Bakalım bu efsaneleri hatırlayacak mısınız?
Bakalım bu efsaneleri hatırlayacak mısınız?
11 yolcu ve 55 mürettebat ile Trabzon’dan Soçi Limanı’na hareket eden Avrasya Feribotu Çeçen eylemciler tarafından rehin alınmıştı. Çeçenlerin sesini dünyaya duyurmak isteyen Uğur Dündar, yıllarca unutamayacağımız bir eyleme imza attı ve feribota helikopterden atladı. Elindeki silahla Uğur Dündar’ı çeken eylemci ise oldukça ürkütücü…
A Takımı programıyla bir zamanlar gündemden hiç düşmeyen ünlü gazeteci Savaş Ay, herkesin her şeyi yapmak zorunda olmadığını adeta gözümüze soktu. Canlı yayında şapkadan çıkarmak istediği tavşan ölüydü. Savaş Ay, izleyenlerin travmasını yıllarca atamadığı olay sonrası tavşanın ölmediğini açıklasa da bir işe yaramadı.
Sektöre pek çok haberci kazandıran ve 32. Gün programıyla dönemine damga vuran Mehmet Ali Birand’ın Abdullah Öcalan ile yaptığı röportajlar oldukça ses getirdi.
Reha Muhtar, “Acı var mı acı?” sorusuyla bir döneme damgasını vurmuştu. Kürtaj olan Harika Avcı haberi sonrası “Bebek nerede?” diye sordu, karısını öldüren adama başsağlığı diledi, hapishaneden kaçmak için tünel kazanlara “Tüneli kaçmak için mi kazdınız?” dedi, kocasını bıçaklayan kadına olay anında orada olup olmadığını sordu. Ne olursa olsun, reytingleriyle her zaman ilk sıradaydı.
“Beeeeen Sadettin Teksoy” diyerek açtığı programlarıyla hafızalarımıza kazınan araştırmacı gazeteci, kutupta namaz kılarak bir ilke imza attı. Teksoy ayrıca su altında durabilen birine de namaz kıldırdı. Parmağını ekrandan gözümüze sokmasını da unutmadık!
Bam Teli programıyla ülkemizi karış karış gezen, röportajlar yapan deneyimli gazeteci 17 Ağustos 1999 Marmara depremi sonrası enkaz altında kalan bir gençle röportaj yapmaya çalıştı. Gazetecilik refleksleriyle hareket ettiği tabii ki çok belliydi ancak bu hareketiyle Türk televizyonlarında unutulmaz bir ana imza attı.
Küfürlerin havada uçtuğu, tuhaf sorularla konukların gülünç durumlara düşürüldüğü programlara ev sahipliği yapan Yalçın Çakır içine balık kaçan adam, kocasını balığından kıskanan kadın ve ceset teşhisi gibi tuhaflıklara imza attı. Ünlü gazeteci ve sunucu, yaşlandırma tekniğini de literatüre kazandırdı.
Flash TV’nin freak show tadındaki ana haber bültenini sunan Gökhan Taşkın, Obama’nın Türkiye ziyareti sırasında haberleri yüzünü siyaha boyayarak sundu. Gökhan Taşkın’ın gariplikleri tabii ki bununla sınırlı değildi: Papa’yı İslamiyet’e davet etti, baş örtüsü serbestisi için yayına baş örtüsüyle çıktı.
Telefonda konuk olarak aldığı Dilber Ay’dan bir şarkı isteyen Cüneyt Özdemir “Zorunda mıyım?” şarkısıyla ilginç bir kısır döngüye girdi. Dilber Ay’a şarkı söylemek zorunda olmadığını kibar bir dille anlatmaya çalıştı ama şarkının adının “Zorunda mıyım?” olduğunu ısrarla anlamadı.
Absürtlükte sınır tanımayan programı Şok’la bir nesli maymuna çeviren Korcan Karar, İtalya’da yakalandığı esnada Mehmet Ali Ağca’nın tercümanlığını yaptı. Tahliye edildiği esnada Mehmet Ali Ağca’nın arabasının camını tıklatıp, “Mehmet Ali Ağca, ben Korcan Karar, 25 yıl sonra ben geldim, beni tanımadın mı? Allah aşkına aç şu camı Mehmet Ali.” diyerek adamı darladı.
Ali Kırca Siyaset Meydanı’nda Uğur Mumcu, Hrant Dink, Aziz Nesin, Ahmet Kaya, Barış Manço ve Cem Karaca gibi birçok önemli ismi ağırladı ama bir program vardı ki hiçbir zaman unutulmadı. Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Beyazıt Öztürk’ü bir araya getiren Ali Kırca, programı izleyen herkesin gözlerinden yaşlar gelene kadar gülmesine neden oldu.
reha muhtarın kesin kafası iyiydi hergün
reha muhtarın nasıl bir kral olduğunu izleyenler bilir.