İngiliz Economist dergisi bu haftaki sayısında Türkiye'de yaşanan son gelişmeleri ve artan çatışmaları 'Türkiye'nin kavgacı siyaseti: İki cephede savaş' başlıklı makalesinde değerlendiriyor.
İngiliz Economist dergisi bu haftaki sayısında Türkiye'de yaşanan son gelişmeleri ve artan çatışmaları 'Türkiye'nin kavgacı siyaseti: İki cephede savaş' başlıklı makalesinde değerlendiriyor.
'İki cephe' olarak vurgulanan durum, 'geçici hükümetin hem yurt içindeki ve hem de dışarıdaki Kürtlere düzenlediği saldırılar'.
Yazı Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Haziran ayındaki genel seçimde %13 oy alarak, AKP'nin mecliste çoğunluğu kazanmasını engellediğini hatırlatarak başlıyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile HDP arasındaki 'dokunulmazlık' tartışmasına değiniyor.
Erdoğan'ın 'terör bağlantısı olan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması' çağrısının ardından, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için dilekçe verdiğini belirten Economist, 'HDP bu hamleyle saklayacak birşeyi olmadığını göstermek istedi' yorumunu yapıyor. Ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'Hiçbir zaman şiddet, terör ve ırkçılığı desteklemedik. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceğiz' sözlerine yer veriliyor.
Dergi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dokunulmazlıkların kaldırılması talebini ise 'Türkiye'nin Kürtlerini marjinalleştirerek siyasi üstünlük kazanma stratejisinin bir parçası' olarak yorumluyor.
Yazı şöyle devam ediyor: 'Geçen ay Türkiye üslerini koalisyon uçaklarına açıp IŞİD'ı bombalamaya başladığında, Batılı müttefikler Erdoğan'ın sonunda IŞİD tehdidinin ağırlığını kavradığını umut etmişti. Ancak Erdoğan IŞİD bombardımanlarını, Kuzey Irak'taki PKK hedefelerine çok daha ağır saldırılar yapmak için bir kılıf olarak kullandı.'
İKi yıl önce Kürtlerle başlatılan barış müzakerelerinin sona erdiği, yüzlerce Kürt'ün tutuklandığı, PKK'nın da Türk polis ve askerlere yönelik saldırılarına yeniden başladığı belirtildikten sonra, dergi şu çıkarımda bulunuyor: 'PKK'nın bu saldırıları Erdoğan'ın eline koz veriyor ve birçok kişi, ılımlı HDP'lileri zayıflatmak için çatışmanın artırıldığını düşünüyor'.
'Erdoğan'ın amacı AKP'nin iktidara tutunması' diyen Economist, geçici AKP hükümetinin koalisyon kurmaya da hevesli görünmediğini belirtiyor.
Dergi erken seçime gidilmesi halinde, AKP'nin yeniden çoğunluğu kazanma planlarının tutmayabileceği görüşünde: 'Haziran'daki seçimde, AKP'nin sert tonundan rahatsız olan muhafazakar Kürtlerin oyları AKP'Den HDP'ye kaydı. Şiddeti artırmak, sadece ve sadece Güneydoğu'daki bu eğilimin daha da güçlenmesine neden olur. AKP Kürt karşıtı duygudan da istifade ederek oylarını artırmayı ümit ediyor olabilir.'
Görüşüne yer verilen Batılı bir diplomat 'Erdoğan'ın bir zamanlar Kürt cephesinde mucizeler yaratabilecek bir pozisyonda olduğunu' söylüyor, ancak dergiye göre 'Erdoğan'ın siyasi üstünlük peşinden koşması, Türkiye'nin Kürtleriyle anlaşmaya doğru giden ilerlemesini senelerce geri götürdü'.
Yazıda Batı'nın yine de Türkiye'ye eleştirilerinde dikkatli davrandığı ve Türkiye'nin PKK'ya karşı kendini savunma hakkını desteklediği belirtiliyor.
Economist'in makalesi şu satırlarla son buluyor: 'Türkiye siyasetindeki bölünme bir zamanlar laik ordu ile İslamcı AKP arasındaydı. Erdoğan'ın Kürtleri ezme kampanyasında orduyu yanına alması, aradaki açıklığın doldurulduğunu gösteriyor. HDP şu an seçmenlerinin şeffaflığı, milliyetçi heveslere tercih etmelerini ummak durumunda.'