İnsan sosyal bir varlık. Bazen bunalsak da diğer insanlarla iletişime geçmeden hayatta kalmamız çok zor. Bu insanoğlu da çeşit çeşit. Kimisi sözleriyle sana umut olurken kimi de tüm yaşam enerjini senden çalar.
İnsan sosyal bir varlık. Bazen bunalsak da diğer insanlarla iletişime geçmeden hayatta kalmamız çok zor. Bu insanoğlu da çeşit çeşit. Kimisi sözleriyle sana umut olurken kimi de tüm yaşam enerjini senden çalar.
Muhtemelen gizli güçler bunları bir fabrikada üretip götlük olsun diye herkesin ortamına eşit şekilde dağıtıyor.
'Buna yok yere para vermişsin.'
'Bir üst modeli çıkacak.'
'Bunlar çabuk bozuluyor.'
Bunun lafına uyarsanız eve tost makinesi bile alamazsın.
Hevesle bir şey aldınız veya hayalini kurduğunuz bir araba aldınız diyelim. Hemen baykuş gibi konuşur. 'Buna bu kadar para verilir mi?' diye.
'O evi pahalıya tutmuşsun. Bizim tanıdık emlakçı vardı.'
'Pideyi bizim Numan Abi'ye yaptırırdık.'
'Benim dayıoğlu düğünlerde fotoğraf çekiyor. Senin tuttuğun çok para istemiş.'
'Senden bir bok olmaz.' favori cümlesidir.
Evlenirsin düğün masraflarına bok atar. Doğum günün olur yaşlandığını söyler. Evlilik yıldönümünde artan boşanmaları anlatır.
Çünkü kendinden başka kimsenin derdi olamaz.
'O kız/çocuk sana bakmaz.'
'Sen onu beğenmişsin ama kesin sevgilisi var.'
'Ohooo bu espri yapıldı.'
'Modemi yeni mi bağlattın?'
'Bu üç senelik video.'
'Sen kilo mu aldın?' sorusunu en depresif halinde sorar. Kilo verince de 'Yanakların çökmüş eski halin daha iyiydi.' der.
Bir yere yemek yemeye gittin diyelim. Mesela künefe yedin ve bu heves baltalayan kişinin haberi oldu. Asla künefe yediğin yeri beğenmez. 'Onu asıl Antakya'da yiyeceksin.' diye akıl verir.
Aslında bu tip ben oluyorum :dD
Baltalı ilah aq.
O da hiç birisini kendi yapmadı çünkü, sen sahip olduğun için bok atıyor.