Bir zamanlar, hayranlıkla izlediğimiz film veya diziler bir zaman sonra bize eskisi kadar iyi gelmeyebiliyor. Hatta bazılarının aslında iyi filmler olmadığını, toksik ilişkiler veya davranışlar içerdiğini sonradan fark edebiliyoruz. Bu hissi yaşatan yapımları sizler için derledik! 👇
Not: İçerik, izleyici yorumlarına dayanmaktadır.
'Bu filme Grinin Elli Tonu'nun Polonya versiyonu diyebiliriz. Ancak Grinin Elli Tonu'nun BDSM'yi aslında istismarcı bir ilişki olarak tasvir ettiğini hatırlıyor musunuz? Evet, 365 Gün daha da kötü. Filmin gerçek konusu, zengin bir gangsterin bir kadını kaçırması - şu anda açıklayamayacağım nedenlerden dolayı - ve ona, kendisine aşık olması için onu bir yıl boyunca rehin tutacağını, onun izni olmadan hiçbir şey yapmayacağını söylemesi. Bu film cinsel saldırıyı resmen romantikleştiriyor!'
'Tüyler ürpertici saplantılı sahnelerle dolu ama sorun değil çünkü bunları yapan seksi bir vampir.'
'Liselilere musallat olan bin yaşındaki vampirler ve bir bebeğe aşık olan bir kurt adam. 🤮'
'Ana kadın karakter, erkek karakterle telefon üzerinden iletişim kuruyor ve kendisi olarak arkadaşını tanıtıyor.'
'Erkek karakter, böylelikle esas kızın arkadaşıyla o zannederek görüşüyor ve öpüşecekleri sırada arkadaşlar yer değiştiriyor. Böylelikle esas kızla öpüşse de bunun farkında olmuyor, ne de olsa gözleri kapalı! Tüm randevu boyunca esas kızın onları izlediğini de not düşmek lazım.'
'Karakter takıntılı olduğunu itiraf ediyor, başka bir şey söylememe gerek var mı?'
'Lewis, Betty ile birlikte olur ve Betty maskeyi çıkarana kadar onun Stan olduğunu düşünür. Ve adam 'o kadar iyi ki' Betty ona aşık oluyor! Bu beni her zaman ürkütmüştür. Ayrıca bu olay, Lewis'in kız öğrenci yurduna gizli kameralar yerleştirip Betty'nin çıplak fotoğraflarını tüm öğrencilere verdikten sonra oluyor.'
'Bir adam, bir kadının küçük işletmesini yok eder ve ardından e-posta yoluyla onu affetmesi için gaz vererek bir ilişkiye yönlendirir...'
'Bu filme bayıldım ama işin özüne inecek olursak Meg Ryan'ın bir radyo programında takıntı haline getirdiği yaslı bir dulu takip ettiğini görüyorsunuz. Aynı şekilde başlayan gerçek suç belgeselleri gördüm...'
'Ana kadın karakter, komadaki bir kişinin nişanlısı olduğunu iddia ediyor...'
'Sandra Bullock'un karakterinin YALAN söyleyerek aileye girme şekli tüylerimi diken diken etti.Erkek karakterin yerinde olsam kadının utanmaz bir yalancı olduğunu öğrenir öğrenmez, onu tamamen hayatımdan çıkarır ve uzaklaştırma emri çıkartırdım.'
'Adam, hafızasını kaybetmiş bir kadını kaçırıyor, onu bir hizmetçiye dönüştürüyor, ona acı çektiriyor ve sonunda onunla beraber oluyor. Ama Kurt Russell çok seksi ve birbirlerine aşık oluyorlar! Böylece her şey affediliyor!'
'Baba kötü adam olarak gösterilse de reşit olmayan kızının başkaları trafından sömürülmesini istemiyordu.'
'Baby karakteri aslında bir çocuk ve Johnny yirmili yaşlarının sonunda bir adam. Gerçekten, iğrenç.'
'Film, Jennifer Lawrence'ın bakış açısından anlatılsaydı çok daha iyi olurdu. Onunla birlikte Chris Pratt'in onu dondurucu uykudan erken çıkardığını ve aslında adamın dengesiz bir psikopat olduğunu anlasaydık. Elimizdeki saçmalık yerine bu daha iyi olurdu!'
'Bu filmdeki en korkutucu şeyler haneye tecavüz, saplantılı takip, sahte kimlikler ve tetikçilerdi.'
'Kolaylıkla gerilim kategorisine girebilir. Bir grup, bir kadını takip ediyor ve onunla beraber olmak için birbirlerini sabote etmeye çalışıyor. Aslında oldukça rahatsız edici.'
'Steve Carrell'ın canlandırdığı karakterin oğlu, bakıcısına aşık olduğunu iddia ediyor ve bakıcı onu sürekli geri çevirip kendisini rahatsız ettiğini söyledikten sonra bile onun sevgisini kazanmak için elinden geleni yapıyor. Ancak, filmin sonunda, ona olan ürkütücü takıntısına rağmen, büyüdüğünde onunla birlikte olması için bir şans olabileceğine dair umut veriyor. Seyirciye, kadınları rahatsız etmenin sorun olmadığı ve zorlamaya devam ederseniz eninde sonunda pes edecekleri mesajını vermek pek de iyi bir fikir gibi gelmedi. Temelde erkeklere asla 'hayır'ı cevap olarak kabul etmemelerini söylüyor.'
'Yaşlılık dönemlerinde bir toksiklik göstermeseler de ilk tanıştıkları zaman, erkek karakter kadın karaktere çıkma teklif ederken 'komik' görünse de kendini asılı olduğu demirden bırakmakla tehdit etmesi adeta bir duygusal manipülasyondu.'
'Bence bu film, deneme yanılma yoluyla bir kadınla beraber olabilmek için ona tam olarak ne söylemesi gerektiğini bulmaya çalışan bir adam hakkında. Başka bir şey değil.'
Bu kafayla film izlenmez. Biraz hayal gücü, biraz farklılıklara açıklık dimi? Yoksa belgesel izleyelim olsun bitsin. You’ve got mail gibi tatlı bir aşk hikayesi nasıl toksik olabilir?
Emeğe saygısızlık. Hadsizlik. Terbiye sınırlarını aşan çirkin yorumlar. Buna film analizi mi diyorsunuz