The Last Dance isimli mini dizi ile yeniden gündeme gelen bir dönemin efsanesi Michael Jordan kimdir? Kariyeri nasıl başladı?Kaynak: 1 , 2, 3NOT: Bu içerik Netflix mini belgeseli The Last Dance'i izlemeyenler için SPOILER İÇERİR!Dizide Chicago Bulls takımında efsane olan Michael Jordan, Scottie Pippen ve Dennis Rodman'ın başarıları ve takımda yaşadıkları anlatılıyor. Bir dönem adını her yaştan, hemen hemen herkesin bildiği efsane isim Michael Jordan'ın kariyerinin başlangıcına ve yaşam hikayesine gelin birlikte bakalım;Yeni yürümeye başladığı günlerde ailesi Wilmington, Kuzey Karolina'ya taşındılar. Burada başladığı Emsley A. Laney Lisesi'nde spor hayatı da başladı. Aynı anda hem beyzbol hem Amerikan futbolu hem de basketbol oynuyordu. İlk olarak babasının en sevdiği spor olan beyzbolda başarılar elde etti fakat daha sonra basketbol oynayan abisinin peşinden giderek basketbola yöneldi.Yaz boyunca sıkı antrenman yaparak 180 olan boyunu uzatarak 190 olmayı başardı. Takıma seçildi ve başarısını kısa sürede kanıtladı. Amerika’nın en başarılı lise basketbol oyuncularından oluşan “The McDonald’s All-American Team”e seçildi.Buradaki takımda da hemen yerini aldı. Henüz yeni bir koç olan Dean Smith'in yeniden düzenlediği takımda, 13.4 sayı ortalaması ve %53.4 iç saha atış başarısı ile Atlantik Konferansı'nda birinci sınıftaki öğrencilere verilen “Freshman of the Year” (En İyi Çaylak Oyuncu) ödülünü kazandı.Kendisi maçın bitimine 15 saniye kala yaklaşık 6 metreden attığı 3 sayılık basketti kariyerinin önemli bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. North Carolina'da oynadığı üç sezon boyunca, %54.0 oran ile maç başına 17.7 sayı ve 5.0 rebound ortalaması tutturdu. 1984 yılında Naismith ve Wooden Yılın Kolej Oyuncusu Ödülleri'ni kazandı. Ayrıca 1984 Olimpiyat Takımı ile altın madalya kazandı. Aynı yıl NBA Draftı'ına katılmak için North Carolina'dan planlanandan bir sene önce ayrıldı.İlk sırada Houston Rockets'ın seçtiği Hakeem Olajuwon, ikinci sırada ise Portland Trail Blazers'ın seçtiği Sam Bowie vardı. Jordan 1986 yılında yarıda kalan eğitimi için North Carolina'da eğitime tekrar başladı.1984'te kazandığı altın madalyanın ardından NBA'deki çaylak sezonuna da fırtına gibi başlayan Jordan, ilk yılında 28,2 sayı ortalaması ile Bernard King ve Larry Bird'ün ardından üçüncü sırayı aldı, bunun yanı sıra 6,5 ribaund ve 5,9 asist ortalamasıyla da 'Yılın Çaylağı' ödülünü kazandı.İkinci yılında takımının en büyük sorunu, arenaya gelen yolların arabalar için yetersizliğiydi. Jordan'ın dünyanın dört bir yanından hayranları vardı. Yalnızca onu görmek için saatlerce kapılarda bekleyenler oluyordu. Başarısı tartışılmazdı. Bunun yanında hem alçakgönüllülüğü hem yaptığı reklam anlaşmalarıyla magazinel bir yüzünün olması, takımdaki ününe ün kattı.Dili dışarıdayken koşuşu ve yaptığı smaçlar, ikinci yılından sonra Bulls formasının altına giydiği Kolej takımı Kuzey Karolina forması yüzünden uzun şortlar tercih etmesi ve kafasını kazıtması NBA'e yeni tarzlar getirdi.Fakat takım Jordan olmadan da playofflara kalmayı başardı. Jordan daha sonra Play offlarda geri döndü ve NBA tarihinin en başarılı takımlarından biri olarak gösterilen dönemin Boston Celtics’i karşısında bir play off maçında 63 sayı ile en çok sayı rekorunu kırdı.Onu sadece basketbol tutkunları değil, her yaştan ve her kesimden insan seviyordu. Başarıları, ödülleri ve rekorlarının yanı sıra eğlenceli karakteri ile de tanınıyordu. Loney Tunes karakterlerinden Bugs Bunny ile basketbol oynadığı bir reklam, aynı tarz bir film olan Space Jam'a ilham verdi ve Jordan Loney Tunes karakterleri ile bir filmde görülmüş oldu. Böylelikle çocukların da ilgisini fazlasıyla çekti.Jordan'ın fırtına gibi estiği takıma Phil Jackson da dahil olunca ve ilk three-peat geldi. Bu döneme 'efsanevi Bulls çağı' da deniyor. Fakat Jordan'ın kariyerinde bir kırılma noktasına da bu dönemde gelindi.Hakkında birçokk yazı yazıldı haber yapıldı ama Jordan bunların hiçbirine aldırmadı. Çocukluğundan beri en büyük hayali olan beyzbola Birmingham Barons takımında adım attı. Beyzbolda pek de iyi bir sezon geçirmedi fakat basketboldan uzak kaldığı bu sürecin kafasını toparlaması için yeterli olduğunu düşünüyordu.Kısa sürede başarılarıyla 'döndüğünü' gerçek anlamda herkese gösterdi. Bundan bir süre sonra da Pippen ve Jordan'a Dennis Roddman da katıldı ve efsane üçlü tamamlandı. Ardından da ikinci tren-peat geldi.Dizi daha ilk bölümden izlenme rekorları kırdı. Basketbol tutlunuysanız, her hafta yeni bölümü gelen bu diziyi mutlaka izlemelisiniz.
Michael Jordan yeniden gündeme gelmez, Michael Jordan gündemdedir zaten.