Eviniz mis gibi koksun isterken burnunuz akıyor, cildiniz kaşınıyor ya da nefes almakta zorlanıyor musunuz? O zaman sebep kullandığınız temizlik ürünleri olabilir. Çünkü çoğu temizlik malzemesinin içinde alerjenleri bulunuyor. Bazıları doğrudan tahrişe neden olurken bazıları da zamanla birikerek hassasiyet yaratıyor. Etiket okuma alışkanlığınız yoksa bu içerik size ilaç gibi gelecek. Haydi birlikte bakalım!
Klor, söz konusu temizlik olunca akla ilk gelenlerden biri olsa da alerjik reaksiyonların başrol oyuncularından aslında. Özellikle astım hastaları için nefes darlığı, öksürük ve hırıltılı solunum gibi tepkilere sebep oluyor. Ayrıca cilde teması ise kuruluk, kaşıntı ve egzama tarzı sorunlar yaratıyor. Buharı ise gözler ve boğaz için en büyük düşmanlardan biri. Evde sık sık çamaşır suyu kullanıyorsanız bir daha düşünün.
Amonyak, cam ve yüzey temizleyicilerde sıkça bulunan güçlü ama oldukça keskin bir kimyasal. Buharı solunduğunda gözlerde yanma, boğaz tahrişi ve nefes darlığı yaratıyor. Kullanırken çok ama çok dikkatli olmak gerek ki alerjiniz azmasın. Amonyak özellikle astım veya bronşit gibi kronik rahatsızlıkları olan kişiler için büyük risk teşkil etmekte. Temizlik sırasında yoğun şekilde kullanıldığında evde uzun süre havada kalabiliyor. Tam da bu nedenle iyi havalandırılmış alanlarda, eldiven ve maske kullanarak temizlik yapılması şart. Doğal sirke ve karbonat ikilisini bunun yerine deneyebilirsiniz..
Temizlik ürünlerinde ferah koku illüzyonunun kaynağı genellikle sentetik parfümler oluyor. Ama gerçekte bu kokular genellikle fragrance adı altında listelenen, yüzlerce kimyasalın karışımı olması çok muhtemel. Ciltte kaşıntı, döküntü ve kuruluğa neden olabiliyorken solunduğunda baş ağrısı, burun akıntısı ve hatta migreni tetikliyor. Parfüm hassasiyetiniz varsa temizlik malzemesi seçerken çok dikkat etmelisiniz. Burada devreye etiketler doğru okumak giriyor.
Ftalatlar genellikle ürünlerde parfüm sabitleyici olarak kullanılıyor. Ne yazık ki bu maddeler hormonal dengeyi bozabilecek kimyasallar arasında yer almakta Özellikle uzun vadeli maruziyetlerde bağışıklık sisteminive doğurganlık gücünü etkiliyor. Ürün etiketlerinde genellikle açıkça belirtilmiyorlar, bu da onları daha tehlikeli kılıyor. Aklınızda bulunsun, fragrance veya parfum ibaresi geçiyorsa ftalat içerme olasılığı çok yüksek. Asetonlarınıza iyi bakın kızlar!
Temizlik takıntısı olanlar bu en çok sizi ilgilendiriyor, çünkü sürekli ellerinizi temizlemeye çalışıyorsunuz. Triklosan, antibakteriyel özellikleri nedeniyle sabunlar ve bazı yüzey temizleyicilerde yer alıyor. Ancak yapılan araştırmalar doğrultusunda bu maddenin alerjik tepkileri tetiklediğini ve ciltte tahrişe neden olduğunu ispatlandı. Avrupa Birliği’nde bazı ürünlerde yasaklanmış olması da riskin boyutunu ortaya fazlasıyla koymakta. Antibakteriyel ibaresi olan ürünlerde bu maddeye rastlamak çok olası olduğundan dikkatli davranmalısınız.
Genellikle çamaşır deterjanlarında bulunuyorlar ve kumaşların daha beyaz ve parlak görünmesini sağlıyorlar. Gıcır gıcır çamaşırların da bir bedeli var yani. Deride kaşıntı, yanma ve kızarıklık en bu maddenin en yaygın belirtileri arasında. Gözler için de yüksek doz tehlike teşkil ediyorlar. Üstelik bu kimyasallar doğada çözünmesi zor olan bileşenler, yani çevre dostu da değiller. Doğal temizlik ürünlerinde bu bileşenlerin yer almaması çok büyük avantaj. Mümkün mertebe doğal ürünler kullanın. Hem kendi sağlığınız hem de doğa için!
Bu köpük ajanları, yüzey temizleyiciler ve bulaşık deterjanlarında sıkça bulunuyor. Tabii ki tahrişe neden oluyorlar. Aynı zamanda gözleri de tahriş etme potansiyelleri de var. Daha çok köpürüyor, daha iyi temizliyor algısı bu kimyasalların yaygınlığını etkiliyor ancak bu gerçek bir yanılsama. SLS ve SLES içermeyen ürünler genellikle bitkisel bazlı oluyorlar ve cilt için çok daha sağlıklılar. Bu içeriklerden uzak durun!