İşçi ve işveren davalarında, karar süreçleri için mahkemelerin hukuk çerçevesinde öncelikle işçi haklarını gözetmeye çalıştığı bilinir. Sonuç, 'işçi ya da çalışan lehine sonuçlanır mı?' bunun bir istatistiği yok. Ancak işçinin bu süreçlerde yıprandığı gerçeği, hukuk karşısında eşit de olunsa bazı kanıtların toplanmasında ya da sunulmasında işverenin avantajlı göründüğü gerçekleri de göz ardı edilemez. Son günlerde kamuoyu oluşturan ve BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün gündeme getirdiği 'Agrobay işçilerinin eylemi' haberine yapılan yorumlar bu açıdan ilgi çekiyor.
Dedi marjinal bir iş veren
Kolay kolay yorum yapmam ama başımdan geçen daha doğrusu hala devam eden dava sürecini anlatayım, 1-0 kim önde siz karar verin, 2017 yılında eşim çalıştığı fabrikada bir is kazası geçirdi, yaklaşık 250 kiloluk şaft halatların kopması sonucu, eşimin elinin üzerine düştü, Allah daha beterinden korusun elinde tendon koptu ameliyatlar vs derken hafif şekil bozukluğu hariç elinde çok ciddi bir problem kalmadı, bir yıl sonra eşim iş yerine dava açtı, davanın açılma süreci, deliller, itirazlar, bilirkişiler derken şu ana kadar mahkemeye ödediğimiz para 20 bini geçti haklı çıksak dahi alacağımız para ise en fazla 50 60 bin civarı hala daha bir sonuca varılmış değil korona süreci, adli tatil, hakimin tayini sonucu koca Manisa'da nöbetçi hakim bulunmaması derken dava 4 yılı aştı.