'Tazminatı Ödemeyeceğiz'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi Barış Harekatı nedeniyle mahkum ettiği tazminatın ödenmeyeceğini açıkladı. Davutoğlu 'Kıbrıs'ta mahkeme baskısıyla çözümü kabul etmiyoruz' dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Liberya Dışişleri Bakanı ile düzenlenen ortak basın toplantısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını değerlendirdi. Davutoğlu, 'Tazminatı ödemeyi gerekli görmüyoruz' dedi.

Davutoğlu Kıbrıs sorununun çözümü için mahkemeler üzerinden uygulanacak baskıyı hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini söyledi:

'Bu tür durumlarda Türkiye direncini her zaman göstermiştir. Eğer bütün bu sorunlar çözülecekse masa Kıbrıs'ta, oraya iki taraf da iyi niyetle gelmelidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gösterdiği iyi niyet gibi herkesin iyi niyetini ortaya koyması gerekir. Taraflardan birini hukuken tanımıyoruz. Tanımadığımız devletle ilgili bir kararı mahkeme empoze edemez.'

'Hukuk bağlamında karşılığı yok'

AİHM kararının berrak olmayan bir zemine dayandığını belirten Davutoğlu, mahkemenin yetkisini aştığını savundu. Davutoğlu Barış Harekatı sırasında Kıbrıs'ta kaybolanlarla ilgili teknik çalışmalar sürerken verilen kararı doğru bulmadıklarını açıkladı. Davutoğlu KKTC Türkleriyle ilgili de bir karar verilmesi gerektiğini savundu.

Davutoğlu kararın Kıbrıs'ta çözüm müzakereleri sürerken alınmasına da tepki gösterdi:

'Tam yıllardan sonra Ada'da momentum oluşmuşken, taraflarda bir farkındalık oluşmuşken, ortak bildiri zemininde görüşme trafiği başlamışken Türkiye'nin sanki Kıbrıs tarafının tek sorunuymuş gibi davrandığına, kararın iyi niyetli olmadığına ve kapsamlı çözüme en büyük darbeyi vurduğuna inanıyoruz. Böyle bir zamanda bu karar mandiardır.'

Biden'ın Kıbrıs ziyareti

Davutoğlu ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Kıbrıs'a gidecek olmasının son derece önemli olduğunu söyledi:

'Sorunu Türkiye ve KKTC açık yüreklilikle konuşmaya hazırdır ancak çözüm parametreleri bellidir. Müzakere platformu çerçevesinde her girişimi, taraflara eşit muamelede bulunacak adımları önemli buluruz.'

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Çarşamba günü bir telefon görüşmesi yapacağını söyleyen Davutoğlu, taraflarla temasları olacağını da açıkladı. Davutoğlu, 'Herkesin yapacağı katkı sadece Ada'ya değil Doğu Akdeniz'e de kalıcı barışı getirecektir.' dedi.

'Müzakereler etkilenmez'

Davutoğlu'nun bu açıklamasından kısa bir süre önce de Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Davutoğlu'nun Biden'dan önce Ada'yı ziyaret edebileceğini açıkladı. Atalay, AİHM kararının müzakere sürecini etkilemeyeceğini söyledi.

AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da AİHM kararının 'zamanlaması bakımından hiçbir faydası olmayacak bir karar olduğunu' belirtti. Kararı hem hukuki hem siyasi uygulanabilirlik açısından sakıncaları olduğunu söyledi.

Müzakerelerin seyri

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasındaki sorunların çözümünü iki kesimin siyasi eşitliği temelinde çözmeyi amaçlayan barış müzakereleri, iki buçuk yılın ardından Şubat 2014'te yeniden başladı. Birleşmiş Milletler aracılığıyla iki tarafın liderlerinin buluşmasıyla başlayan görüşmeler kapsamında, müzakereciler Atina ve Ankara'ya da ziyaretlerde bulundu.

Türkiye tazminatı ödemeyecek

AİHM’nin 12 Mayıs 2014 Pazartesi günü verdiği bir kararla Türkiye’yi 1974 Barış Harekâtı nedeniyle 90 milyon Euro tazminata ödemeye mahkûm etmesini Türkiye ‘hukuki zeminden yoksun bulduğunu’ açıkladı.

AİHM tazminatın 30 milyon Euro'luk bölümü harekât sırasında kaybolanların ailelerine, 60 milyon Euro'luk bölümü de Karpaz bölgesinde kalan Rumların gördüğü manevi zararın karşılığı olarak belirledi.

Türk Dışişleri Bakanlığı AİHM’nin kararının uygulanma kabileyeti olmadığını da yazılı bir açıklamayla vurguladı. Tazminatı ödemeyeceğini de açıkladı. Bakanlık da Salı günü yaptığı açıklamada, adadaki soruna çözüm bulunması başlatılan müzakerelerin devam ettiğini hatırlattı.

Kıbrıs Barış Harekatı

Kıbrıslı Rumların ve Türklerin ortaklığında 1960’da kurulmuş olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Yunanistan’daki cunta yönetimine bağlamak isteyen Rum EOKA örgütü, 15 Temmuz 1974 ‘te adada darbe yaptı. Kıbrıs’taki Türklere yönelik saldırıların artması üzerine Türkiye, 1960’ta imzalanan; Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’ye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantör ülkeleri statüsü veren anlaşmaya dayanarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a askeri harekât düzenledi. Harekâttan sonra Yunanistan'daki Cunta idaresi çöktü. Karşılıklı göçlerle nüfus bakımından homojen ve birbirinden ara bölgeyle ayrılan iki kesim meydana geldi.

Kaynak: Anadolu Ajansı ve Al Jazeera

Popüler İçerikler

Cezaevinde 37 Kiloya Düşen Nihal Candan İçin Tahliye Kararı Verildi
Babalık Davasıyla Uğraşan Uğur Dündar'ın Yıllar Önce Verdiği Bir Röportajda Söyledikleri Şoke Etti
Yalı Çapkını Hayranları Ferit'i Görmek İçin Tekneyle Sete Gitti!