Tekstilde Maaşlar Patronun İlk Hedefi: Yüzbinlerce Çalışan İş Kaybetme Tehlikesiyle Yaşıyor!

Tekstil sektörü yıllarca Türkiye'de öncü olurken, dünya çapında da gelişti ancak sorun şu ki markalaşma ve katma değerli üretim yaratamayınca rekabette ucuzluk kulvarında yer alıyor. Bu da işverenin gözünü tasarruf ettiğinde seslerin yüksek çıkamadığı, enflasyonla ezilse de umursamadığı 'işçi maaşlarına' çeviriyor. Böylelikle çalışan kesim, özellikle tekstil sektöründe hem işini kaybetme tehlikesiyle yaşıyor hem de örnek alınan ülkelerdeki şartlar içleri acıtıyor.

Türkiye'nin ihracat öncelikli modelinde tekstil sektörü öne çıkıyor. Tarihten gelen sorunlarla halen "sanayide devrim" sorunsalı yaşanan Türkiye'de, markalaşma ve katma değerli üretim sorunları, Cumhuriyet'i kurarken dev fabrikalar kuran ülkemizde 100 yıl sonra da tartışılıyor.

İhracat odağında maliyetler öne çıkarken, iç dinamiklerdeki enflasyon ve kur sarmalı da dikkat çekiyor. Bu açıdan bakıldığında işveren tarafın haklılığı görülürken, ülke gelir paylaşımına bakınca işçinin durumu tabloyu değiştiriyor. Milli gelirden ve büyümeden alınan pay, maaşlılar için giderek küçülürken, işveren halen ücret maliyetlerinden yakınıyor.

Tekstilde son aylarda özellikle Mısır örneği öne çıkıyor. Nedeni de maaşlar oluyor.

Tekstil Sektöründeki Asgari Ücret Karşılaştırması Sosyal Medyayı İkiye Böldü

Maaşların yüksekliği kur farkından işveren için yakınılacak bir durum gibi görünürken, işçi açlık sınırında yaşıyor.

Tekstilde Mısır Tartışması Bitmiyor: İhracatçının Çalışan Maaşlarıyla Derdi Büyük!

Tekstil sektörü, emek yoğun olarak katma değerli olmayan üretimle, işverenin artan maliyetleri ve işçilerin açlık sınırı ve altındaki ücretleriyle son 1 yılda işten çıkarmalarla gündemde.

Cumhuriyet'te Ali Can Polat haberine göre, son 1 yılda 150 bin emekçi işsiz kalırken, 200 bin işçinin de işi tehlikede. 

Aralıkta yapılacak olan asgari ücret görüşmelerine doğru başlayan tartışma bu yıl erken alevlendi. Ücret-maliyet-enflasyon üçlüsünde şikayetçi olmayan yok.

Yükselen maaşların enflasyonu yükselttiği savunulurken, işveren maliyetlerden ve rekabet edememekten şikayetçi oluyor. İşçiler de şirketlerin kârlarını işaret ediyor.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, işçilik maliyetlerinin rakip ülkelerde 200 dolar olduğunu, Türkiye'de bir işçinin maliyetinin 850 dolar olduğunu söylerken, rekabet edemediklerini, katma değerli ürünlere yönelmek gerektiğini belirtti. Kaya, 'Bu, akşamdan sabaha olmuyor tabii ki. Biz başladık bu dönüşüme ama enflasyon ve resesyon bizi negatif etkiledi” ifadelerini kullanırken, yine devlete yöneldi: “Burada sermaye desteği çok önemli. Bizim devletten beklentimiz en az bir yıl ödemesiz beş yıl vadeli krediler olmalı” dedi.

Tekstilcilerin işaret ettiği rakip ülkeler olarak Bangladeş ve Pakistan söylemlerine tekstil sektöründen Sabri Ünlütürk, katma değerli ürünlerde bu ülkelerin rakip olmadığını söyledi. Ancak kur ve enflasyonda son yıllarda yaşananların da gerçeklik uzak olduğunu ekledi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu, Türkiye’de çalışan işçiye Bangladeş, Tayvan ücretlerinin dayatılamayacağını söylerken, işverenlerin hükümetle pazarlıklarında, enerji, teşvik, vergi konuşmak yerine işçi maaşı konuştuğunu belirtti.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

En Az 60 Bin Lira Maaşla İşçi Alacak: Almanya Hangi Meslekleri Kabul Ediyor? Başvuru İçin Gerekenler Neler?
İşte Zam Oranları: Asgari Ücrete Ne Kadar Zam Gelecek?
Türkiye İlk Sırada: iPhone 15 Pro Max Almak İçin 6 Ülkede Asgari Ücretliler Ne Kadar Çalışmak Zorunda?

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
YORUMLAR
23.10.2023

Sektörden bildiriyorum su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim. Neden diyeceksiniz. Muhasebecilik yapıyorum. 16 yıldır meslekteyim. Onlarca fason tekstil firmasının muhasebesini tuttum. Hani madencilere üzülüyoruz ya. Pek bi farkları yok. Rutubetli bodrum katlarında kumaşın tozu içinde asgari ücretin bile altında köpeğin bile yemeyecegi yemeklerle senelerce para kazandılar. Küçücük kızlar taciz edildi. Yetmedi küçük yaştaki erkekleri alıp evlerine götürüp evini taşıtanı bile gördüm. Kendileri ise milyonluk arabalarla villalarda yaşadı. Az bile oluyor. Kimsenin ahı kimsede kalmaz.

23.10.2023

Ağzınıza sağlık, çok doğru bir yaklaşım. Neden daha da sömüremiyoruz diye ağlıyorlar.

23.10.2023

Sektörden bildiriyorum inanılmaz bir kriz var tekstilde...

23.10.2023

Bizde tekstil işiyle uğraşıyoruz. Sektör gerçekten sıkıntıda bu yıl batıp çıkan veya zarar etmek istemeyip çıkan çok firma olacak gibi duruyor. Ama tekstilde işçilerin %80i sigortasız ve suriyeli hali hazırda. Sektörün batmasının ana nedeni çin. Şuanda çinden alınan 1 kilo tekstil ürününün avrupaya ulaşması 1 dolar ( devlet teşviği veriyor çin) türkiyeden yunanistana ulaşması 4 dolar. Yani yunanistandaki adam çinden malını aldıgında 5 günde kapısına geliyor ve 100 kilo mal için 100$ ödeme yapıyor. Türkiyeden aldıgında yine 5 günde kapısına geliyor ve 400$ ödeme yapıyor. Siz olsanız türkiyeden mi alırsınız çinden mi? Ayrıca maliyet farkı şuan yarı yarıya. Türkiyeden toptan alabileceğiniz bir ceket 10$ken çinde 4-5$a bulabiliyorsunuz. Artık türkiye tekstilde mücadele edebilecek bir ülke değil malesef. 1-2 seneye tekstil ürünlerininde çinden gelmeye başladığını görürseniz şaşırmayın. Bu sektörü malesef kaybettik. Devletin yapacağı 3-5 teşvikle kurtarılacak durumu şuan itibariyle geçtik.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ