TikTok'u Son Dönemlerde Ele Geçiren Lucky Girl Sendromu Nedir? Toksik Manifest Aslında Nelere Sebep Olur?

Hem Türkiye'de hem dünyada son dönemlerin en çok kullanılan popüler sosyal medya platformu TikTok. Hem içerik skalasının genişliği, hem algoritmanın kişi hareketlerine göre çok hızlı şekillenmesi kullanıcıları bir bir içine düşürüyor. Eh tabii tüketim kadar üretim de mevcut. Bir anda patlayan akımlar sayesinde fenomen olabilirsiniz. Bu patlayan akımlardan bir tanesi de özellikle yabancı TikTokerların paylaşmış olduğu 'Lucky Girl Sendromu'. Esasında manifest yöntemine dayanan Lucky Girl Sendromu nedir? Gelin birlikte bakalım...

TikTok son dönemlerde aldı başını gitti bildiğiniz gibi. Yerli, yabancı fark etmeksizin pek çok içerik üreticisinin her alanda kendini göstermeye çalıştığı platform, en dikkat çeken sosyal medya mecrası olarak karşımıza çıkıyor.

Algoritmasına dayalı olarak içeride ne kadar vakit geçirdiğinizi anlamadığınız ve kaydırma refleksini 'binge watching' yani tıkınmalı izleme hareketine döndüren bu olay bizleri dijital obezler haline getiriyor.

Her yaş kitlesine hitap eden uygulamada ünlüler, bilgi içerikleri, eğlence içerikleri ve pek çok akım yer alıyor. Bu da izleme aktivitesini daha da uzatıyor.

TikTok'un son dönem trendlerinden biri ise Lucky Girl Sendromu yani şanslı kız sendromu. "#LuckyGirlSyndorme" tagi altında 600 milyondan fazla görüntüleme alan bu akımın videolarının teması şu; "Ne kadar kötü gözükürse gözüksün, her şey benim için her zaman yolunda gidiyor."

Kafanız mı karıştı? Tamam gelin sizler için biraz daha detaylandıralım bu konuyu.

Kendilerine yeni bir baş etme yöntemi bulan kullanıcılar, manifesti günlük hayatlarına uyarlıyorlar gibi düşünebiliriz. Yani üzerine çok düşünmeden günlük olumlamalar yaparak isteklerini ve hayallerini gerçekleştirebileceklerine inanıyorlar.

Lucky Girl Sendromu Nedir?

Dünyanın tepetaklak yuvarlanarak bir uçurumdan düşüyor olduğunu düşündüğümüz son dönemlerde, hayatımızda yolunda giden ne kadar olay var? Elbette her şey kötü diyemeyiz ama pesimist yönümüz, olaylara iyi yandan bakmamızın imkansız olduğunu fısıldayıp duruyor. İşte TikTok'un yeni akımı Lucky Girl Sendromu bu algıyı tersine çevirmek için, çekim yasasını kullanan ve işe yaradığını söyleyen kullanıcılarla dolu. 

Aslına bakarsanız düşünce olarak 'şanslı olduğuna inanırsan, şansı kendine çekersin' fikrini benimsiyorlar. Pesimist yaklaşımı bir kenara bırakarak optimist bir pencereden baktıkları takdirde, çekim yasasının kendilerini ödüllendireceğini düşünüyorlar. Yani bu görüşe göre çekim yasası, kendi zihninizi neye odaklarsanız bunu hayatınızda somutlaştırıyor.

TikTok kullanıcıları bu konuya son derece adapte olmuş. Türkiye'de genel olarak "garibanın yüzü gülür mü?" bakış açısı olduğu için manifest olaylarına inanan insan sayısı çok az. Ama yabancı kullanıcılar içinizdeki frekansın değişmesinin, bunun değişebileceğine inanmanızın her şeyi yoluna soktuğunu söylüyor.

Akım altında video çeken tüm kullanıcılar, düşüncelerin hayatınızı şekillendirdiğini ifade ediyor. Lucky Girl Sendromu akımı altında kimse üzgün, melankolik ve bunalımda olan şanssız kızlar olmuyor, artık güçlü ve şanslı hale bürünüyor.

Akımı her ne kadar destekleyenler olsa da bu konuda olumsuz tepkiler verenlerde mevcut. Bu durumun bilimsel bir görüşten tamamen bağımsız olduğunu ifade edenler, hayatını çok büyük zorluklarla geçirmeye çalışan insanların yeterince olumlu yaklaşım sergilemediği konusunda kendilerini suçlu hissedeceği düşüncesine sahip.

Bu noktada gerçekten zor bir süreçten geçenler bu fikir çatısı altında kendilerini yetersiz görerek, zarar verme eğiliminde bulunabilir.

E biz aldık, kabul ettik 777 ama; olumlama kullanarak manifest yapmanın ve çekim yasasını etkilemeye çalışmanın pratikte bir karşılığı var mıdır?

İşte bu noktada devreye çekim yasası ve evren değil psikoloji giriyor. Psikolojik araştırmalar ise ikiye bölünmüş durumda; bir taraf kendini olumlamanın ve hedefleri bir görsel meta haline getirmenin yanında aktif bir çaba olmadığında her şeyin geri tepeceği kanısında. 

Diğer yandan ise olumlu yaklaşımda neyin yanlış gittiğini daha keskin bir gözle görüp, işin olumsuz yanlarını daha kolay düzeltilebileceği şeklinde düşünüyor. Sorunun köküne ulaşarak onu ortadan kaldırmak başarıya daha kesin ve emin adımlarla ilerlemeyi sağlayacak asıl detay oluyor. Aynı zamanda araştırmalara göre olumlu ve iyimser yaklaşım, daha uzun ve sağlıklı bir hayat vadediyor. Sebebi ise endişe ve stresi azaltıyor olmasıyla alakalı.

Vogue Teen’e bu konu hakkında yorum yapan terapist Eloise Skinner bu durumun insanlara yardımcı olabileceğini düşünürken, New York Üniversitesi'nde Psikoloji Profesörü PhD Gabrielle Oettingen işin tamamen ters tepeceği düşüncesinde.

Eloise Skinner: 'Varoluşçu bir bakış açısından, her şeyin her zaman yolunda gittiğine inanmak, temel güven adı verilen daha büyük bir teoriye bağlanabilir. Bununla, insanlar, olumsuzluk önyargısını yenmelerine yardımcı olan bir inanç ve güvenlik duygusuyla dünyada hareket ederler.'

New York Üniversitesi'nde Psikoloji Profesörü PhD Gabrielle Oettingen: 'Lucky Girl Sendromu son derece kusurlu. Bazıları için içinden çıkılamayan sorunlar baş gösterdiğinde ve işler yolunda gitmediğinde, Lucky Girl Sendromu kendilerini suçlamalarına yol açacak.'

Bu İçerikler de İlginizi Çekebilir

TikTok'ta Viral Olan 'De-Influencing' Akımı Nedir?
TikTok'ta Kemal Kılıçdaroğlu'nun Dürüstlüğüne Gönderme Yapılan Esprili Videolarla Yeni Bir Akım Başladı
TikTok’ta Sevgilisinin Makyaj Videosunu Seslendiren Kullanıcı İltifatlarıyla Kıskançlık Krizleri Yaşattı!

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
25.04.2023

ne okudum ben ya hiç bişi anlamadım beynim yandı 🤯

28.04.2023

Okuduklarımdan fazla bir şey anlamadım ama insanlığı maymun ederek tersine evrim yaşandığına dair şüphelerim daha da güçlendi.

25.04.2023

Osur osur ipe diz

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ