Tezer Özlü Okumak İçin 8 Sebep

Tezer Özlü... ''Türk edebiyatının gamlı prensesi.'' ''Dişi Oğuz Atay'' olarak da anılan yazarın, 42 yıllık kısa yaşamında yazmış olduğu az sayıda kitap bulunmaktadır.

8. Edebi kaygı taşımayan, karşısındaki ile sohbet ediyor havası yaratan anlatımıyla okuyucuyu sıkmaz. Kendine özgü bir tarzı ve tavrı vardır.

“Otuz yaşım ile kırk yaşım arasında ne akıllı ne de çılgındım. Bu ikisinin ötesinde kalıp olup bitene seyirci oldum ve dünyayı kavradığımı sandım. İlk kez gördüm denizlerini. İlk kez güneşin altına yattım. Gecelerinde dolaştım. Bir çocuk bile doğurdum.”

7. Kendi kendine yönelttiği sorular, okuyucuda da düşünme ihtiyacı yaratır.

''Aynı gökyüzünün dünyanın tüm ülkelerini kapsamasına olanak var mı?'' 

''Neden dost olmadan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz? Bizim insanlarımızın insan sevmesi, insan okşaması, çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor, çarpıtılıyor.''

6. Durduğu uçurumun kenarında korkusuzca bakar hayata. Düzene, kurallara, topluma korkusuzca seslenir.

'Şunu öğrenmelisin. Sen hiç bir işe yaramaz değilsin. Seni senden çalan toplumdur.''

''Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. Hiçbir şey. Hiçbir korku…''

''Karşı çıkmak istediğim evler, koltuklar, halılar, müzikler, öğretmenler var. Karşı çıkmak istediğim kurallar var. Bir haykırış! Küçük dünyanız sizin olsun.''

''Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yanım yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, birşey yapıldı sanıyorsunuz. Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle, okullarınızla, işyerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım.''

5. Aşkı da acıyı da yaşamıştır ve bunu en derinden anlatabilendir.

''İnsan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir. O denli doyumsuzdur. Ve acısı da o denli büyük.''

''Aşk acısı çekmedim hiç, çünkü dünyanın verdiği acı her zaman güçlüydü.''

''Onu sevmeyi bir tutku haline dönüştürüyorum. Bu sevgide tüm sevgilerim, sevebilme gücüm var. Gelecekteki sevgileri de yaşar gibiyim. Geçmiştekileri de.''

''Dünyanın acısı olmasaydı taze yeşil yapraklar üzerindeki güneş ışınlarının anlamı olmazdı.''

4. Hep gidesi vardır bildiği yerlerden, kendinden bile kaçası vardır Özlü'nün.

''Hiç kimseyle birlikte yaşlanmak istemiyorum. Kendimle bile…''''Yaşamdan geç. Kentlerden geç. Sınırları aş. Gülüşlerden geç. Anlamsız konuşmaları dinle. Galerileri gez, kahvelere otur. Artık hiçbir yerdesin.''''Güzel olan, gerçek olan dış dünya ve o dünyanın insanın kulaklarına varan uğultusudur. Ve yaşam, yalnızca sokaklardadır.''__''Dört bin nüfuslu bir Anadolu kasabasında dünyaya bakmayı öğrendim. Altı yaşındaydım. Dünyanın sonsuz büyüklüğünü hissettim ve gitmem, çok uzaklara gitmem gerektiğine inandım…''

3. Tezer Özlü'yü okumak demek, hayran olduğu diğer isimleri de tanımak, okumayı istemek demektir.

''Bu kahrolası yeryüzünün o büyük yalnızını ne kadar çok seviyorum'' diye anlattığı Pavese gibi. (Cesare Pavese)

En ünlü kitabı olan Yaşamın Ucuna Yolculuk, Pavese, Svevo (Italo Svevo) ve Kafka (Franz Kafka) gibi yazarların izinden gidilerek yazılmıştır.

2. Tezer Özlü, en basit şeylerin tanımını, en basit şekilde yapar. Ama verdiği o basit cevaplar bile insanı etkiler.

Tezer Özlü'nün kızı Deniz, 1985 yılında annesine bazı sorular sormaya başlar. Bu sorulardan bazıları aşkın, hasretin, sevincin ve üzüntünün tanımıdır. Özlü'nün cevapları ise şöyledir:

''Aşk, birisinin gece ve gündüz sinirlenmeden yanında olmak istemek, ayrılınca özlemek ve sadık olabilmektir. Hasret, eğer kavuşulmazsa en güç duygudur. Sevinç, hayatı sevmek, yaşanan an ve olaylardan mutluluk duymaktır. Üzüntü acıdır. En üzücü olay, başkalarını üzmektir.''

1. Ve yazar kimliği dışında, o bir annedir.

Bahsi geçen anne-kız konuşmasında Özlü'ye yöneltilen sorulardan biri de bugüne kadar hayatında 'para' dışında ne kazandığıdır. Özlü'nün cevabı ise şöyledir:

''SENİ ve yazdığım üç kitabı.''

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!