Teknoloji Yarının Dünyasına Nefes Olabilir mi?

Yaşadığımız evrene karşı ne kadar acımasız ve duyarsızlaştık farkında mıyız?

Aslında gerçekten bir parçası olduğumuz ve kaybettiğimizde bir daha asla yerine koyamayacağımız bu harika evrene karşı ne kadar acımasız ve vurdum duymaz haldeyiz. İnsanoğlu evren var olmadığında kendisinin de var olamayacağının bilincinde ve tüm bu bilince rağmen sahip olduğu tüm güzelliklere karşı tam bir ihanet içinde.

Tüketim ekonomisi ve özellikle yeni dönem popüler kültür insanı duyarsızlaştırdı. Önce birbirimize sonra çevremize doğamıza karşı gerçek empatiyi yitirdik. Sokak hayvanlarından karşı konuşulan acımasız ve vahşi çözüm önerilerinden bahsetmiyorum bile…

Giderek bencilleşen ve kendi varlığımızı bizi var eden her şeyi tüketerek sürdürmeye çalışan bir canavar haline dönüşüyoruz.

Çevre ve iklim krizi her geçen gün büyüyerek hızla geliyor. Bundan birkaç sene sonra ciddi bir su krizi ile karşı karşıya kalabiliriz.  Sadece mevsimlerin ve doğal kaynakların yok olmasından bahsetmiyorum, koca bir ekosistem çok değil, bir 50 yıl sonra tükenmeye doğru hızla yol alıyor. Tüm bu veriler ve gerçekler ışığında dünya genelinde bir alarm dönemine doğru hızla girmeye başladık.

Çevre gönüllülerini bir araya getiren etkinlik ÇEVREFEST!

Devletler bu gelecek felaketinin önüne geçmek için politikalar geliştirmeye çalışıyor. Bu bağlamda geçtiğimiz hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ev sahipliğinde Ankara Başkent Millet Bahçesi’nde 'Hepimizin Bir Dünyası Var' temasıyla düzenlenen ÇEVREFEST, dört gün boyunca başarılı çevre ve Sıfır Atık projeleriyle 7’den 70’e tüm vatandaşlara yeni deneyimler sundu.

Çok ürettikçe çok tükettiğimiz, sonra da çokça kirlettiğimiz dünya ile baş başa kaldık. Bütün bunlar bir dengeyi bozdu ve verilere göre dünyada atmosferdeki sıcaklık özellikle salınan karbon neticesinde 1,1 derece kadar arttı. Akdeniz ülkelerinde bu ısı 1,5 dereceyi buldu. Eğer 2 dereceyi bulursa bilim adamları büyük ihtimalle çok büyük bir gıda krizinin kopacağını ve insanların göç etmek zorunda kalacaklarını söylüyor. Eğer 3 dereceyi bulursa dünya yaşanmaz bir hal alacak. Yine Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası verilerine göre, birkaç rakamı sizinle de paylaşmak istiyorum. Birincisi, Dünya Bankası verilerine göre insanlar günümüzde artık 2,1 milyar ton katı atığı her gün dışarıya veriyor. Bir başka tespit, her yıl 8 milyon ton atık okyanuslara karışıyor. Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü'nün verilerine göre de bir kısım insanlar açlıkla mücadele ederken diğer bir başka grup da içinden sadece beğendiklerini alıyor, dışarıda kalan her şeyi dışarıya atıyor. Bunun miktarı da 1,3 milyar ton. Yine bir grup insan temiz suya erişimde sıkıntı çekerken yine insanoğlu suyu hadsiz bir şekilde, sınırsız bir şekilde israf etmeye devam ediyor. Bu tüketim çılgınlığı dünyamızın, daha doğrusu ortak evimizin bütün değerlerini ve dengesini bozuyor. Bu değerler bozulunca da bu dengeler karışınca da haliyle birçok ardı arkasına geliyor.

Çocukların hayal duvarı – Hayalgücü ve öevre duyarlılığı

Yarınımızın teminatı ve geleceğin dünyasını inşa edecek olan çocuklara bu duyarlılığı aşılamak oldukça değerli oluyor. Etkinlikte en etkili ve faydalı olan nokta çocukların bu konudaki çalışmalarına yer vermek oldu.

Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) tarafından hazırlanan hayal duvarına ve Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün “Gökyüzüne Mesajım Var” tahtalarına çocuklar büyük ilgi gösterdi. Çocuklar, gelecekte ne hayal ediyorlarsa, nasıl bir doğa ve çevre istiyorlarsa kâğıda döküp, duvara yapıştırdı. Panoda yer alan mesajlardan bazıları şöyle: “Çok iyi bir insan olmak istiyorum.”, “Gelecek bizim elimizde, çevremizi temiz tutalım.”, “Yeşili seviyorum.”

Çevreci teknolojiler

Etkinlikte Sıfır Atık belgesi alan üniversitelerin yanı sıra, belediyelerin iyi çevre uygulamalarını tanıttığı etkinliğe; 39 belediye, 15 özel sektör temsilcisi firma, 9 üniversite, bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşları da katıldı. Firmalar; akıllı şehir uygulamalarından geri dönüşüme, atık yönetiminden yenilenebilir enerji teknolojilerine kadar faaliyette bulundukları alanlarla ilgili en yeni çevreci teknolojilerini, ÇEVREFEST’te tanıttı.

Gerçekten teknoloji ile iklim ve krizi çözülebilir mi?Şimdiye kadar yüksel teknoloji için çevre ve doğadan feragat ettik. Peki teknoloji gerçekten iklim krizine ve çevre felaketlerine çözüm üretebilir mi?

İklim krizleri ve geçmişteki vakalara bir bakalım

İklim krizleri, dünya genelinde artan sıcaklıklar, orman yangınları, sel felaketleri ve kuraklıklar gibi doğrudan etkilerle kendini gösteriyor. Geçmişte yaşanan bazı vakalar, bu krizlerin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Örneğin 2003 yılında Avrupa’da yaşanan sıcak hava dalgası, 70 binden fazla insanın ölümüne neden oldu. 2019 yılında Avustralya'da meydana gelen orman yangınları ise milyonlarca hektar orman alanının yok olmasına ve binlerce hayvanın hayatını kaybetmesine yol açtı.

Teknolojinin geçmişteki krizlerdeki rolü

Geçmişte, teknolojik çözümler iklim krizlerinin etkilerini azaltmada önemli rol oynadı. Örneğin erken uyarı sistemleri ve meteorolojik tahminler sayesinde sel felaketleri ve kasırgalar gibi doğal afetler önceden tespit edilebiliyor ve gerekli önlemler alınabiliyor. Ayrıca, orman yangınlarını söndürmek için kullanılan ileri yangın söndürme teknolojileri ve dronelar, yangınların yayılmasını engellemede büyük katkı sağladı.

Güncel teknolojik çözümler

Teknoloji, günümüzde iklim krizlerine karşı daha yenilikçi çözümler sunuyor. İşte güncel örnekler:

  • Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) Teknolojileri: Bu teknolojiler, atmosfere salınan karbon dioksiti yakalayıp yer altına depolayarak sera gazı etkisini azaltmayı amaçlıyor. Norveç'teki Sleipner Projesi, bu alandaki başarılı uygulamalardan biri olarak öne çıkıyor.

  • Yenilenebilir Enerji Kaynakları: Güneş ve rüzgâr enerjisi, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmada önemli rol oynuyor. Tesla'nın geliştirdiği güneş panelleri ve batarya sistemleri, evlerin enerji ihtiyacını karşılayarak karbon ayak izini azaltmaya yardımcı oluyor.

  • Akıllı Şehir Teknolojileri: Şehirlerde enerji verimliliğini artıran akıllı şebeke sistemleri, sensörler ve IoT cihazları, enerji tüketimini optimize ederek çevresel etkileri minimize ediyor. Singapur ve Kopenhag gibi şehirler, bu alanda örnek teşkil ediyor.

  • Okyanus Temizleme Projeleri: Boyan Slat tarafından kurulan The Ocean Cleanup projesi, okyanuslarda biriken plastik atıkları temizlemeyi hedefliyor. Geliştirilen özel cihazlar sayesinde büyük miktarda plastik atık toplanarak geri dönüşüme kazandırılıyor.

  • Tarım Teknolojileri: Dikey tarım ve hassas tarım teknolojileri, su ve enerji kullanımını optimize ederek sürdürülebilir tarımı destekliyor. AeroFarms gibi şirketler, şehir içinde yer kaplamadan yüksek verimli tarım yapmayı mümkün kılıyor.

Fütürist teknolojik çözümler

Gelecekte iklim krizlerine karşı kullanılabilecek bazı fütürist teknolojik çözümler:

  • Geoengineering (Yerküre Mühendisliği): Stratosferik aerosol enjeksiyonu gibi tekniklerle, güneş ışınlarının yansıtılarak dünya sıcaklıklarının düşürülmesi hedefleniyor. Bu teknoloji, iklim değişikliğine karşı radikal bir çözüm olarak görülüyor.

  • Gelişmiş Su Arıtma Sistemleri: Nano-teknoloji kullanılarak geliştirilen su arıtma sistemleri, kirli suları daha hızlı ve verimli bir şekilde temizleyerek su krizlerine çözüm olabilir.

  • Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi: İklim değişikliği modellerinin daha doğru tahmin edilmesi ve bu doğrultuda önleyici tedbirlerin alınması için yapay zekâ ve makine öğrenimi algoritmaları kullanılıyor. AI destekli karar destek sistemleri, çevresel etkilerin minimize edilmesinde büyük potansiyel taşıyor.

Sonuç olarak, teknoloji, iklim krizlerine karşı hem mevcut hem de gelecekteki çözümler sunarak büyük bir potansiyele sahip. Geçmişte yaşanan krizler, teknolojinin ne kadar etkili olabileceğini gösterdi. Günümüzde ve gelecekte geliştirilen yenilikçi çözümler, dünya genelinde çevresel etkileri azaltarak daha sürdürülebilir bir gelecek için umut vadediyor. Ancak bu teknolojilerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için küresel iş birliği ve politika desteği büyük önem taşıyor.

Facebook

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı