'Temizlik Hastası' Eşe Boşanma Davası: 'Kendi Evimde Sığıntı Muamelesi Görüyorum'

Antalya'da 1 çocuk babası adam, eşinin 'temizlik hastası' olduğu, evinde dilediği gibi hareket edemediği ve 'sığıntı' muamelesi gördüğü iddiasıyla boşanma davası açtı. 

DHA'da yer alan habere göre, eşiyle 2012 yılında görücü usulüyle evlendiklerini, 1 yıl sonra da çocuklarının dünyaya geldiğini ifade eden Ali Ö., dava dilekçesinde eşini 'temizlik hastası' olmakla suçladı.

"Evi kirleteceği bahanesiyle hiç kimsenin eve girmesine müsaade etmiyor"

Ali Ö. dilekçesinde şunları ifade etti:

'Eşim evlenmeden önce hastalık derecesindeki takıntılarını, bilinçli olarak benden saklamıştır. Ben bu durumu bir hafta sonra öğrendim. Evlendiğimden bu yana çok zor günler geçirdim. Evliliğim süresince bir gün bile mutlu olamadım. Çünkü eşim ağır derecede temizlik hastası. İşten eve geldiğim an içeriye hemen giremezdim. Eşim terlikleri getirip, doğruca banyoya gitmemi söylerdi. Kendi evimde dilediğim gibi hareket edemiyorum. Oturup, kalktığım her an tedirginlik duyuyorum. Çünkü sürekli olarak, etrafı kirlettiğim iddiasıyla beni azarlayıp, başka yere itilirdim. Evdeki mobilyalar, kapılar ve camlar dahi sürekli deterjanla temizlenmekten aşınmış ve eskimiş vaziyettedir. 40 bin TL civarında zararım oluşmuştur. Ayrıca bir günde bir paket ıslak mendil biterdi. 2-3 günde bir çamaşır suyu biterdi. Aylık ortalama 600-700 TL temizlik masrafımız oluyor. Her sabah yattığım yorganı, yastığı, çarşafı yıkayıp, yatağı temizliyor. Kendi evimde sığıntı muamelesi görüyorum. Arkadaşlarımı, akrabalarımı hatta anne-babamı dahi evime çağıramıyorum. Eşim, evi kirleteceği bahanesiyle hiç kimsenin eve girmesine müsaade etmiyor.'

"Bebeği odaya kapatıp saatlerce temizlik yapıyor"

Dilekçesinin devamında, eşinin yaptıklarının hastalık derecesinde olduğunu anlatan Ali Ö., şunları iddia etti:

'Eşimi tedavi ettirmek istedim ama sonuç alamadım. Temizlik takıntısı devam etti. Ayrıca eşim çok sinirli. Evlendikten 1 yıl sonra çocuğumuz oldu. Çocuğumuzun doğumuyla eşimin düzeleceğini düşündüm ama hayat benim için artık bir çileye dönüştü. Çocuk doğduktan sonra eşim yatağını ayırdı. Evlilik sadece kağıt üzerinde kaldı. Çocuğumu düşünerek, kimseye bir şey demedim. Ancak bana olan ilgisizliğini çocuğa da göstermeye başladı. Çocuğun ağlamalarına aldırış etmeden, onunla ilgilenmek ve şefkat göstermek yerine temizlik yapmaya devam etti. Dahası bebeğin altını değiştirirken, bezi kirlettiği için sinirlenip bağırıyor. Bezdeki kakanın bulaştığı zıbınları ve kıyafetleri bebeğin üzerindeyken makasla kesip, yırtarak atmaya başladı. Saatler süren temizlik boyunca çocuğun ortada dolanıp ayak bağı olmaması için onu odaya kapatıyor.'

"Çocuğumun velayetinin bana verilmesini istiyorum"

Evliliğini kurtarmak için her şekilde çaba harcadığını ancak artık boşanmak istediğini belirten Ali Ö., '2018'de evi terk etti ama araya akrabaların girmesi ile tekrar döndü. Şimdi yine gitti ve dönmüyor. Evliliğimi en başından beri insanüstü özveriyle ayakta tutmaya çalıştım. Ama artık boşanmaktan yapacak bir şeyim kalmamıştır. Bebeğiyle ilgilenmek, oyun oynamak ve gelişimine destek olmak yerine onu bir odaya kapatıp, saatlerce temizlik yapmaktadır. Bu sebeple küçük çocuğun boşanma davası devam ederken tedbiren velayetinin bana verilmesini istiyorum' dedi.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
14.09.2020

Valla bence de babaya verilsin. O ne ya öyle her gün yatağını çarşafını de yıkamazsın abartma. Ya da eve insan gelmek zorunda yani. Gerçekten tedavilik ve görücü usulü evlenince böyle oluyor abi zaten neden görücü usulü?! Hadi okey bari nisan dönemini uzat iyice yani et yani kumar oynuyor gibisiniz gerçekten. Ve hemen de çocuk şaka gibi!

15.09.2020

Bunlar cahil zihniyet iki kişi bir evde yaşadıklaronda tepki verenler oysa onlar daha huzurlu

14.09.2020

OKB denen psikolojik bir hastalik kadinin durumu.Ama tedavisi mumkun👍🏽

14.09.2020

(1.kısım) Bir hekim olarak ekleme yapayım da bilgilenin: OKB'nin açılımı Obsesif-Kompulsif Bozukluk'tur, bunu belki biliyorsunuzdur. Hastalığın adında geçen "obsesyon" kelimesi, "takıntılı düşünceler" demektir. Kişi, birtakım düşüncelerin istemsiz olarak geldiğini, bunlardan rahatsız olduğunu; ama bir türlü kurtulamadığını söyler.Mesela bazı OKB hastalarında din obsesyonu vardır. Bu tür hastalar, içinden istemsiz olarak kutsal değerlere küfür ederler, bundan çok rahatsız olurlar; ama kurtulamaz. Bir başka örnek verecek olursam, bazı OKB'lilerde ise "Acaba ocağı kapattım mı?", "Acaba kapıyı kilitledim mi?" gibi düşüncelere vardır. OKB'liler, düşüncelerinden rahatsız olduklarından kurtulmaya çabalarlar ve bu çabalarının sonucunda da birtakım davranışlar sergilerler. Bu davranışlara "kompülsiyon" denir. Mesela yukarıda yazdığım ocak takıntısına sahip hastalar, tam evden çıkarken tekrar tekrar ocağı kontrol ederler.

Bizim insanımızda neden çocuk yapınca sorunlar çözülür algısı var, ne malca bir şey. O çocuk da mutlaka sıkıntı çekecek şu durumda. Allah akıl fikir versin.

15.09.2020

Evet ya ne saçma bir bakış açısı çocuk olursa aile kurtulur her şey yoluna girer sanıyorlar herhalde birinin karakteri çocuklamı değişecek olan cocuğada olacak onunda günahına girecekler hayatını etkileyerek

TÜM YORUMLARI OKU (30)