı, 'Mağdur erkek diyorlar bir gülme geliyor' diye. Bakan'ın açıklamalarını görünce aklıma ilk bu geldi'' dedi.

Cumhuriyet'ten İrem Karataş'ın haberine göre, ''Haksızların sesi o kadar yüksek çıkmaya başladı ki, insanların da kafası karışıyor'' diyen Kadıgil sözlerine şöyle devam etti: ''Türk Hukuku'nda 'süresiz nafaka' isminde bir şey yok, onun adı yoksulluk nafakası. Boşanma sebebiyle yoksullaşan tarafa bağlanıyor. Şunu hiç sorgulamıyorlar, neden boşanma sebebiyle yoksulluğa düşen taraf her zaman kadınlar oluyor? Neden nafakanın 'mağdurları' hep erkeklerimiz oluyor? Nafaka hakkı Aile Hukuku'nda bir yükümlülüktür. Bu soruna çözüm aramadan nafaka hakkına saldırıya geçmek kadar pervasızca ve cahilce bir şey olamaz.'

Kadıgil, "Nafaka hakkı ev içi görünmeyen emeğin somut bir kanıtından ibarettir" dedi ve şöyle devam etti:

'Bu ülkede kaç erkek çocuklarına bakmak için işini bırakıyor? Kaç erkek babası tarafından okutulmadığı için eşinin aldığı maaşla yaşamak zorunda? Kaç erkek evin içinde tecavüze uğramasına, dayak yemesine rağmen ekonomik özgürlüğü olmadığı için, baba evine dönse kabul edilmeyeceğini bildiği için o evliliği sürdürmüş? Kurmaya çalıştıkları ve 'aile yapısı' diyerek tapındıkları düzen, kadını ev içinde erkeğin bir hizmetçisi ve çocukların bir bakıcısı olarak indirgemek. Toplumda, iş hayatında yer almayan bir birey, onların kafasındaki 'makbul' kadın, 'kadınlarımız' dedikleri bu. Nafaka hakkına göz dikmeleri de bundan.'

Kadın istihdamı ve düşük ücretlere ilişkin sorunların altını çizen Kadıgil, "Nafaka dedikleri şeyin ortalaması Türkiye'de 500-600 lira. Bunun yüzde elliden fazlası tahsil bile edilemiyor'' diye konuştu.

Nafaka konusunda erkeklerin mağdur edilmediğini söyleyen Sera Kadıgil, ''Bu konu her gündeme geldiğinde cahil ve çirkince yorumlar görüyorum. 'İşlerine gelince eşitlik derler, işlerine gelince koca parası yemek isterler' gibi yorumlar. Herhalde şunu hiç değerlendirmiyorlar, otuz yıl boyunca sadece çocuğa bakmak için eve hapsedilmiş bir kadın, otuz yıl sonra gelen mecburi bir boşanmada nereden iş bulup da çalışacak. Bu ülkedeki her 100 kadından sadece 19'u kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda, bunun nedenini soran yok. Bu ülkede kadınlar erkeklerden üç kat daha az para kazanıyorlar, bunun nedenini soran yok. Ama yatıyoruz kalkıyoruz mağdur erkelerimiz için konuşmaya devam ediyoruz' diye belirtti.

Hüda-Par ve Yeniden Refah'lı vekillerin Aile Bakanı Mahinur Göktaş'ı ziyaretlerini gündemine alan Kadıgil, "Aile Bakanı bu açıklamayı yapmadan önce Hüda-Par ve Yeniden Refah vekilleri kendisine ziyaretlerde bulunmuş. Hüda-Par vekilinin attığı bir tweet var. Aile Bakanı'nın aile kurumuna ilişkin hassasiyetleri Hüda-Par'ı umutlandırmış. Sayın Bakan'ın kıymetli konuklarının kadın politikaları neyse, kendisi de kadın olan bir Aile Bakanı'nın politikaları da o. Bunları duymak acı verici" dedi.

6284'e yönelen eleştirileri haksız bulduğunu ifade eden Kadıgil, 'Tekil örneklerin peşinden giderek mevzuat düzenlemesine gidilemez. 6284'ten şikayetçi kadın varmış. Birincisi nerede? Nadir olarak böyle bir durum varsa bile bu şunu demeye benziyor: Cinayetten haksız yere yatanlar var, o zaman insan öldürme suçunu çıkartalım Türk Ceza Kanunu'ndan. Atanmış sayın bakanlar insanlara zarar veren mevzuatlarla ilgileneceklerse dönüp daha geçen hafta torba yasayla meclisten çıkan ve kadına  çocuğa yönelik pek çok şiddet failini sokağa salan af yasasına bakabilir ya da cumhurbaşkanına hakaret suçlarının derdine düşebilir' diye konuştu.

Dehşete Düşüren Olay: 16 Yaşındaki Çocuk Tabancayla Annesini Öldürdü

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
28.07.2023

İnancı Taliban ile aynı çizgide olan bir partinin aile ve eğitimden anladığı ne olabilir başka?!

28.07.2023

aile bakanının tipe bak... conjuiring 4 aq..

Pasif Kullanıcı
28.07.2023

Conjuiring gelse korkar 😅

28.07.2023

af demişken geçen hafta dışarı salınan bir sürü uyuşturucu satıcısı da cabası

TÜM YORUMLARI OKU (12)