The Last Dance İle Yeniden Gündeme Gelen Basketbol'un Efsanesi: Michael Jordan

The Last Dance isimli mini dizi ile yeniden gündeme gelen bir dönemin efsanesi Michael Jordan kimdir? Kariyeri nasıl başladı?

Kaynak: 1 , 2, 3

NOT: Bu içerik Netflix mini belgeseli The Last Dance'i izlemeyenler için SPOILER İÇERİR!

Geçtiğimiz günlerde Netflix'te 'Last Dance' isimli bir mini belgesel dizi yayınlanmaya başladı. (SPOILER İÇERİR!)

Dizide Chicago Bulls takımında efsane olan Michael Jordan, Scottie Pippen ve Dennis Rodman'ın başarıları ve takımda yaşadıkları anlatılıyor. 

Bir dönem adını her yaştan, hemen hemen herkesin bildiği efsane isim Michael Jordan'ın  kariyerinin başlangıcına ve yaşam hikayesine gelin birlikte bakalım;

Michael Jeffrey Jordan , 17 Şubat 1963’te Brooklyn, New York’ta beş kardeşin dördüncüsü olarak dünyaya geldi.

Yeni yürümeye başladığı günlerde ailesi Wilmington, Kuzey Karolina'ya taşındılar. Burada başladığı  Emsley A. Laney Lisesi'nde spor hayatı da başladı. Aynı anda hem beyzbol hem Amerikan futbolu hem de basketbol oynuyordu. İlk olarak babasının en sevdiği spor olan beyzbolda başarılar elde etti fakat daha sonra basketbol oynayan abisinin peşinden giderek basketbola yöneldi.

Okuldaki ikinci yılında okul takımına girmeye çalıştı fakat boyu kısa bulundu.

Yaz boyunca sıkı antrenman yaparak 180 olan boyunu uzatarak 190 olmayı başardı. Takıma seçildi ve başarısını kısa sürede kanıtladı. Amerika’nın en başarılı lise basketbol oyuncularından oluşan “The McDonald’s All-American Team”e seçildi.

1981 yılında, Jordan Kuzey Karolina Üniversitesi'nden burs kazandı ve Kültür Coğrafyası eğitimi için üniversiteye kaydoldu.

Buradaki takımda da hemen yerini aldı. Henüz yeni bir koç olan Dean Smith'in yeniden düzenlediği takımda, 13.4 sayı ortalaması ve %53.4 iç saha atış başarısı ile Atlantik Konferansı'nda birinci sınıftaki öğrencilere verilen “Freshman of the Year” (En İyi Çaylak Oyuncu) ödülünü kazandı.

1982 yılında NBA'deki önemli rakiplerinden biri olan Patrick Ewing'in karşı takım Georgetown Hoyas'da olduğu NCAA Şampiyonluğu maçında maçı kazandıran basketi attı.

Kendisi maçın bitimine 15 saniye kala yaklaşık 6 metreden attığı 3 sayılık basketti kariyerinin önemli bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. 

 North Carolina'da oynadığı üç sezon boyunca, %54.0 oran ile maç başına 17.7 sayı ve 5.0 rebound ortalaması tutturdu. 1984 yılında Naismith ve Wooden Yılın Kolej Oyuncusu Ödülleri'ni kazandı. Ayrıca 1984 Olimpiyat Takımı ile altın madalya kazandı. Aynı yıl NBA Draftı'ına katılmak için North Carolina'dan planlanandan bir sene önce ayrıldı.

Chicago Bulls Jordan'ı üçüncü sıradan seçti.

İlk sırada Houston Rockets'ın seçtiği Hakeem Olajuwon, ikinci sırada ise Portland Trail Blazers'ın seçtiği Sam Bowie vardı. Jordan 1986 yılında yarıda kalan eğitimi için North Carolina'da eğitime tekrar başladı.

Jordan, Bulls sözleşmesinin yanı sıra, Nike ve diğer bazı spor markaları ile sözleşmeler imzalamaya başladı.

1984'te kazandığı altın madalyanın ardından NBA'deki çaylak sezonuna da fırtına gibi başlayan Jordan, ilk yılında 28,2 sayı ortalaması ile Bernard King ve Larry Bird'ün ardından üçüncü sırayı aldı, bunun yanı sıra 6,5 ribaund ve 5,9 asist ortalamasıyla da 'Yılın Çaylağı' ödülünü kazandı.

Bulls, Jordan'ın da kadroya katılmasıyla 1 yıl öncesine oranla on bir maç daha fazla kazandı ve Play-off'lara kalabildi.

İkinci yılında takımının en büyük sorunu,  arenaya gelen yolların arabalar için yetersizliğiydi. Jordan'ın dünyanın dört bir yanından hayranları vardı. Yalnızca onu görmek için saatlerce kapılarda bekleyenler oluyordu. Başarısı tartışılmazdı. Bunun yanında hem alçakgönüllülüğü hem yaptığı reklam anlaşmalarıyla magazinel bir yüzünün olması, takımdaki ününe ün kattı.

Kontratına eklettiği bir maddeyle, sezon ortası ya da sonunda, ne zaman isterse istesin, herhangi bir yerde basketbol oynamasına izin veren maddeyle bu spora olan sevgisinin kontratlarla sınırlanmasını engelledi.

Dili dışarıdayken koşuşu ve yaptığı smaçlar, ikinci yılından sonra Bulls formasının altına giydiği Kolej takımı Kuzey Karolina forması yüzünden uzun şortlar tercih etmesi ve kafasını kazıtması NBA'e yeni tarzlar getirdi.

Jordan ikinci sezonunda bir sakatlık geçirdi ve ayağı kırıldı. Takımın 64 maçında oynayamadı.

Fakat takım Jordan olmadan da playofflara kalmayı başardı. Jordan daha sonra Play offlarda geri döndü ve NBA tarihinin en başarılı takımlarından biri olarak gösterilen dönemin Boston Celtics’i karşısında bir play off maçında 63 sayı ile en çok sayı rekorunu kırdı.

Alçak gönüllüğü ve mütevaziliği ile bilinen Jordan, 'steps yapıyor' iddiaları çıkınca, her maçtan sonra bunun doğru olmadığını videolarla anlattı.

Onu sadece basketbol tutkunları değil, her yaştan ve her kesimden insan seviyordu. Başarıları, ödülleri ve rekorlarının yanı sıra eğlenceli karakteri ile de tanınıyordu. Loney Tunes karakterlerinden Bugs Bunny ile basketbol oynadığı bir reklam, aynı tarz bir film olan Space Jam'a ilham verdi ve Jordan Loney Tunes karakterleri ile bir filmde görülmüş oldu. Böylelikle çocukların da ilgisini fazlasıyla çekti.

Last Dance dizisinde konu edilen Jordan, Rodman ve Pippen dönemi aslında Jordan için ikiye ayrılıyor.

Jordan'ın fırtına gibi estiği takıma Phil Jackson da dahil olunca ve ilk three-peat geldi. Bu döneme 'efsanevi Bulls çağı' da deniyor. Fakat Jordan'ın kariyerinde bir kırılma noktasına da bu dönemde gelindi.

Jordan'ın idolü ve kılavuzu olan babası, silahlı soygun sırasında öldürüldü. Bunun üzerine Jordan da Bulls'a ve aktif basketbola veda etti.

Hakkında birçokk yazı yazıldı haber yapıldı ama Jordan bunların hiçbirine aldırmadı. Çocukluğundan beri en büyük hayali olan beyzbola Birmingham Barons takımında adım attı. Beyzbolda pek de iyi bir sezon geçirmedi fakat basketboldan uzak kaldığı bu sürecin kafasını toparlaması için yeterli olduğunu düşünüyordu.

23 numaralı forması ile emekli edilmesi nedeniyle Birmingham Barons'ta giydiği 45 numaralı formayla yeniden takıma döndü.

Kısa sürede başarılarıyla 'döndüğünü' gerçek anlamda herkese gösterdi. Bundan bir süre sonra da Pippen ve Jordan'a Dennis Roddman da katıldı ve efsane üçlü tamamlandı. Ardından da ikinci tren-peat geldi.

Tüm bu dönemi ve daha fazlasını The Last Dance'de, hem sporcuların anlatımlarıyla hem de geriye dönüşlerle izleyebilirsiniz.

Dizi daha ilk bölümden izlenme rekorları kırdı. Basketbol tutlunuysanız, her hafta yeni bölümü gelen bu diziyi mutlaka izlemelisiniz.

The Last Dance ile Gündeme Gelen, Kendisiyle Evlendiği Düğünde Gelinlik Giyen Basketbolcu: Dennis Rodman
Michael Jordan ve Chicago Bulls Efsanesini Anlatan Son Dönemlerin En İyi Belgeseli: The Last Dance

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
YORUMLAR
06.05.2020

Michael Jordan yeniden gündeme gelmez, Michael Jordan gündemdedir zaten.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ