Şekere ve tatlılara düşkün olanlar buraya... Günlük hayatınızda tavsiye edilen şeker miktarının üstüne çıktığınızı gösteren bazı işaretler, sağlıklı tercihler yapmadığınıza dair sizi uyarır. Peki ya vücudunuzun sizi uyardığını nasıl anlarsınız? Buyrun içeriğimize...
Genellikle kurtulması en zor olan göbek yağı, çok fazla şeker tüketimi ile yakından bağlantılıdır. Şeker, vücutta strese neden olan tepkiye neden olur. Vücut stresli bir durumdayken, birinci depolama alanı göbek olacaktır.
Şeker, bağırsak mikrobiyomunu bozabilir, bu, vücudunuzun yiyecekleri parçalamasına yardımcı olan ve aynı zamanda bağışıklık sistemini destekleyen bağırsaktaki iyi huylu bakteri dengenizdir. Bağırsaklarınız yediğiniz yiyecekleri etkili bir şekilde parçalamıyorsa, bu, şişkinliğe ve düzensiz bağırsak hareketlerine yol açabilir.
Çok fazla şeker tüketimi vücutta enflamasyon yanıtı verir. Bir diğer adıyla iltihaplanma, dokunun her türlü canlı veya cansız yabancı etkene veya içsel doku hasarına verdiği yanıttır ve bu iltihaplanma yanıtı, aşırı şeker tüketimi sonrası eklem çevresinde artan ağrıya yol açabilir.
Genetik ve hormonal dalgalanmalar gibi farklı ciltleri etkileyen birçok faktör olsa da, çok fazla şeker tüketimi cilt sağlığını daha da kötüleştiriyor. Birçok kez bahsedildiği gibi şeker vücutta iltihaplanmaya neden olarak hormonal dengesizliklere neden olur, bu, ciltte aşırı sebum üretimine neden olur, lekeler ve kusurlar ortaya çıkar.
Glikoz ve fruktoz, derideki kolajen ve elastinde bulunan amino asitleri birbirine bağlar ve bunun parçalanması glikasyon olarak bilinir. Vücutta fazla şeker serbest radikallerin salınmasına ve glikasyonun artmasına neden olur. Vücut belirli bir miktarla başa çıkabilir, ancak aşırı yüklendiğinde bu serbest radikaller hücrelerinize zarar vererek kolajen ve cilt dokusunun parçalanmasına neden olur. Cilt esnekliğini kaybetmeye başlar ve bu da ince çizgilerinizin daha da çok derinleşmesine neden olur.
Şeker oranı yüksek yiyecekler yemenin, enerji ve glikoz seviyelerinizde ilk ani artışa neden olabileceği bilim tarafından ispat edilmiştir. Ancak enerjideki bu artış, yalnızca yaklaşık bir saat boyunca sürer. Bu süreden sonra muhtemelen önemli bir düşüş yaşar ve kendinizi yorgun hissedersiniz.
Kan şekerinizde ani yükselişi yaşarsanız, yorgunluk hissindeki bu düşüşle birlikte açlık krizleri de gelir. Yüksek şekerli yiyecekler kolayca tüketilebilir olduğundan, vücudunuz ihtiyacı olan tüm besinleri alamıyor olabilir. Şeker fizyolojik olarak tatmin edici olmadığı için vücudunuz doğal olarak besinleri arzulayacağından, kendinizi sürekli aç hissetmenize neden olabilir.
Tatlı bir şey yediğinizde, sadece glikoz artışıyla değil, aynı zamanda bir dopamin vuruşu da alırsınız. Dopamin kendinizi iyi hissetme hormonunuzdur. Böylece, vuruş etkisini yitirmeye başladığında ve kelimenin tam anlamıyla birkaç saniye sürdüğünde, anında aynı vuruştan daha fazlasını istersiniz.
Çok fazla şeker yemek, tat tomurcuklarınızın gerçekte tatlı olan gıdalara karşı duyarsızlaşmasına neden olur. Diyetinizden şekeri azaltmak için çalışırken fark edeceğiniz en önemli şeylerden biri budur.
Bazı araştırmalar daha yüksek glikoz seviyelerine sahip kişilerin daha kötü uyuduğunu gösterir. Daha iyi uyumak ruh halinizi, odaklanmanızı, açlık seviyenizi ve ayrıca gün boyunca pozitif yiyecek ve egzersiz seçimleri yapma becerinizi geliştirir.