Son günlerin tartışma göndemine oturan 'raporun' sahibi Şefik Çalışkan, DÜNYA'ya konuştu. Önemli noktalara dağıtılan 'TCMB 18.11.2021 Toplantısı Sonrası Ekonomik Görünüm' başlıklı çalışma, ağırlıkla 'Çin modeli' diye tanımlandı ve iktidarın uygulayacağı ekonomi programının temel savunusu olarak sunuldu. Tartışmanın, çalışmanın gündemle örtüşmesinden kaynaklandığını ifade eden Çalışkan, kendi önerdiği model illa bir isimle anılmak istenirse 'Parasının Değerini Düşük Tutan Ülkelere Karşı Yerli Üretimi Koruma Modeli' denilmesini tercih ettiğini söylüyor. Şefik Çalışkan, tartışılan rapor ve makroekonomik görüşlerine yönelik soruları yanıtladı.
-Son günlerde yazdığınız bir bilgi notu tartışma yarattı. Öncelikle, kendinizden söz eder misiniz? Ne iş yapıyorsunuz, bu bilgi notunu hangi şartlar altında, kimin için ürettiniz?
-Asıl işim şirket doktorluğu. Bankacılıkta birçok kademe ve özel sektörde üst düzey yöneticilik tecrübelerim var. Ancak yıllardır yaptığım iş, hasta olan şirketleri iyileştirmek. En çok imalat alanındaki şirketlerle ilgileniyorum.
Öte yandan ekonomideki gelişmeleri düzenli olarak takip edip periyodik raporlar hazırlayıp iş, yönetim ve siyaset dünyasındaki her görüşten insanlarla yıllardır paylaşmaktayım.
Bir doktorun önüne gelen hastalarda ortak yanlar görerek, hastalığın bireysel olmaktan çok çevre şartlarıyla ilgili olduğunu keşfetmesine benzer bir olguyu yıllardır yaşıyorum. Bizim imalatçı firmalarımız yıllardır parasının değerini düşük tutan ülkelerden yapılan ithal ürünlerle rekabet edemeyip batıp gitmekte. Haydi birkaç firma kötü yönetim yüzünden batsın ama gördüğüm onlarca ve hatta yüzlerce firma sadece bu nedenden dolayı batıp gitmekte.
Bu konudaki görüşümü de 25 yıldır herkesle paylaşmaktayım. Sahada yüz yüze yaşadığım olaylar, takip ettiğim ekonomi politikasıyla ilgili yerli ve yabancı literatür, bu konudaki fikirlerimi bir çerçeve içerisinde toparlamaya imkân verdi. Vardığım sonuç şudur: Ülkemizde üretim yapılan alanlarda yabancı ülkelerin ihracatlarını destekleme amaçlı yüksek kur politikalarını dikkate almazsanız, yerli üretimi ayakta tutamazsınız. Kendi üreticisini yüksek kur politikası uygulayan ülkelere ezdiren bir ülke, ucuz ithalatçılıktan batakçılığa uzanan bir ülke olmaktan kurtulamaz.
Bunlar akademik eğitimlerini sanırım parti teşkilatında alıyorlar. Bilim, Etik, Ahlak vs hiç bir şeyden nasiplerini almamışlar.
venezuella olucaz amk..!
"Asıl işim şirket doktorluğu" kısmından sonrasını okumadım. Kimse de gelip sonrasını okumamışsın nasıl eleştiriyorsun demesin. Tam dolandırıcı ünvanı. Sıçayım böyle işin içine. Her şeye kendi karar veren şahıs bu adamın dediği sisteme tamam mı demiş yani?