Süleymancılar olarak bilinen tarikatın yurdunda şiddet gören öğrencilerden birinin babası, çocuklarının eğitimi için yurda aylık 4 bin TL ödediğini ve memnun olduğunu belirterek 'Bizim çocuklarımız kendi gönül rızasıyla geliyor. Ben de çocuklarım ilim eğitimleri alsınlar diye, gönlümce gönderiyorum.' dedi. Bir başka veli ise yurt yönetimini savunarak 'Bir anlık şiddet ile bunu yaptıysa bunu bütün kuruma mal etmenin anlamı yok' dedi.
İstanbul Esenler'de Süleymancılar'a ait yurtta öğrencilere şiddet uygulayan sözde eğitimci dün gözaltına alınmıştı. Öğrencilerin aileleri de bugün yetkililerden bilgi almak için yurt binasına geldi.
Oğlunun 3 yıldır yurtta kaldığını belirten Özcan Yılmaz, 'Görüntüleri izleyince şok oldum. İnanamadım, buraya geldim. Çocuklarımın burada eğitim alması için buraya 4 bin lira ödüyorum. Bizim çocuklarımız kendi gönül rızasıyla geliyor. Ben de çocuklarım ilim eğitimleri alsınlar diye, gönlümce gönderiyorum. Hocaların da çoğunu tanıyorum. Olanlara şaşırdım. Kimse çocuğunun dövülmesini istemez Çocuklarımın burada eğitim alması için buraya 4 bin lira ödüyorum, biz memnunuz. Evim buraya çok yakın o yüzden burayı tercih ettim, çocuğumdan her dakika haber alıyorum' dedi.
Bir başka veli Fazıl Helvacı ise 'Süreci bekleyeceğiz. Bu durumla ilgili mutlaka yasal süreç başlayacaktır. Yetkili öğretmen her kimse onun emniyette ve karakoldaki ifadesinden sonra tutuklanıp tutuklanmayacağını bekleyeceğiz. Burada yurt yönetimi tamamen suçlu bulunursa ve bizim çocuklarımıza da böyle bir şey yapılmışsa çocuğumuzu burada tutmayacağız. Ancak bir kişi bir anlık şiddet ile bunu yaptıysa bunu bütün kuruma mal etmenin anlamı yok' diye konuştu.
Öğrencileri dövdüğü anların ortaya çıkmasının ardından gözaltına alınan Aykut Ersöz, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Çocuğu darp edilen Fatma Demir ise yaşananları anlattı.
Mağdur Anne Fatma Demir, yaşananları anlatarak, 'Kandil günüydü perşembe akşamı öğrendim. Oğlumun attığı bir video ile öğrendim. Bir anda video geldi 'anne görüntüleri gizlice çektim' diye yazı vardı. Tabii ben inanamadım. Yurt sorumlularını aradım sonra, 'sizinle uğraşamayacağım' gibi şeyler söylediler, 'sonra arayacağız' falan dediler. 'Elimde görüntüler var' dememe rağmen 'görüntüleri nereye verirseniz verin' gibi bir cevap aldım. Ben ardından görüntülere savcılığa ulaştırdım. Görüntüleri izleyince dondum inanamadım direkt yurdu aradım 'ne oluyor orada', orada neler oluyor' diye sordum ama karşımda bir muhatap yoktu. Bu kişinin tutuklanması istiyorum kesinlikle serbest kalmasını istemiyorum. Kendisi ile telefonda konuşmak fırsatım oldu özür diledi ama böyle bir şeyin özrü olmaz' dedi.
Kadının yüz ifadesinden belli çocuğu için endişelenmiş. Adamlar da bi o kadar rahat görünüyor, ilginç.
Evine yakınmış. İsteyerek gidiyormuş. Bunlarda en önce koşulsuz itaat ve tabi olma eğitimi denen sistematik işkence ve sözde nefis terbiyesi yaparlar. Ayrıca ajan gibi birbirlerini satma öğretilir. En kötüsü de her biri takiyyenin daniskasını yapacak kadar fırıldak ve bukalemun karakterlidirler. Her siyasete göre konumlanma ve her düzende yolunu bulma ferasetine sahiptirler. En büyük düşmanları ise ne İsrail, ne Amerika ne de başka bir kafir dedikleri ülkedir. Malesef uzak hedeflerinde ATATÜRK'ün kurduğu cumhuriyeti yıkıp sözde din devleti kurmaktır. Tüm tarikatların ortak ve tek düşmanı ATATÜRK ve T.C'dir. Hep birileri tarafından kollanır , kayırılırlar.
Allah tan böyle yetersiz bir ebeveynin evladı değilim