Marmara bölgesinde yaklaşık 25 milyon insanın yaşadığına değinilen raporda, yılda yaklaşık 125 bin geminin geçmesi ve gelişen sanayi sebebiyle Marmara Denizi'nin önemli bir kirlilik baskısı altında olduğu vurgulandı. Bu baskı sonucunda ortaya çıkan müsilajın insan sağlığı üzerine doğrudan ve dolaylı etkilerine yönelik yapılan araştırmalarda, müsilaj veya onu çevreleyen sulara maruz kalan kişilerden, fiziksel anlamda hiçbir doğrudan etki vakası bildirilmediği belirtildi.
Marmara Denizi'ne kıyısı olan illerde müsilajlı sulardan alınan numunelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlı Halk Sağlığı Referans Laboratuvarı'nda yapılan mikrobiyolojik ve kimyasal analizlerinde de, herhangi bir epidemiye neden olacak veya yüzme alanlarında su kalitesini önemli ölçüde etkileyecek bir husus olmadığı tespit edildi. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü tarafından geçmişte Adriyatik Denizi'nde görülen müsilaj vakaları sonrasında yapılan çalışmalardan bahsedilen raporda, müsilajın herhangi bir biyolojik ya da kimyasal etkisi olmasa dahi kabul edilebilir ölçüde tat, koku ve renge sahip olması nedeniyle yüzme alanlarındaki su kalitesini düşürdüğü ve insanların estetik kaygılarını tetikleyerek psikolojik açıdan olumsuz etkilediğinin tespit edildiği belirtildi.