Yazar, ortadaki durumun Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini iyileştirmeyeceğini belirtiyor ve özetle şu görüşleri savunuyor:
'(…) Türkiye'nin hâlâ AB'ye girmekle ilgilenmeye devam ettiği fikri sadece kötü bir şaka olarak tarif edilebilir. Davutoğlu'nun Brüksel'de Merkel'e yönelik diplomatik girişiminden sadece birkaç gün önce Türkiye'de çevik kuvvet polisi, Türkiye'nin ana akım hükümet karşıtı gazetesi Zaman'ın bürolarını basmakla, kıdemli gazetecilerini gözaltına almakla, göstericilere biber gazı sıkmakla meşguldü.'
'Bunun, basın özgürlüğü dâhil olmak üzere takıntılı bir şekilde tüm insan haklarının korunmasının peşinden koşan AB gibi bir örgüte ciddi bir şekilde üye olmak isteyen bir ülkenin davranışı olamayacağını' belirtiyor Coughlin ve ekliyor:
'Erdoğan, Türkiye'nin hâlihazırda yaklaşık 3 milyon Suriyeli mülteciyi barındırmanın peşinde koştuğunu ve ülkesinin göçmen akınıyla baş edemediğini iddia etmeyi seviyor.
'Ancak şunu rahat bir şekilde gözünden kaçırıyor ki, Türkiye eğer cihatçıların sınırlarını serbest bir şekilde geçip Suriye ve Irak'taki savaş bölgelerine gitmesine engel olsaydı şu anki konumunda olmazdı.'
Bütün Avrupa ülkelerinin, sınırlarından içeri mülteci girecek diye ödleri kopuyor, çünkü biliyorlar ki mülteciler ülkeye girerse, halk ayaklanır , bir de canlı bomba olayı olursa hükümetler düşer.. Ama bizde öyle mi .. Dingonun ahırı bile daha düzenli.. Başkentinde bombalar patlıyor onlarca insan ölüyor yüzlercesi yaralanıyor, 3 milyon ne olduğu belirsiz potansiyel militanları ülkeye doldurmuşsun, hala almak için pazarlık yapıyorsun.. Gerizekalı bir milletiz.. Aziz Nesin e de yazıklar olsun.. %60 ile çok iyi niyetli bir tahmin yaptığı için.. Memleket ortadoğuya döndü , daha beter olacak, ses çıkaranların tepki verenlerin sayısı bir elin parmağını geçmiyor ! Yazıklar olsun !
Şantaj demeyelim, bizimkiler Kayserili pazarlığı demeyi daha uygun buldular...
sırasıyla suriye ırak iran rusya abd ve ab nefretini kazandığımıza göre artık bir ortadoğu ülkesi olmuşuzdur.