Eğer siz de “Telefonum çalmasa da düzenli olarak telefonumu kontrol ediyorum.” Ya da “Uyurken telefonumun yakınımda olmasını isterim.” Diyorsanız ve bu konuda çözüm arıyorsanız bilim insanlarına kulak verin!
Eğer siz de “Telefonum çalmasa da düzenli olarak telefonumu kontrol ediyorum.” Ya da “Uyurken telefonumun yakınımda olmasını isterim.” Diyorsanız ve bu konuda çözüm arıyorsanız bilim insanlarına kulak verin!
Hatta bu oran öyle azımsanacak seviyede de değil. Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırmaya göre mobil telefon kullanıcılarının neredeyse yüzde atmışı nomofobi olarak bilinen, mobil telefonundan uzakta kalma
korkusundan mustarip.
Hayatımızı kolaylaştırması için üretilmiş bu cihazlar neden bozukluklara yol açıyor? 1969 yılında Psikiyatrist John Bowlby insanlarda doğuştan gelen, diğer insanlara belirli bir yakınlıkta ya da bağlılıkta olmayı tetikleyen bir dürtünün bulunduğunu açıkladı.
Bebeklik ve çocukluğumuzda ortaya çıkan, ebeveynlerimize olan düşkünlüğümüz sonraki yıllarda farklı yönlerde ve farklı sebeplerle şekillenebilir. İlişkilerde en basit anlamıyla güvenli bir ortam yoksa kişiler obsesif bir şekilde güvenli bir iletişim ağı kurma çabasına girer. Bu ağın güvenli kısmı yakınlığı ne çok yakın ne de çok uzak seviyede tutabilme çabasıyla kendini gösteriyor.
Mobil telefonların çocuk/oyuncak etkisi gibi bir psikolojik etki yaratması esasen onun insan ilişkilerini yürütmede tanımlı bir organ olmasıyla ilgili. Bowlby’e göre. Mesajlaşarak, konuşarak, selfie yollayarak ilişkilerdeki bağları mobil telefonlarımızda kuruyoruz.
Öyle ki fotoğraflarımız, belgelerimiz, kişisel arama tonlarımız mobil telefonları bizlerin bir parçası haline getiriyor, bağlılığı arttırıyor.
Araştırmacılar mobil telefonların kişiler üzerindeki bağlılık etkilerini ölçmek için 19-25 yaş aralığındaki 142 katılımcıyla bir deney gerçekleştirdiler. Deneyin ilk sorusu mobil telefonları kullanım amaçları üzerineydi. Mobil telefonlarıya sosyal medyada mı geziyorlardı, oyun mu oynuyorlardı yoksa telefonu sadece arama faaliyetleri için mi kullanıyorlardı?
Mobil telefonlarından uzak kaldıklarında hissettikleri ve mobil telefonlarını ortalama ne kadar sürede bir kontrol ettikleri katılımcılara soruldu. Çalışmanın son sorusu ise mobil telefonlara yakınlığa paralel olarak bu yakınlığın yarattığı anskiyete bozukluklarının tarifiydi.
Çalışmaya göre incelenen yaş aralığındaki kişilerin çoğu telefonlarını her daim yakınlarında tutma eğilimine sahip ve bu eğilim de mobil telefonların ilişki aracı olarak konumlanmasıyla açıklanıyor. Ayrıca kişilerde yaşanan bağlılık bozukluğu da mobil telefon kullanım süresinin artışıyla paralel olarak artıyor.
Nomofobi çalışma grubunda ve toplumun genelinde yaygın olsa da siz siz olun hayatın renklerini ekrana sığdırmayın, etrafınıza daha fazla bakın!
bende olaan bisey ozellikle gecee yanimda yakinimda degilse acayip skntıya kaygiya dusuyorum ayni sekilde sbahlarida ama benim sebebim cogunlukla ya bissey olursa ya biri ararsa acil bir durum olursa banaa ulasamazlarsa diye elimin aaltindda bulinmaasi cogunlukla. birde acayip bir korkum var twknoloji o kadaar gellistiki saniyorum interneet acik kalirsa beeni izzliyorlar diyuyorlar 🤣😂🤣😂abbashhs sacma ama ne yapim iyice yandi kafa bende bu ara