Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlarından olan Saracoğlu'nun kapak olmasındaki en büyük etken, Türkiye'nin dönemin süper güçlerinden birinin (ABD-SSCB-Nazi Almanyası) yanında olmasının bölgeye getireceği yeni düzenin önemi idi. Türkiye, 2. Dünya Savaşı'nda iyiden iyiye geri çekilmeye başlayan Almanlara mı, Pearl Harbour'da ağır darbe yiyen ABD'ye mi, yoksa Berlin'e doğru ilerlemeye başlamış SSCB'ye mi sadık olacaktı? İşte bu önemli karar; dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu tarafından verilecekti. Time, başbakanı şöyle anlatıyordu: “Saraçoğlu, ABD’nin siyasi arenasında kendine kolayca yer bulacaktır. ABD’yi, Amerikalıları, Amerikan otomobillerini, sigaralarını, filmlerini, hükümetini seviyor. Avrupalı liderlerin aksine ulaşılabilir, resmi değil, kalpten ve dolaysız.”