Eşleri olmadan neden yapamıyorlar?
Eşleri olmadan neden yapamıyorlar?
Bunda bir seçim yapmak gibi bir durum yok. Kadın ürolog da erkek ürolog da aynı eğitimi görüyor. Kişilerin seçimleri özellikle kapalı toplumlarda farklı olabiliyor. Erkekler kadın doktora bazı sıkıntılarını açıklayamıyor. Bazı kadınlar da erkek doktorlara açıklayamıyor ya da erkeğe muayene olmak istemiyor. Aslında bunu böyle söylüyoruz ama Türkiye'de kadın ürolog sayısı da çok fazla değil. Akla şöyle bir soru gelebilir: Neden kadınlar jinekoloğa gitmiyor da üroloğa geliyor? veya 'Kadın ürologa gitmek istiyor? İdrar yollarıyla ilgili kadın hastalıkları ürologlar tarafından tedavi ediliyor. Dolayısıyla jinekologa değil de üroloğa gelmek zorundalar. Bunların başında da idrar kaçırma, mesane sarkması olabilir.
Testislerin belli bir ısıda olması gerekiyor. Vücut sıcaklığından bir iki derece daha düşük olması gerekiyor. Üreme fonksiyonunu kaybetmemesi açısından. Bu nedenle testisler dışarıda. Zaten içeride olması da bir hastalıktır ve bunun erken tespit edilip tedavi edilmesi gerekir. Birçok canlıda, memelide testisler dışarıda. Yanlış hatırlamıyorsam sadece balinalarda karın içinde.
Bu tuhaf bir soru çünkü kadınlarda prostat yok. Prostat, erkeklerdeki ikinci bir seks bezi aslında. Erkekler bize gelip “Hocam ben oturarak idrar yapıyorum bu çok iyi değil mi?” diye soruyorlar. Oturarak idrar yapmakla ayakta idrar yapmak arasında erkekler için hiçbir fark yok. Kadınlar da ayakta yapmak isterlerse yapabilirler ama oturarak yaparlarsa da prostatları olmadığı için herhangi bir fark olmayacaktır.
Şu an için organ nakli özellikle penis nakli dünyanın gündeminde olan veya uygulanan bir şey değil çünkü penisin damarlanması, sinirsel uyarıları sağlayan sinirler vs onları transplante etmek çok zor. Yani işeme işlevini yapabilir ama ereksiyon işlevini sağlamak zor. Belki hani beraberinde protez de olursa ama his olamayabilir. Dolayısıyla çok gündemde olan bir şey değil. Penis büyütmek için başvuran hastamız çok oluyor. Bunu ameliyatla büyütebiliyorlar. Bazı hastalar bize penis büyüten ilaçlarla ilgili sorular soruyor. Çok fazla önermiyoruz. 'Penis boyutum yeterli mi ?'diye soruyor. Bu tabii kişiden kişiye değişir. Birçok insan belki çok büyük bir penisi olsun ister ama tabii burada önemli olan bizim açımızdan üremeyi sağlayabilecek büyüklükte bir penis var mı yok mu onun tespitini yapmak ve hastayı ona göre yönlendirmek. Tabii siz gelen hastaya “Senin penis boyutun üremek için yeterli” dediğiniz zaman bu çok pirimitif bir şeymiş gibi geliyor. Çünkü çok görsel var etrafımızda ve insanlar bunu görüp buna özenebiliyorlar. Bu konuda önerim benim bu ameliyatları yapan uzman kişilere gitmeleri. Biz yapmıyoruz. Piyasada hastaların bize söyledikleri bazı tedaviler var. Bunları kesinlikle doktor tavsiyesi olmadan uygulamamaları lazım çünkü daha sonra başlarına çok daha farklı şeyler gelebilir. Bazı enjeksiyonlar var, haplar var, pompalar var vs. bunlarla ilgili çok dikkatli olmak lazım. Tabii bir de şöyle bir durum var. Atıyorum 8 cm ereksiyonda penisi olan bir kişinin penis büyütme sonrasında 15-16 cm olmuyor. 2 ya da 3 cm en fazla büyütülebiliyor.
Şimdi hastalara zaten 'Prostat muayenesi yapmamız gerekiyor makattan.' diye söylediğimiz zaman gözler direkt parmaklara gidiyor. Bakıyorlar benim parmaklarım küçük o yüzden benden hiç soğumuyorlar ama tabii iri, uzun ve kalın parmaklı olanlarda gözler biraz açılıyor. Ben prostat muayenesi yapmayı sevmiyorum ama bu gerçekten gerekli olan bir muayene. Bizim prostat nedeniyle takip ettiğimiz hastalarda baktığımız bir kan değeri var. Birçok hasta bunu soruyor ya da 'Ultrasonla baksanız olmuyor mu?' diye. Parmak muayenesinde elimize gelen sertlik ultrasonda gözükmeyebiliyor ya da kan değeri normal olsa da bunlar olabiliyor. Dolasıyla hastalar da biz de sevmesek de bu işi yapmak zorundayız.
Olmuştur belki tabii sonradan niye söyleyip söylemediğini bilemiyoruz ama şöyle durumlar oluyor. Başka nedenler öne sürerek hastalar geliyor. Onları muayene ediyorsunuz bir şey çıkmıyor ama tam kapıdan çıkarken “Ya hocam şöyle de bir sıkıntım vardı” diyor ve bunlar da çoğu zaman ereksiyon problemi oluyor. Bu tür hastalar ilk başta direkt sıkıntılarını söylemekten çekiniyorlar. Aslında burada biraz üroloğa da iş düşüyor. Hastaların öykülerini alırken, sorgularken onu biraz rahatlatmak amaçlı bunları da sormak lazım.
Bu aslında tehlikeli bir durum doktor açısından çünkü insanlar bunu kabullenmeyebilirler. Hiç başıma gelmedi, gelsin de istemem. Açıkçası çok zor bunu açıklamak. Ancak şöyle bir kıvırma yapabiliriz. “Vaktinde varmış sonradan azalmış sperm sayısı” denilebilir. Ama bu ne derece etik, doğru onu bilemiyorum. Sıcakkanlı insanların yaşadığı ülkelerde bunu açıklamak çok zor gerçekten.
Yani ona porno demeyelim döküman diyelim, materyal diyelim. Evet, doğrudur. Ereksiyonu sağlayabilmesi için bu tür yardımcı detayları kullanıyoruz ama bazı hastalar bunlara rağmen yapamıyor. O zaman 'Eşim de gelebilir mi?' diyor. Ona da izin verildiği durumlar oluyor. Şunu belirtmek lazım. Sperm tahlili hemen bakılması gereken bir tahlil dolayısıyla 'Ben evde yapayım getireyim.' gibi bir durum söz konusu değil. Bir de bunun adli sıkıntıları da olabiliyor. Şöyle bir örnek vereyim: Mesela, 'Ben kısırım çocuğum olmuyor.' diyen birisinden adli olarak sperm tahlili istiyorsunuz gidiyor başkasından alıp getiriyor. Bu tür durumlar da olabiliyor ama tabii bu esas tıbbi olarak belli bir sürede ısısı kaybolmadan hemen bakılması gerekiyor.