Deepfake ve ses taklitleri ile eğlenmek, pazarlamada, eğitimde kullanmak tamam da… Ya sahtekarlık?
Bu yazıyı kuşkusuz kötü niyetli insanlara yol göstermek ya da toplumda korku yaratmak için yazmıyorum. Zaten çoğunlukta adeta teknoloji alerjisi var… Her fırsatta “teknolojiden maksimumda yararlanmalıyız!” diyen biri olarak en son isteyeceğim şey bu olur. Yalnızca daha fazla insanın, toplumun bu olasılıklar konusundaki farkındalığı, bilgisi yükselsin. Uyanık olsun. Teknoloji, hukuk, sosyal, eğitim gibi alanlarda çalışan bireyler, uzmanlar konuya odaklansın. Önleyici, caydırıcı önlemler ve düzenlemeler konusunda çalışsın. Onlar da en az dolandırıcılar kadar hatta onlardan daha hızlı olup daha inovatif çözümler üretsinler diye yazıyorum.
Bir de çoluğumuzu çocuğumuzu, büyüklerimizi, yaşlılarımızı uyaralım diye paylaşıyorum tabii. Yazdıklarım tıpkı bir neslin işittiği şu tembihler gibi düşünülmeli; “gazoz açık gelirse içme. Nuri Alço’nun canlandırdığı kötü karakterler gibi insanlar gazozuna ilaç koymuş olabilirler. Sana her fenalığı yapabilirler. Gazoz mutlaka önünde açılsın” ya da “annecim, babacım, dedeciğim aman boş kağıtlara falan imza atmayın. Malınızı mülkünüzü satarlar, paranızı çalarlar, vekalet vermiş olursunuz, vb.” Lütfen bu yazıyı, bu konuları çevrenizle paylaşın.
Sosyal medya özellikle instagram dolandırıcıların yeri oldu resmen gençler eğitimlerine odaklanmak,düzgün işlere odaklanmak yerine kolay yoldan para kazanma derdindeler resmen halkı bilinçlendirmek lazım size sosyal medyadan para kazanacağınızı kazandığını söleyen kim varsa engelleyin ilerleyin hayallerde yaşayanı gerçeklerde öperler…