CD Projekt Red'in oyun dünyasına adeta armağanı olan The Witcher 3 çıkışının üzerinden geçen yıllara rağmen hala popülerliğini koruyor. Geralt of Rivia'nın ayak izlerini takip ederek büyülü diyarlarda akıl almaz maceralara atıldığımız oyun hakkındaki ilginç bilgilere gelin bir göz atalım.
Polonya merkezli oyun stüdyosu CD Projekt Red The Witcher 3'ü ortaya koyma sürecinde hala pek de büyük bir şirket sayılmaz. The Witcher kitap serisinin haklarını Polonyalı yazarından satın alan şirket her oyunda çıtayı biraz daha yükseltti. The Witcher 3 için ise deyim yerindeyse varlarını yoklarını ortaya koydular.
Esasen 15 Aralık 2014'te çıkış yapması planlanan oyun bu tarih çok yakınken ertelendi ve 18 Mayıs 2015'te oyuncularla buluştu. Bu ertelemenin sebebi geliştiricilerin 5.000'e yakın irili ufaklı hatayı elden geçirmek istemesiydi, bu esnada kamera açıları da ciddi oranda elden geçirildi ve dövüş sistemi de düzenlendi. Ne diyelim, keşke aynı özeni Cyberpunk 2077 için de gösterselerdi...
Örneğin görseldeki karakter 'Durden the Tailor' açıkça bir Fight Club referansı. Kendisini farklı şehirlerdeki dövüş kulüplerinde şampiyonluk kazanmaya çalıştığımız bir görevde tanıyoruz. Kill Bill'deki Hattori Hanzo ustaya bir gönderme olan Hattori adlı, kılıç yapmaya tövbe etmiş bir elf demirci de oyundaki göndermelerden yalnızca biri.
Üstelik pek çok oyunda göre göre alıştığımız kendi büyük ancak içi boş haritalardan da değil. Her köşesinde etkileyici bir yan görev ve etkinlik bulunan bu haritayı atla baştan başa geçmek isterseniz gerçek hayatta 40 dakikanızı ayırmanız gerekecek.
Efsane serinin yazarı Andrzej Sapkowski CD Projekt Red'e serinin haklarını teslim eden bir anlaşma imzaladığında muhtemelen serinin bu kadar popüler olacağını düşünmemişti.
The Witcher evreninin en güçlü büyücülerinden olan Phillipa Eilhart The Witcher 2'nin sonundaki bir olay sebebiyle kör olmuştu. The Witcher 3'te ise onu gözlerine bant sarmışken görüyoruz ancak CD Projekt Red tarafından yayınlanan bazı konsept çizimlerinde büyücünün boş göz yuvalarının yerlerinde değerli taşlar olmasının planlandığını görüyoruz.
Oyun geliştirme aşamasındayken ekip Geralt'a düşmanlarının içini ve zayıf noktalarını görmesini sağlayan bir odak modu vermeyi planlıyordu. Geralt böylece bu noktalara saldırarak çok daha ölümcül sonuçlar elde edebilecekti ancak bu sistemden sonrasında vazgeçildi.
The Witcher'ın ünlü kart oyunu Gwent'in başında çoğu kez ana oyunu bırakıp saatler geçirdiğimiz bir gerçek. Gwent fikri ve oynanışı ise kıdemli oyun tasarımcısı Damien Monnier'in aklına küvette rahatlamış biçimde yatarken gelmiş.
Hindarsfjall ve An Skellig arasındaki bölgeyi gece 01:00 civarında ziyaret ederseniz hayalet bir gemi ile karşılaşabilirsiniz. Ancak çok dikkatli olun zira bu karşılaşmanın süresi birkaç saniyeden uzun değil.
Her köşesinden detay fışkıran bu muazzam oyun için şaşırtıcı değil ancak bunların 30 bini aşkının yalnızca diyaloglar için olması biraz şaşırtabilir!
Böylesi bir daha zor gelir...