Tarım İşçilerinin Kovulmasında Patrondan Dikkat Çeken Yorum: "İşçi Zaten 1-0 Önde Başlıyor"

İşçi ve işveren davalarında, karar süreçleri için mahkemelerin hukuk çerçevesinde öncelikle işçi haklarını gözetmeye çalıştığı bilinir. Sonuç, 'işçi ya da çalışan lehine sonuçlanır mı?' bunun bir istatistiği yok. Ancak işçinin bu süreçlerde yıprandığı gerçeği, hukuk karşısında eşit de olunsa bazı kanıtların toplanmasında ya da sunulmasında işverenin avantajlı göründüğü gerçekleri de göz ardı edilemez. Son günlerde kamuoyu oluşturan ve BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün gündeme getirdiği 'Agrobay işçilerinin eylemi' haberine yapılan yorumlar bu açıdan ilgi çekiyor.

"Agrobay işçilerinin eylemi sürüyor, şirket ve sendika ne diyor?" başlıklı haberde sendikalı olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldığı iddia edilen emekçilerin eylemine yapılan işveren yorumu çok ilgi çekti.

BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün haberine göre, Agrobay Seracılık'ta işten çıkarılan tarım işçisi kadınların 35 gündür süren eyleminde, şirket yetkilisi Arzu Şentürk Salık'ın açıklamaları eylemden çok konuşuldu. 

Eylemdeki işçiler, sistematik yönetici baskısına maruz kaldıklarını, ağır işlerde ve eksik ekipmanlarla çalıştıklarını, maaşların düzensiz ödendiğini, iş kazalarının gizlendiğini ve sendikalaştıkları için de işten çıkarıldıklarını belirtiyor. 

61 yaşında 18 yıldır Agrobay çalışanı olduğunu belirten Naime Tekkahraman, emekliliğine 1,5 yıl kala sendikalı olduğu için işten çıkarıldığını söylerken, 'İşten çıkarılan sendikalı arkadaşlarımıza destek verdik diye bizi de işten attılar. Son birkaç yıldır baskı çok artmıştı, ihtiyacımız var diye sesimizi çıkaramıyorduk' diyor.

Tarım-Sen'e üye oldukları için işten çıkarıldıklarını iddia eden işçilere karşın şirket işten çıkarmaların sendikal faaliyetlerle ilgili olmadığını savunuyor.

10 yıldır Agrobay çalışanı 42 yaşındaki Behice Karabulut, 'Sendikaya üye olduktan bir hafta sonra kapının önüne konduk' derken, 'Genelde burada çalışan kadınlar bizim gibi orta yaşlı, ihtiyaç sahibi kadınlar' diye de ekliyor. Haziran ayının maaşını ağustos ayında aldıklarını ileten Karabulut, banka promosyonlarını da almadıklarını, 'Klor, asit... Her çeşit zorlukta korumasız çalıştık. İlaç atımında eldiven, ayakkabı yoktu, üstümüze ince kıyafet veriliyordu. Geçen sene ip atımında yanımdaki arkadaşım düştü, iş kazası dedirtmediler, evde düştü diye kaydettiler' iddiasını da iletiyor. 

Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz, 23 Ağustos tarihinde işten çıkarmaların başlamasıyla bir grup işçinin insan kaynaklarıyla görüşmeye gittiğini ancak kötü muameleyle karşılaştıklarını söyledi.

Yaklaşık 1 ay önde işten çıkarılan Agrobay işçilerinin 39'undan 31'i için "Kod 46" maddesinin kullanılması da dikkat çekiyor. Kod 46 maddesi "tazminatsız kovulmayı" getirirken, işsizlik maaşı gibi haklardan da yararlanılamıyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Agrobay Seracılık Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Şentürk Salık, “Marjinal grupların gölgesi altında tamamen bir karalama kampanyası sürüyor' derken, 'Burada birileri kahraman olmak, birileri de kolaydan para almak istiyor' diyor. 

Salık, 23 Ağustos’ta bir ziraat mühendisi ve teknikerini tüm haklarını vererek işten çıkarttıklarını ve aynı günün akşamında kalabalık bir işçi grubunun çıkışı kapattığını söylüyor. İşten çıkarmaların sendikalaşma ile ilgili olmadığını iddia eden Salık, iş yeri giriş çıkışını kapatan kişilerin kamerayla tespit edilerek işten çıkarıldığını belirtiyor.

"1000 kadar çalışanı olan Agrobay 39 kişinin tazminatına göz koyacak kadar küçük bir şirket değil” diyen Salık, dava konusu olan çıkarmaların sonucunda 46. maddenin kaldırılması halinde tazminatları ödeyeceklerini belirtiyor.

Salık, “mesele işçi hakları değil” derken, 'Marjinal grupların gölgesi altında tamamen bir karalama kampanyası sürüyor. Gelen grupların içinde iki tane işçi var, geri kalanların hepsi başka insanlar' diyor. 

İş yerinde güvencesiz çalışma iddialarını yalanlayan Salık, 'Hak bu şekilde aranmaz, yargıya gidilir. Hepimiz biliyoruz ki işçi zaten bu ülkede 1-0 önde başlıyor. İyi niyetli bir insan arabulucuya gider, sizinle konuşur, olmazsa davaya gider. Ama bunların niyetleri çok başka. Burada birileri kahraman olmak istiyor, birileri de kolaydan para almak istiyor ama bu işler öyle kolay değil. Biz burada gece gündüz çalışıyoruz' diye de konuştu.

Kod 46 ile işten çıkarılan işçilere işveren kıdem ve ihbar tazminatı ödemezken, İşkur'dan işsizlik maaşı alamıyor. Kod 46 ile işten çıkarılan bir işçi, başka bir yerde iş bulmada da sorun yaşıyor.

Agrobay işçileri, Kod 46'nın geri çekilmesini talep ederken, işveren ise bu kararı mahkemenin vereceğini söylüyor.

Sosyal medyada Fundanur Öztürk'ün haberine gelen yorumlar da ilgi çekiyor.

Özellikle gazetecilerin durumu yakından takip ettikleri fark edilirken,

İşçi ve işveren çekişmesi de konuya bakış açısını oluşturuyor.

Ağırlıklı olarak kadınların çalıştığı iş yerinde

Gelişmeler yakından takip edilirken,

"İşçilerin 1-0 önde başlaması" söylemi eleştirilerin ana konusunu oluşturuyor.

Dava sonucu beklenirken,

Sendikanın ve işçilerin eylemi de sürüyor.

Sizin yorumunuz nedir? İşçiler 1-0 önde mi başlıyor?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

TÜSİAD Başkanının Vergi Açıklaması Sistemi Yeniden Sorgulattı: Tabana Yaymalı mıyız?
Flu TV'nin Patronu Canikligil'in İşveren Nefretine Yönelik Değerlendirmesi Sınıf Çatışmasına Dönüştü
İşverenlerin 45-64 Yaş Aralığında İşe Alımlarda En Çok Aradığı Özellikler

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR

Dedi marjinal bir iş veren

26.09.2023

Kolay kolay yorum yapmam ama başımdan geçen daha doğrusu hala devam eden dava sürecini anlatayım, 1-0 kim önde siz karar verin, 2017 yılında eşim çalıştığı fabrikada bir is kazası geçirdi, yaklaşık 250 kiloluk şaft halatların kopması sonucu, eşimin elinin üzerine düştü, Allah daha beterinden korusun elinde tendon koptu ameliyatlar vs derken hafif şekil bozukluğu hariç elinde çok ciddi bir problem kalmadı, bir yıl sonra eşim iş yerine dava açtı, davanın açılma süreci, deliller, itirazlar, bilirkişiler derken şu ana kadar mahkemeye ödediğimiz para 20 bini geçti haklı çıksak dahi alacağımız para ise en fazla 50 60 bin civarı hala daha bir sonuca varılmış değil korona süreci, adli tatil, hakimin tayini sonucu koca Manisa'da nöbetçi hakim bulunmaması derken dava 4 yılı aştı.

26.09.2023

İşin komik kısmı sadece bunlar değil, maddi tazminat asgari ücret üzerinden hesaplanıyor ancak bu yılın değil olayın olduğu yılın, manevi tazminat ise zamanla eriyip giden TL'ye bakılmaksızın (bilirkişinin insafına kalmış) dava açarken talep edilen miktar baz alınarak hesaplanacak. Avukatın söylediği şu en iyi ihtimalle dava 2024un ilk aylarinda sonuçlanır karşı taraf en iyi ihtimalle itiraz eder bir sonraki duruşmada nihai karar verilir olur da üst mahkemeye taşırsa s.çtık bir süre de onun için beklersiniz

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ