90'lı yılların alternatif rock sahnesinde adeta bir 'Queen B.' olan Dolores O'Riordan gerek The Cranberries ile gerek solo çalışmalarıyla müzik dünyasına unutulmaz işler bıraktı. 2018'de aramızdan ayrıldığında tüm sevenlerini yasa boğdu. Muhteşem yetenekli bu müzisyeni ve sanatçıyı biraz yakından tanıyalım...
Müzik dünyasında The Cranberries gibi bir efsane var olduysa çoğunluğuyla onun sayesindeydi. 46 yıllık ömründe müzikseverlere harika işler bıraktı. Hadi gelin bu müzik efsanesini biraz yakından tanıyalım...
Katolik orta sınıf bir aileye mensuptu. Öyle ki ismi de Katolik inancında kutsallığı olan ve Bakire Meryem'e atfedilen 'Lady of the Seven Dolours (Yedi Acının Leydisi)' sıfatından geliyor. Böyle bir ortamda profesyonel müzik hayatına da ilk kez kilise korolarında solistlik yaparak başladı.
10 yaşındayken amcasının kendisini götürdüğü yerel barlarda sahne alıp şarkılar söyleyen Dolores, 12 yaşındayken piyano dersleri almaya başlıyor, 17 yaşındayken ise gitar çalmaya başlıyor. Neredeyse zamanının çoğunu tutkunu olduğu müziğe ayırıyor.
Ayrıca bu sıralarda bir de akordeon öğrenmeye başladı.
Kendisi müzik yapmak istemesine rağmen ailesi üniversiteye gitmesi konusunda ısrar edince çareyi evden ayrılmakta bulmuş O'Riordan. Müthiş parasız geçen bugünlerde 1990'nın ortalarında Mike Hogan, Noel Hogan, Fergal Lawler ve Niall Quinn'in kurduğu 'Cranberry Saw Us' adlı gruba grup üyelerinin ağzını açık bırakacak bir performans ile katıldı. Grubun adı sonradan hepimizin bildiği üzere The Cranberries olarak değiştirildi.
Bu arada da The Cranberries; demo kayıtlar hazırladı, şarkılar çıkardı ve müzik sektörü içerisine girebilmek için plak şirketleriyle görüşmeye başladı.
Elbette bunda Dolores'in o göz ardı edilemez, muhteşem sesinin büyük etkisi vardı. Albümün özellikle 'Dreams' ve 'Linger' adlı şarkıları müzik listelerini alt üst etmişti. Dolores, iki şarkının da ortak yazarıydı ve bu dönemde sadece 22 yaşındaydı.
Zombie, Ode to My Family, I Can't Be with You, Ridiculous Thoughts; bunlardan sadece birkaç tanesiydi.
Albüm güzel bir başarı yakaladı. O'Riordan geniş bir dünya turnesine çıktı.
Yine başarılı bir sonuca ulaşan bu albüm sonrası O'Riordan'ın hem sağlığı hem de kişisel yaşamında büyük hasarlar olmaya başladı. 2014'te eşinden boşandı, tutuklandı, psikiyatri kliniğinde yattı. 2017 yılında ise alkol zehirlenmesine bağlı boğulma sonucu hayatını kaybetti.