Tıbbın Sembolü Haline Gelen, Sonsuz Bilgeliğin ve Şifanın Kaynağı Olarak Vücut Bulmuş Yılan Kadın: Şahmeran

Yeryüzündeki tüm yılanların Şahmeran'dan türediğine inanılır, tüm yılanların atası olur kendisi...

Şahmeran, Mezopotamya'da doğmuş ve yüzyıllarca süregelmiş bir efsanedir.

Her yerde farklı şekillerde bilinen bu efsane iyiliğin iyilikle, kötülüğün kötülükle karşılık göreceğini anlatan; bazı anlatımlarda da çok büyük bir aşkın ölüme neden olmasından bahsetmektedir.

Bu efsanelerden birinde adı geçen Cemşab'ın, Şahmeran ile tanıştıktan sonra bilgeliğiyle ve şifalı yönüyle bildiğimiz Lokman Hekim olduğuna dair efsaneler söz konusu olsa da gerçek midir bilinmez...

Efsanelerden birinde Şahmeran yer altında yılanlarıyla beraber yaşayan ve liderlik yapan, zararsız bir canlıdır.

Cemşab isimli bir adam arkadaşları tarafından bir kuyuda ölüme terk edilir. Kuyuda ölmeyi beklerken gözüne kuyunun yan tarafında bir delik ilişir. Kurtulma umuduyla deliği genişletir. Hayretler içinde Şahmeran’la tanışır.

Günlerini Şahmeran'la yer altında geçiren Cemşab bir süre sonra dışarı çıkmak ister. Ona çok alışan Şahmeran kalması için ısrar etse de varlığını kimseye anlatmaması şartıyla Cemşab'a engel olmaz.

Cemşab sırrını kimseye anlatmaz. Ama dönemin padişahı hastalanır ve iyileşmesinin tek yolu Şahmeran'ın etini yemesidir. Vezir Şahmeran'ı gören kişinin dersinin suda parlayacağını biliyordu ve zorla herkesi hamama götürür.

Cemşab hamama gitmek için direnince vezir onu gizlice hamamda yakalar...

Sonunda zorla yerini öğrenen vezir gidip Şahmeran'ı yer altından çıkarır. Öldüreleceğini bilen Şahmeran son bir kez Cemşab'ı görmek istediğini ve sonrasında kaderi olan ölüme razı geleceğini söyler.

Vezir kabul eder ve Cemşab'ı getirir. Şahmeran ölmeden önce iyilik uğrunda ölmek ister. Cemşab'a etinin suyunun üçe bölünmesini istediğini söyler. İlk suyu vezirin, ikinci suyu padişahın ve üçüncü suyu Cemşab içecektir.

İlk suyu içen vezir ölür, ikinci suyu içen padişah iyileşir ve üçüncü suyu içen Cemşab ise Şahmeran'ın tüm bilgeliğine erişmiş olur. Şahmeran ölmeden önce bile iyilik yapmak istemiş bir kadın olarak ölmüştür.

Bir diğer efsane de tamamen aşkın bize bu kültürdeki yerini gösterir nitelikte...

Şahmeran belden altı yılan şeklinde çok güzel bir kadındır ve bir mağarada yılanlarıyla beraber barış içinde yaşamaktadır. Bir gün Tahmasp adlı gencin yolu bu mağaraya düşer. Karanlık mağara Şahmeran'ın ışığıyla aydınlanır.

Güzeller güzeli Şahmeran'dan Tahmasp gözünü alamaz. Oysa çevresinde irili ufaklı bir sürü yılan vardı. Tahmasp'ı gören Şahmeran ona tutulur ve orada kalıp misafiri olmasını ister. Onu rahat ettirmek için her şeyi yapar.

Zamanla Tahmasp'ın evine ve ailesine özlemi artınca gitmek ister. Şahmeran ona ihanet edeceğini düşündüğü halde onu çok sevdiği için gitmesine izin verir, sadece ne olursa olsun Tahmasp'a suya girmemesini söyler.

Tahmasp sözünü tutar bir ülkesinde düzen kurarak ve arada Şahmeran'ı görmeye giderek yaşamaya devam eder.

Bir gün kral hasta olur ve kötü veziri tek çözümün Şahmeran'da olduğunu iddia etmektedir. Vezir herkesi suya sokarak onu gören kişiyi bulmak ve aslında esas isteği olan Şahmeran'ın sonsuz bilgeliğinin peşindedir.

Suya sokulan Tahmasp'ın vücudu yılan derisi gibi pul pul olur ve ona işkence eden vezir Şahmeran'ın yerini öğrenir. Tahmasp ve Şahmeran kralın huzuruna çıkarılınca, Tahmasp'ın utancını gören Şahmeran üzülür.

Şahmeran kuyruğundan yiyenin bilge olacağını, kafasının etinden yiyenin de ölümle yüzleşeceğini söyler. Bunu duyan vezir atılıp onu öldürür ve kuyruğundan bir parça yemeye koyulur ve oracıkta ölür.

Sevdiğinin ölümüne dayanamayan Tahmasp, fedakarlık yaparak vezirle aynı anda Şahmeran'ın kafasından bir ısırık almıştır.

'Bu topraklarda aşklar ölmünedir' diyen Şahmeran olacakları tahmin ederek gitmeden sevdiği adama sonsuz bilgeliğini bırakmak istemiştir. Sevdiği olmadan yaşamak istemeyen Tahmasp'a sevdiğinin son hediyesi bu olur.

Kendisi kadar güzel bir kalbi olan iyilik timsali bu kadın ölmeden hemen önce bile sevdiğini düşünen harika bir varlıktır. 

İşte Şahmeran'ın hikayesi böyledir. Fedakarlık dolu bir aşk hikayesi de denebilir bu efsane için...

Popüler İçerikler

Narin Güran Davasında Anne Yüksel Güran İfade Verdi: "Namusuma Leke Sürdüler, Beni Burada Asın"
MasterChef Jürileri Somer Şef ve Mehmet Şef'ten Köfteci Yusuf Çıkışı: "Bunu Deli Bile Yapmaz!"
Ayrılmalı mı? Arda Güler'e Milan Karşısında da Şans Vermeyen Ancelotti'ye Tepki Yağıyor!