Çoklu kişilik bozukluğu, kişinin kimliğinin iki veya daha fazla kişiliğe bölünmesini ifade ediyor ve genellikle çocukluğunda ağır bir travma atlatmış kişilerde görülüyor. Bu rahatsızlıkla ilgili 10 ana bilgiyi sizler için derledik. Hadi buyurun detaylara!
Dizilerde, filmlerde çoklu kişilik bozukluğu olan kişileri görüyoruz. Gerçek hayatta bu hastalıktan muzdarip insan sayısının az olduğunu düşünebilirsiniz ama düşündüğünüz kadar da az değil!
Araştırmalara göre popülasyonun %2'si çoklu kişilik bozukluğundan muzdarip. Yüzdelik rakam az gibi görünse de sadece ABD'de 6 milyon insandan fazlasına denk geliyor.
Dizi ve filmlerde bu rahatsızlık ekstrem bir şekilde resmedilse de gerçek hayatta öyle bir durum söz konusu değil! Çoklu kişilikleri olan bu insanların kişilikleri arasında genellikle çok az değişim vardır. Örneğin ses tonu, oturma şekli ya da 'böyle bir şey yapmaz' diyeceğiniz tarzda acayiplikler gibi.
Bir kişiliğinden diğerine geçiş yapan insan genellikle unutkan, kafası karışık ve endişeli olur. Çoklu kişilik bozukluğunda hasta; kimlik, hafıza ve bilincini tek bir kişilikte toplamakta zorlanır. Yani filmlerde gördüğümüz gibi bir anda ekstrem bir değişim yaşamazlar.
Kadınlarda erkeklere nazaran daha yüksek oranda görülen bu rahatsızlık çocuklarda da görülebilir. Dünyanın her yerinde görülen bu rahatsızlık en son ABD'de görülmüştür. Amerikalı çocuklarda yaygınlaşan bu rahatsızlığın sebebinin istismar ve baskı olabileceği söyleniyor.
'Bu rahatsızlık tedavi edilmeye çalışılırsa hastanın durumu daha kötü olur' diye bir algı var ancak bu doğru değil. Geçmişte bilinçsiz terapistler tarafından yapılıp hastaya iyi gelmeyen tedaviler olmuştur elbette ki. Ama bu durumun herhangi bir mental hastalık için de geçerli olduğunu söylemek durumundayız.
Başarılı bir terapist tarafından yürütülen tedavilerde hastanın anksiyetesi, depresyonu ve kişilik bozukluğu iyiye gider. Çoklu kişilik bozukluğu olan hastalar için terapi çok önemlidir!
Başka bir doğru bilinen yanlış ise çoklu kişilik bozukluğu ile şizofrenin aynı şey zannedilmesidir. Bu iki rahatsızlığın birçok benzer özelliği vardır hatta çoğu zaman yanlış teşhisler konulmuştur.
İki rahatsızlıkta da hastalarda anksiyete, bireyin kendisini sosyal hayattan soyutlaması, konuşmasında değişiklikler ve derin düşünceler içinde olma gibi durumlar gözlenir. Ancak iki hastalık arasında büyük farklar da vardır. Şizofrenide kimlikler arasında geçişler görülmez ve çoklu kişilik bozukluğunda hasta halüsinasyonlar görmez.
Bazı kaynaklara göre ise ilk çalışma 1646 yılında yapılmıştır. 1791 yılındaki vakada, 20 yaşındaki kadının iki adet kişiliği vardı. Bu hastanın ilk kişiliği Alman bir kadın, ikinci kişiliği ise Fransız bir kadındı. Fransız kişiliğindeyken akıcı bir şekilde Fransızca konuşuyor ve Fransız aristokratları gibi davranıyordu. Fransız kişiliğinin Alman kişiliğinden haberi vardı ancak Alman kişiliğine geçtiğinde Fransız kişiliğinden haberi yoktu.
Anksiyete ve depresyon sorunları yaşayan çoklu kişilik bozukluğu hastalarının intihar düşünceleri ve girişimleri olabilir. Bazı vakalarda ise bir kişilik diğer kişiliğin intihar düşüncelerini ortaya çıkarmıştır. Yani farklı kişilikler farklı zamanlarda intihara teşebbüs ederler.
Çoklu kişilik bozukluğu yaşayan hastalarda görülen anksiyete, depresyon ve madde bağımlılığı bu terapilerde tedavi edilebilir.
Uzmanların söylediğine göre çoklu kişilik bozukluğu teşhisini koymak 7 yıl alabilir. Peki teşhis koymak neden bu kadar zaman alıyor?
Öncelikle bu rahatsızlığın kompleks bir vaka olduğunu söylememiz lazım. Hastanın birden fazla kişiliği olduğu için terapilerde farklı sorunlardan bahsederler ve doktorun hastanın iç dünyasını alması zaman alır. Ayrıca bu rahatsızlıktan muzdarip kişilerde başka mental rahatsızlıklar ve travmalar da görüldüğü için tanı koymak oldukça zaman alır.
Kim Noble ismindeki bu hastanın 100 tane kişiliği vardır ve bilinen en fazla kişiliğe sahip hastadır. Kim; kadın, erkek, yetişkin, çocuk gibi birbirinden farklı kişiliklerini sanat yoluyla ifade ediyor ve onlar hakkında daha fazla şey yansıtıyor. Ayrıca Kim bir günde 3-4 defa kişilikleri arasında geçiş yapıyor. Kim'in bedeni, aralarında sadece Latince konuşan ufak bir oğlan çocuğunun, homoseksüel bir adamın ve anoreksik bir ergenin de bulunduğu farklı kişiliklere ev sahipliği yapıyor.
cok zor bisey yaa bendede 5 tane var biri sevdiyi yemeyi o buru sevmiyor yiyosun kusuyosun bas agrilari vs biri muzigi sever biri kapat der biri gezmeyi sever biri asosyeldir gezme der 2 i kiz 3 cu erkek bi odada sikismislar hep kavga ediyolar cox zor gercekden peki hicmi arti tarafi yokdur soyle soyliyim siz tek karar verir siniz ama biz 5 simiz yani daha cok akilli zekali kararlar vere biliyoruz baska artisi pekkde yok
SPLİT filmini tavsiye ederim... Tam bu içerikle birebir aynı türde...
Psikiyatrinin kutsal kasesi. Çoğu terapist böyle bir vaka yönetmek için can atıyor. Zor bir süreç.