İngiltere merkezli haftalık The Economist dergisi, 13 Şubat 2025 tarihinde “Türkiye'de yeni bir baskı dalgası güçleniyor. Her kesimden muhalif hedef alınıyor” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde menajer Ayşe Barım’ın Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanmasından, belediye başkanlarının gözaltına alınması yer aldı.
The Economist’in X hesabından haberle ilgili yapılan paylaşımda ise “Türkiye'de bir sonraki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri 2028'de yapılacak. Recep Tayyip Erdoğan bunlara önceden hazırlanıyor” denildi.
Söz konusu habere hükümet yetkililerinden tepki geldi.
Ne demek karalama.... Yazdıkları olmuyor mu yani. Dün her eleştiri yapanı içeri atıyorsunuz diye eleştiri yapan Tüsiad başkanına soruşturma açılmadı mı ya :))
Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını ben de biliyorum hükümetteki yetkililer de biliyor. Uygun bir tartışma ortamında çürütülmesi 30 saniyeden az olan tepkilerin bir önemi yok fakat AKP'nin şu kurgusal siyasi tarihle oluşturup yerden yere vurduğu "Eski Türkiye" imajı uluslararası alanda ülkenin başını yakarsa hesabını kim verecek? Bunlar zannediyor ki bir avuç vasıfsızın katkısıyla cumhuriyet tarihine alternatif olarak ürettikleri yapay tarihin söylemlerini vurguladıkça herkes aynı şekilde tepki verecek. Dünyanın geri kalanı AKP kongresi ve müritlerinden oluşmuyor. Orada Türkiye dediğin zaman eskisi yenisi yok. Eski Türkiye diye yapılan şeylerden özür dileme gafletini gösterirsen yarın yeni yeni haritalarla karşına gelirler. Sözde adı çözüm olan süreçte direkten döndük bu konuda. Devlet aklı olmayınca böyle oluyor.
Yalan ya da karalama nerede tam olarak ?