Terim, maç sonrası düzenlenen basın toplantısına basın mensuplarının alkışlarıyla girdi. Ne hallerinin ne de ruhlarının sevinmeye müsait olmadığını belirten Fatih Terim, “Ama çok güzel bir gece oldu. Hakikatten gönül yorgunuyuz. Emeğin karşılığını gördüysek beklentileri boşa çıkarmadıysak bir nebze umut dağıttıysak ne mutlu bana ve bizlere. Bu ülke insanlarının daha iyilerini hak ettiğini, daha iyilerine layık olduğunu biliyorum. Ben ve ekibim her şeye layık olan bu ülkeye daha güzellerini vermek için çok çalışacağımızdan emin olabilirsiniz. Allah yüzümüzü kara çıkarmadı. Evlatlarımı kutluyorum. Dualarını esirgemeyen ülkedeki herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“BEN, ARKADAŞLARIM VE FUTBOLCULARIMIZ HİÇ OLMADIĞIMIZ KADAR MÜTEVAZI OLACAĞIZ”
Bir gazetecinin ’Tebrik maili aldınız mı’ sorusuna Terim, “Bu konularda biz duysal bir ülkeyiz. Bu da güzel bir şey. Maalesef biz böyle şeylerle uğraşmadık. Herkes özgürdür. Biz başarılı, tehlikeli olmuşuz ki böyle şeyler oluyor. Bu seviyelerde bu rekabeti yarışmak çok hoş. Sabah bana bir Video seyrettirdiler. Tüm Hollanda İzlanda’yı destekliyor diye. Bunlar olacak şeyler. Tüm bunlara rağmen takımımızın böyle başarı elde etmesi, Avrupa Şampiyonası’na direkt katılması müthiş bir iş oldu. Şu an konuşmak o kadar kolay ki. Onu yaptık bunu ettik... 1 puan varken ‘Biz bitti demeden bitmez’ demek çok zor. Takıma söylediğim; ben, arkadaşlarım ve futbolcularımız hiç olmadığımız kadar mütevazı olacağız. Herkes play-off kurasını düşünürken şu anda Fransa kurasına gideceğiz. Ülkenin geçtiği bu zor durumda insanları birkaç saat mutlu edebildiysek bizim için bundan daha mutlu bir şey olamaz” diye konuştu.
“OYUNCULARIMA KORKMAMALARINI SÖYLEDİM”
Soyunma odasında neler konuşulduğu yönündeki soruya Terim, “20 kişinin bir odada olduğunda emin olabilirsiniz. Takım böyle olunuyor. Tecrübelilerle gençler iyi kaynaştılar. Oyuncularım ne olursa olsun görevlerini yaptılar. Ben kendilerine sadece korkmamalarını söyledim. Buna rağmen oyuna tedirgin başladılar. Oynadıkça açıldılar. Avrupa Şampiyonası’nı bu genç yaşta görmenin ne kadar büyük bir başarı olduğunu söyledim” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA SIRALAMASINDA İLK 20’NİN ALTINA DÜŞMELİYİZ”
Bu turnuva başladığından bu yana birçok evreler geçirdiklerini dile getiren Fatih Terim, şunları söyledi:
“Kötü zamanlarımız oldu. Ancak benim bulunduğum konum Türk futbolunda birçok şeyi değiştirmek. Bu konuda başkan ve yönetimimizle tekrar oturup bir planlama yapacağız. Şu anda ilk 20’nin içine girmişizdir herhalde. Dünya sıralamasında ilk 20’nin altına düşmeliyiz. Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası dünyanın iki önemli organizasyonu. Türk milli takımları hep burada olmalıdır. Kat edeceğimiz çok yol var.”
“KAYBETTİĞİNDE DEĞİL VAZGEÇTİĞİNDE YENİLİRSİN”
“Kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsin” diyen Fatih Terim, “Biz hiç vazgeçmedik. bugün de vazgeçmedik. Oyuncumuz atılmadı yine vazgeçmedik. Hollanda’da yenilsek biterdi, vazgeçmedik. Kazakistan’da yenilsek biterdi, vazgeçmedik. Hiçbir zaman vazgeçmedik” ifadelerini kullandı.
Bir oyuncu jenerasyonu ortaya koyduklarını kaydeden Terim, “Bunları biz seçtik. Geldiğimden bu yana 15-20 kişi değişti. Bu bir planın, projenin, değişimin sonucudur. Bütün riskleri aldık. Bu jenerasyon daha da genişleyerek gidecek” şeklinde konuştu.
“AVRUPA’NIN GÖBEĞİNDE OLMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Terim, Türkiye’nin kat edeceği çok yolu olduğunu anlatarak, “Avrupa Şampiyonası’nda da umut ederim uzun kalırız. Bu ülke insanının Avrupa’nın göbeğinde, Fransa’da olması çok önemlidir. Basınıyla, çoluğu çocuğuyla, Türk Milli Takımı’yla çok özel bir şey. 1-2 ay bahsedilmesinin dünyada karşılığı yok” diye konuştu.
“KEŞKE TEK BİR EVLADIMIZ ÖLMESEYDİ DE AVRUPA ŞAMPİYONASI’NA GİTMESEYDİK”
Bir basın mensubunun futbolda ’ribaunt, ıvır zıvır’ laflar kullanılmaz demiştiniz. Neler kullanılır’ sorusu üzerine, Terim şunları söyledi:
“Bunu önünüzdeki günlerde rahat rahat konuşacağız. Brezilya maçından sonra yazılanlar, söylenenler... Çek Cumhuriyeti maçından sonra, hatta bir ay önce. Bunların hepsini konuşuruz. Niye işimiz zor? Sabah kalkıyorsunuz bir bomba haberi, 50-60-70 ölü haber geliyor. Oyuncularla hocalarınıza konuşuyorsunuz. O oyuncular, bizler bu ülkenin insanlarıyız. Birinin canının yanması bizim de canımızın yanması anlamına gelmez mi? Biz böyle bir ortamdan çıkıp maç oynuyoruz. Hollandalı gazeteci bile ‘Çok üzgündünüz. Nasıl hazırladınız maça?’ diye soruyor. Ama benim ülkemin insanları bu çocuklara etmediklerini bırakmıyor. Sevinsen sevinemiyorsun. Dünyanın en büyük başarılarından birini aldık. Keşke tek bir evladımız ölmeseydi de Avrupa Şampiyonası’na gitmeseydik. Şampiyonluklar, galibiyetler gelir, gider. Ama can gelmez.”
İHA