Hayatın her alanında annelerimizden öğrendiğimiz ve öğrenmeye devam ettiğimiz sayısız şey bulunuyor. Bu içeriğimizde özellikle de temizlik konusunda annelerimizden öğrendiğimiz tüyoları derledik. İyi temizlemeler!
Hayatın her alanında annelerimizden öğrendiğimiz ve öğrenmeye devam ettiğimiz sayısız şey bulunuyor. Bu içeriğimizde özellikle de temizlik konusunda annelerimizden öğrendiğimiz tüyoları derledik. İyi temizlemeler!
Annelerimizin kırmızı çizgilerinden birisi de bulaşıklardır. Yemek bittiği gibi hemen bulaşıklara girişir, mutfağı tertemiz yaparlardı. Çünkü kirli bulaşıklar demek, kirli mutfak demektir. Mutfaktaki kötü koku ve görüntünün sebebi kirli bulaşıklardır.
Annelerimizin bir temizlik rutini vardı ve o temizlik rutininde günlük ufak, haftalık veya duruma göre aylık derinlemesine temizlik olurdu. Günlük kısa temizlik sayesinde zaten işler birikmezdi. Ayrıca lekelerin kalıcı olmaması için de günlük temizlik çok önemliydi.
Bilen bilir, camları temizlemek zordur. Ama camlar parıl parıl göründüğünde ev çok daha ferah ve temiz bir hal alır. Bu nedenle annelerimiz temizlikte camlara ekstra önem verirdi. Lekesiz bir cam temizliği için de türlü türlü tüyoları vardı.
Süpürgeyi ne kadar temizlersek temizleyelim bazen o toz kokusu insanı rahatsız ediyor. Annelerimizin bunun için de bir çözümü vardı: vanilin! Yere vanilin döküp onu süpürünce süpürgedeki o kötü toz kokusu da gitmiş oluyordu.
Annelerimiz her şeyde olduğu gibi temizlikte de doğallıktan yana olduğu için ev temizliğinde sirkeyi bol bol kullanırdı. Ayrıca sirke ile zor çıkan lekelerin birçoğu da kolaylıkla çıkıyor. O nedenle sirke kullanmak aslında büyük bir kurtarıcı!
“Orası çok sıkışık, temizlenmiyor” gibi bir bahane annelerimiz için geçerli değildi. Onların her zaman en sıkışık yerleri bile temizleyecek gücü vardı. Bu gücü gerçekleştiren ise diş fırçalarıydı. Hatta bunun için de artık ömrünü tamamlamış eski diş fırçalarını kullanarak israf da yapmamış olurlardı.
Evdeki her şey temizlenirken perdeleri genellikle atlıyoruz. Ancak annelerimiz perdeler konusunda çok hassastı. Gerçekten de perdeler evin tüm havasını değiştirebilecek kadar büyük bir etkiye sahip. Kirli görünen bir perde doğal olarak evin de kirli görünmesine sebep olur.
Tıpkı bulaşıklar gibi asla bekletilmemesi gereken bir diğer şey ise çöplerdir. Hem kötü koku yaparlar hem kötü görünürler hem de mikroplar için en güzel yuvadırlar. Bu nedenle çöpler düzenli olarak çok da birikmeden atılmalı. Bir ev kesinlikle kötü kokamaz!
Bir kıyafet lekeliyse onun ilk önce güzelce temizlenmesi gerekir. Yoksa isterseniz 20 kere art arda yıkamaya atın, hiçbir şey değişmez. Kıyafetlerin ömrünü uzatmak için ilk önce lekeli yere uygun bir leke çıkarıcı ürün kullanılır. Böylece tam da istediğimiz gibi tertemiz kıyafetlerimiz olur.
Biz ergenlikteyken annelerimizin dolaplarımızın içini görüp çıldırdığı anlar çok olmuştur. Bu anlardan da öğrendiğimiz gibi dolabın dışının temiz olması yetmez, içinin de aynı şekilde düzenli ve temiz olması gerekir. Bir evin temiz olması demek eşittir düzenli olması demektir.