Salgın sürecinin tüm dünyada gıda ve üretim sektöründe olumsuz tablolar yarattığını belirten Pakdemirli, Türkiye olarak yaşanan olumsuzluklardan en az seviyede etkilenmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde çaba sarf ettiklerini öne sürüp, 'Pandemi, kuraklık ve diğer etkenler bizlere yeni normaller getirmeye başladı. Eskiden yapmış olduğumuz şekildeki işleri unutmaya başladık. Yani bu çiftçilikte, yetiştiricilik ve diğer alanlarda da böyle. Hakikaten bu yeni normallere kendimizi alıştırıyor olmamız lazım. Bunun yanında iklim değişikliği geliyor. Pandemi ve diğer yan etkenlerle ülkelerin kendi içlerine kapanması ve daha çok üretim gayretlerini sadece kendi içlerine yönlendirmesiyle farklı bir dünya ortaya çıktı. Tabii ki bununla birlikte gıda ve girdi fiyatlarında ciddi artış yaşandı. İnşallah pandeminin ülkemizi ve dünyayı terk etmesiyle biraz rahatlama bekliyoruz.' diye konuştu.
Salgın sona erse dahi iklim değişikliği sorununun süreceğini söyleyen Pakdemirli, sözlerine şöyle devam etti:
En nihayetinde iklim değişikliği ile üretimdeki azalmalar, her zaman ülkemizin ve dünyanın gündeminde olacak. Diyeceksiniz, dünyada artan gıda fiyatları bizi neden ilgilendiriyor? Bir ülke eğer ithalata ve ihracata açıksa, yani kapıları açıksa, özellikle Küba değilse, fiyatlar dünya fiyatlarına yakın sürüyor. Bunun üretici açısından avantajları olduğu gibi girdi maliyetleri açısından dezavantajları var. Allah'a şükür, biz 2021 yılı hasat dönemi de olmak kaydıyla üreticilerimize sahada zarar edecek ürün bırakmama gayretinde olduk ve bunu da başardık. 2022 yılında da bu yöndeki desteklemelerimiz artarak devam edecek inşallah. Bütün gayretimiz bu yönde olacak.
Bitkisel ve hayvansal üretim ile Türkiye’nin yalnızca kendisine değil dünyaya da önemli ihracat yaptığını ifade eden Pakdemirli, “Bitkisel ve hayvansal üretim açısından ülkemiz sadece kendisini değil dünyayı da doyuran bir ülkedir. Sebzede Avrupa Birliği’nde birinci, dünyada dördüncü sıradayız. Meyvede AB’de birinci, dünyada altıncı sıradayız. Hayvancılıkta son üç buçuk senede yüzde 6,5 artarak 18 milyon 500 bin, küçükbaşta yüzde 24,5 artarak 58 milyon TL’ye geldi” şeklinde konuştu.
Haklı olduğu bir nokta var Türkiye'yi değil dünyayı doyuruyorlar. Avrupa'ya 1.sınıf ürünler Türkiye'ye Avrupa denetiminden geçmeyip kalan çerçöp.