Sosyal medyanın yaygınlaşmasının bazı olumsuzlukları olsa da olumlu yönleri bunları silip götürüyor. Etkin ve iyi kullanılan bir sosyal medya hesabı özellikle makam sahibi kişilerin kendini daha iyi ifade edebilmesi için güzel bir fırsat sunuyor. Kişisel Twitter hesabını etkili kullanan rektörler, akademisyenler de var. Bunlardan birisi de Prof. Dr. Mustafa Ünal. Akdeniz Üniversitesi rektörü olan Ünal cep telefonu faturasını ödeyemeyen öğrencisinin faturasını ödeyince sosyal medyanın gündemine oturdu.
Ben de bir kahramanımdan söz etmek isterim. Konya Karatay İmam Hatip Lisesinde okuyordum. Gurbetteydim. Maddi imkanınım ne kadar kötü olduğunu anlatacağım olaydan anlarsınız zaten. ÖSS için para yatırmam lazım. 40 lira idi hatırladığım kadarıyla ya da yaklaşık bir şey. Meslek lisesi olduğumuz için bizim sınavsız geçiş hakkımız vardı alanımız olan 2 yıllık MYO'lara. Sınavsız geçişin ücreti 6 lira idi. Bunu yatıracak param yoktu. Ailemi arayıp da isteyemedim. Daha önce "bir sıkıntın olursa yanıma gel" diyen müdür yardımcımızın yanına gittim. Dedim ki "Hocam ÖSS için para yatıracağım ama 6 lira param eksik verebilir misiniz?" o da "hay hay" dedi. 10 lira verdi "Üstünü de harçlık yaparsın. Parayı yatırdıktan sonra bana uğra" dedi. Gittim sınavsız geçiş için 6 lira para yatırdım. Aldım makbuzu geldim hocanın yanına. Makbuza baktı "Bu ne?" dedi. "Hocam para yok ben de sınavsız geçişe başvurdum" dedim. Devamı yorumda.
beleşçi bir öğrenciye yapılmış "faydasız" bir yardım. Faturasını ödeyip lafız gereği almayacak olsa bile "ama geri ödemeni isterim" deseydi faydalı yardım olurdu. Sen öğrenci adamsın 100 liralık telefon faturası senin neyine kamil? diye de ekleyebilirdi.
Bizim rektör de sınav haftasında ayva ile fotoğraf çektirip internete atıyodu...