Şırnak’ın Silopi ilçesinde vurulan ve cenazesi yedi gün boyunca alınamayan Taybet İnan’ın oğlu Mehmet İnan Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Taybet İnan’ın cenazesi halen morgda bekletiliyor, sokağa çıkma yasağı nedeniyle yakınları kendisini defnedemiyor.
bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre, Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden Avukat Ramazan Demir imzalı tedbir talepli dilekçede, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesinin, savaş hali dahil herhangi bir şekilde askıya alınamayacağı ifade edildi.
Sokağa çıkma yasağının sonlandırılarak cenazelerin definine izin verilmesi talep edildi:
“Mehmet İnan’ın ve yakınlarının Taybet İnan’ı gömebilmeleri için tek engel olarak duran sokağa çıkma yasağının ve güvenlik görevlilerinin keyfi ve orantısız güç kullanımının sona erdirilmesi için devlet makamları Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeli.”
Yasaklar süresince sivillere ateş açıldığı için yakınlarını kaybedenlerin cenazelerini alamadığı ve gömemediği ifade edildi:
“Yaralılara yardım etmek isteyen sağlık çalışanlarının bile ateş açılarak öldürüldüğü, Cizre ve Silopi’de cenazeleri günlerce sokakta ya da evde bekletilen insanların yakınlarının cenazeyi alma girişiminde öldürüldüğü ya da yaralandığı bir durumda, devletin yasal dayanağı olmayan bir konuda alternatif ve can güvenliğini sağlayacak tedbirler almadan kişilere ‘gelin cenazenizi alın’ demesi kabul edilemez.”
55 yaşındaki, 11 çocuk annesi Taybet İnan, 19 Aralık 2015’te komşusundan dönerken panzerden açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Ona yardıma gitmek isteyen akrabası Yusuf İnan da evinin bahçesinde vuruldu ve ertesi gün hayatını kaybetti.
Oğlu Mehmet İnan annesinin cenazesinin sokaktan alınması için defalarca 112 ve 155 ile görüştü, kendilerine her seferinde beyaz bayrak ile dışarı çıkıp cenazelerini alabilecekleri söylendi. Fakat dışarı beyaz bayrakla her çıkışlarında üstlerine yeniden ateş açıldı.
Yedi günün sonunda eşinin cenazesini sokaktan almak isteyen Halit İnan da açılan ateş sonucu yaralandı. Bunun üzerine aile evlerini terk ederek yakınlarının evine sığındı.
25 Aralık 2015’te cenazeler sokaktan alındı, Silopi Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Halen de morgda bekletiliyorlar.
Yakınlarını gömemeyenlerin Anayasa’nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. Maddesindeki “özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı” kapsamında hak ihlaline uğradığı da dilekçede yer aldı.
AİHM’de sonuçlanan Hadri-Vionnet v. İsviçre, Ploski v. Polonya, Maskhadova ve Diğerleri v. Rusya davalarında, “gömebilme, gömülen yerin bildirilmesi ve cenazeye katılma” haklarının ihlali sonucu mahkumiyet kararı çıktığı hatırlatıldı.