Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakanlık Yeni Bina'da basın toplantısı düzenledi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkeş'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
'DEVLETİN MENFAATLERİ HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR'
'Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimin yenilenmesinin kararının ardından Sayın Davutoğlu'na seçim hükümet kurma görevi vermiştir. Sayın Davutoğlu şahsıma bakanlık teklifinde bulunmuştur. Her fırsatta dile getirdiğim ve parti olarak getirdiğimiz önce ülkem, milletim sonra partim dedim. Anayasal bir yükümlülük gereği böyle bir görevi üstlendiğimi kendilerine ilettim. Devletin menfaatleri her şeyin üzerindedir. Bunun akabinde 29 Ağustos'ta başbakanlık görevini devir almış bulunmaktadır.
'TÜRKİYE KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR'
'Ülkemiz terör örgütünün baş kaldırması nedeniyle kritik bir süreçten geçmektedir. Teröristlerin hak ettiği cezayı bulması ve güven ortamı sağlanması önceliğimizdir. Hükümetimizin öncelikli meselesi budur. Bölücü terörün azdığı bu dönemde ülkenin güvenliği en hayati önceliğimizdir. Böyle kritk bir dönemde görev üstlendiğim için çok önemsediğimi vurgulamak istiyorum. Görevi üstlendikten sonra KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'yı arayarak ziyaret arzumu bildirdim. İlk yurtdışı ziyaretimi Lefkoşa'ya yapacağım. Kıbrıs kökenli bir aile mensubu olarak önemli sorumluluğun bir gereğidir.'
'AÇIKLAMALARIN ÇOĞUNU YADIRGADIM'
'Bu çerçevede görev üstlenen bakanların birbirlerini sevmesi, kabul etmesi veya ailece görüşmeleri beklenmemektedir. Seçim hükümetindeki,lerin aynı görüşlere sahip olması da beklenmemektedir. Açıklamaların çoğunu çok yadırgadığımı bildirmeliyim. Bu bir koalisyon değil, anayasal sorunluluk. Anayasayımızı bilmeyen bu insanların bu ülke yönetimine talip olmaları tuhaftır.'
'PARTİMİ İKTİDAR YAPTIM'
'Makamları çıkar ve imtiyaz olarak değerlendiren kişilerin eleştirileri ilgi alanım değildir. Bu konuların çok meraklısı var, üzerine basa basa söylüyorum. Siyaset sistemi kilitleme alanı değil. Burası çözüm üretme alanıdır. Benim yaklaşımım hep böyleydi. Türkiye'nin meselelerine çözüm getirmeyip yol almak mümkün değildir. Bu ilkeler ışığında herkes şunu bilsin; Benim Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle benim partim MHP de iktidar olmuştur. Bunu kim görmezden gelmiştir, tabii ki görmek istemeyen… Şahsıma insafsızca eleştiriler o yüzden yapılıyor. Ben partimi iktidar yaptım. Beni ondan partimden atmaya çalışıyor.'
'SİZLER KİMİN MİRASINI YİYORSUNUZ?'
'MHP'yi iktidardan uzak tutmak hangi akla hizmet etmek. Beni soyadımdan dolayı mirasyedi olarak suçluyorlar. Ben bu ithamı aslında kabul ediyorum. Miras konusu haktır ve helaldir. Bunu ister yerim ister yemem bu benim bileceğim. Sizler kimin mirasını yiyorsunuz bunu söyleyin. Ülke kaosa sürükleniyor bir tekme de ben mi atsaydım… MHP iktidar sorumluluğundan kaçıyor.'
'KRALDAN ÇOK KRALCI OLANLAR BANA SALDIRIYOR'
'Ülkücü camiada herkesin bildiği bir sırrı paylaşacağım. Devlet bey babamın yanında yetişmiş, vatanperver büyük bir liderdir. En ufak incitici cümle kullanmam. Bu nedenledir ki koltuğa oturur olmaz ilk işim genel başkanımı aramak olmuştur. Kendisi de şahsımı hedef alan bir cümle kurmamıştır. Ancak yanında bulunan ve kraldan çok kralcı olan zatlar var güçleriyle bana saldırıyorlar koltukları için. Devlet bey bunları görecektir, Devlet Bey'in nezaketi hepmizin gıpta ettiği düzeydedir. Kendisine bir şekilde yaklaşmış olanlar, beni partimden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Devlet beye akıl vermek benim işim değildir ama tarih beni doğrulayacaktır.'
'İKİ SARHOŞ İLE ÜÇ BEŞ ÇAKAL, BANA SALDIRIYOR'
'Şahsımı yaylım ateşine tutuyorlar. Ülkücüler tehdit fermanları yayınlıyor. Bre ey gafiller! Devlet ve millet düşmanları cirit atarken, namluları bana çevirmek hangi terbiyeye sığar? Bunu hangi ülkücülükle açıklayacaksınız? Devlet Bey'e sorun cevabını verecektir. Bana saldıranlara bir bakayım dedim, kimler açıklama yapmış bakayım dedim. İki sarhoş ile üç beş tane çakaldan ibaretler. Bunlara cevap vermeyi doğru bulmuyorum. Ülkücü camiaya ve Devlet Bey'e sesleniyorum. Ben MHP mensubuyum, kimse beni partimden atamaz. Ben partimi iktidar yaptım. İlla atılacaksam ilgili şahsiyetler değil, ülkücü camia karar verir. Devlet Bey'e sesleniyorum, kurulu toplasın. Yanaşmalar, devşirmeler, bu davaya emek vermeyenler, sözde ocakcılar beni yargılayamazlar.'