Yaratıcı çözüm ve fikirler gökten zembille inmez. İnsan problemi hisseder, yaşar, deneyimler, en sonunda düşünür ve çözümü bulur. Neticede insan yaşadığı, hissettiği, deneyimlediği her şeyi çok kolaylıkla çözer.
Yeryüzüne keşfetmek için gelmiş varlıklar olarak bu yegâne görevin hakkını vermeliyiz ki hem kendimize hem de içinde bulunduğumuz topluma faydamız olabilsin.
İnsan
Teknolojik ve ekonomik gelişmeler insanoğlunun hayatını oldukça kolaylaştırdı. Artık yaşam daha hızlı akıyor. Yollar kısalıyor, sorunlar azalıyor, işler kolaylaşıyor ve insan özünde binlerce yıllık deneyim, bilgi ile hayatta kalabilen insan, tembelleşiyor. Belki de bu sözlerim sizi biraz üzebilir ama “yeni nesil insan” dediğimiz kavram aslında çok da iç açıcı değil.
Tasarım odaklı düşünce en temelinde insanı, onun duygu ve deneyimlerini barındıran bir düşünce sistemi ve aslında bize hiç de uzak olmayan hatta genlerimize kadar işlemiş bir sistem. Sadece ona biraz daha yakından bakıp keşfetmemizi bekliyor. Hepsi bu!
Çözüm üretme yeteneğinin kaybolması, günümüzün belki de en önemli sorunlarından biri. Binlerce sorun ve problem içerisinden en hızlı, en ucuz ve en doğru çözümü bulabilmek! Teknolojinin içine doğmuş olan yeni nesil insan, geçmişe göre daha az problemle dünyaya geliyor. Bunun sonucunda yavaş yavaş problem çözme yetilerini yitiren, yani bir açıdan gelişmiş ama aynı zamanda bir açıdan da zayıf olan insan!
Oysa deneyimlerimiz, başarı ve başarısızlıklarımız yani sizi o güne kadar siz yapan her şey, bugünü inşa eder. Aslında bu konuya bireysel baktığımız kadar toplumsal hatta insanlık açısından da bakmanızı öneririm. İlkel insanların ilk çağlarda deneyimlediği, öğrendiği ve anladığı her şey bize bugünleri veren temel unsurlardır.
İnsan temelinde öğrenen, gelişen ve deneyimleyendir. Öğrenmek, gelişmek ve deneyimlemek ise zorlu bir süreçtir. Zaman alır, emek ister ve biraz zorlanmayı gerektirir. Aksi takdirde edinilen bilgi de beceri de yetersiz ve yalın kalacaktır.
Çevrenize biraz dikkatli bakın ve başarılı tüm insanları gözlerinizin önüne getirin. Göreceksiniz ki bu insanların büyük bir çoğunluğu, hatta hemen hemen hepsi zorlu bir süreç sonunda bugünlerini elde etmişlerdir. Hepsinin ortak noktası ve ortak söylemi, “Hiç de kolay olmadı.” olacaktır. Hatalar yapıldı, dersler alındı, en başa dönüldü, defalarca denendi, öğrenildi ve en sonunda başarıldı.
Başarılı tüm süreçlerin arkasında, deneme yanılma süreçleri vardır. Onlarca bilimsel projenin ve keşfin arkasında bu yöntemi görebilirsiniz.