'Sektördeki denetim problemi, kuralsızlık, haksızlıklar konuşulurdu, tekelleşme konuşulurdu, belki iyi sonuçlar doğururdu, çok fazla insan da vardı fikirlerini veya yaşadıklarını paylaşmak, kendileri için olmasa bile başkalarına fayda sağlayabilecek bilgiler aktarmak için cesaret bulmuş olan…
Hep birlikte daha fazla mağduriyet önlenebilirdi belki. amaç sadece bir kadının yaptıkları veya yapmadıkları değil, yapımcıları da, genel olarak kurulmuş düzenlerini de iyileştirmekti ve evet, medya baskısı olmasa inanın yıllardır şahsen de yaşadığım gibi kim ne derse desin sektör içinde bunları konuşana arkasından deli meli gibi etiketler yapıştırıp yola devam edilirdi.
Bunlar elbet konuşulacak, biz olmasak bile bizden sonrakiler konuşacak ama şu an geziden, henüz yasadan geçmemiş etki ajanlığı saçmalığından -ki imza kampanyaları da yapılmıştı, bu nasıl saçmalık da demiştik o kafana göre suçlama yasasına- ve helpturkey paylaşımlarından ötürü Ayşe'nin tutuklandığı, akıl almaz bi yerdeyiz. Yine ve yeniden ve zaten, aslında her zamanki gibi önce adalet dediğimiz bir noktadayız.
Her şey ama her şey birbirine girmiş durumda bi yandan insanlar hiç uğruna ölürken bi yandan yaşayanların da umutları ölüyor, hayatları ellerinden alınmış insanların ardından kendi hayatına dönmeye, çaresizce yaşama devam etmeye çalıştıkça orada da bambaşka bir karanlığa terk edilmiş hissediyorsun.
İyice bok oldu her yer herkes korkuyor ve herkes haklı bu distopyada korkmamak için sebebimiz yok.
Umarım düzelir dicem de işte… Tabii ki düzelecek, elbet düzelecek biz görür müyüz bilmiyorum sadece!'
Karar değiştirmemiş. Asıl konudan uzaklaşmışlar diyor.
Kadın herkesi kendine bağlamış. bu kadın istese dizi sektörde dizi çekilmez