İnsanoğlu tarihin derinliklerinde büyük tehditlerle mücadele etmenin yolunu günün bilim ve teknik şartlarını zorlayarak bulmaya çalışıyordu. Yani mühendisliğin sınırlarını günümüzün yapıları ile sınırlı tutmak yanlış ve yetersiz olacaktır. Tarihi üç parçaya bölerek ele aldığımız ve tarihe yön veren mühendislik eserlerine bakıyoruz.
Bu dönemdeki mühendislik ürünleri dünyanın geleceğini şekillendirdi ve insanlığı bulunduğu ilkel noktadan çok farklı bir yere getirdi.
Bu mühendislik mucizelerinin etkisi kesinlikle gözardı edilemez. Bu tip ok ve mızraklar, modern tüfeklerin fikren çıkış noktası olarak gösterilir. İnsanoğlu bu silahlar sayesinde kendisini yırtıcılar karşısında savunabilmiş ve gelişimini sağlayabilmiştir. Elbette bu mücadelenin ardından bu tip silahlar; savaşların ve kazananların da yardımcısı olmuştur.
2. yüzyılda yapılmaya başlandığı bilinen bu yeraltı mezarları, tarihin derinliklerinde sessiz bir şekilde yer alırken, 1900 yılında otlamak üzere ortalıkta dolaşan bir eşeğin mezarlığın boşluğuna düşmesi ile ortaya çıktı. Yerin altında bu kadar büyük bir ihtişam ile inşa edilebilmiş olan bu yapının mühendislik sırları halen aydınlatılamamış durumda.
Giza Piramitlerinin en önemlisi ve en büyüğü Keops, dünyanın 7 harikası içinde ayakta kalan tek yapı. Bu yapıda 2.3 milyon adet taş blok kullanıldığı düşünülüyor. Bu blokların kurulan bir mekanik sistemle gitmeleri gereken yere taşındığını varsayıyoruz. Ayrıca taşların gelebileceği en yakın muhtemel yerin 500 kilometre ötede olması da bu yapının ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Antik mühendislik harikaları içinde olmazsa olmaz olan Stone Henge yapısında her biri 50 tondan daha ağır olan taş bloklar yer alıyor. Bu taşların Britanya adasının dört bir yanından tedarik edildiği gerçeği düşünüldüğünde ortaya inanılmaz bir mühendislik operasyonu ortaya çıkıyor.
Roma devri mimarisinin bilinen en büyük ikonu Kolezyum, 50 bin kişilik kapasite ile inşa edilmiş en büyük amfi tiyatro.
Bu dönemde ilerleyen mühendislik geleneği daha büyük yapılar ve daha sıra dışı eserleri ortaya koyma noktasında çok etkili olmaya başlıyor.
Pers ve Babür uygarlığının dünya üzerine bıraktığı en önemli eser olan Taj Mahal, 1648'de inşa edildi. Şah Cihan'ın Mümtaz Mahal'e olan aşkını anlatmak üzere yaptırdığı bu saray, aşkın en görkemli yansıması olarak görülüyor.
Kelime anlamı 'kutsal bilgelik' olan Ayasofya, inanılmaz kubbesi ile birçok mühendis ve mimarın ilham kaynağı olmayı yüzyıllardır başarıyor.
1399 yılında inşa edilen bu kule orijinal olarak 60 metre uzunluğunda 251 basamağa sahip olan bir yapı. Pisa eski Yunanca'da bataklık yeri anlamına geliyor ve bu da bugünkü eğik formunu net bir şekilde açıklıyor.
21 bin kilometre uzunluğundaki bu duvar, antik mimarinin en büyük yapısı olarak tanımlanıyor. Duvar tarih boyunca birçok hasar aldı; ancak bugünkü görünümüne Ming Hanedanı dönemi olan 14.yüzyıldan 17.yüzyıla kadar olan dönemde ulaştı.
Kelime anlamı 'eski zirve' olan Machu Picchu'da kullanılan taşların her bir parçasının en az 50'şer ton olduğu gerçeğini göz önüne alınca; bu taşların bu zirveye taşınması ve bu mimari eserin ortaya çıkması bir mucize olarak düşünülebilir.
Bilim ve tekniğin geldiği noktada tüm insanlığın milyonlarca yılda geldiği nokta çok kısa bir zaman diliminde katlanarak daha da ileri taşındı. İşte bu döneme modern zamanlar diyoruz.
Wright Kardeşler; kuramsal olarak 19.yüzyılın başında George Cayley tarafından ortaya atılmış, sonrasında Otto Lilienthal tarafından geliştirilmiş insanlı uçuş çalışmalarının zirvesini 1903'te yaptıkları deneme ile gerçekleştirdiler. Günümüzün ticari ve askeri havacılığının her anlamda temelinde bulunan bu teknolojik adım çok önemli bir olay olarak görülüyor.
İnsanlık tarihinin en önemli mühendislik olayı olarak elektriğin iletilerek, bir ağ şekline gelmesini öne sürsek; hem birçok otoriteye göre, hem de sıradan kullanıcılara göre yanlış olmayacaktır. Teknolojik gelişimi inanılmaz boyutta tetikleyen bu gelişimi zirveye koymak en adil hareket olacaktır.
6 Ağustos 1991'de dünya çapındaki WWW olarak adlandırdığımız ağ hayata geçti. O zamanlar insanlığın çok büyük bir kısmı bu gerçekleşen olayın insanlık tarihini en derinden etkileyecek olay olduğunu elbette bilmiyordu.
15 ülke, 100 bin çalışan, 100 milyar Dolar bütçe, ... İnsanlığın en önemli işbirliği projelerinden biri olarak gösteriliyor. 1998'de uzaya fırlatıldı ve halen dünyadan 354 kilometre uzakta insanlığa hizmet ediyor.
Pisa kulesi mühendislik açısından yetersiz olduğu için eğik durmaktadır . Kuleyi taşıyan zeminde oluşan farklı oturmalar yapının eğik durmasına sebep olmuştur ki bu oturmalar yüzyıllar boyu surebilmekktedir. Pisa kulesinde illede mühendislik arayacak olursak yakın tarihte yapılan zemin iyilestirmeleri sonucu bu oturmaların durdurulmasını örnek verebiliriz.
stonehenge'i antik mimari basari olarak saymak ne kadar dogru. stone henge yapildigi sirada misirda 150metrelik dev piramidler insa ediliyordu, babilde kuleler, ziguratlar dikiliyordu. insanligin ilk mimari harikasi olarak listeye girecekse bunu fazlasiyla hak eden gobekli tepedir. hatta kurzgesagt gecen hafta bir video yayinlamis, gunumuz takviminin baslangici 2bin yil oncesi degil, 12bin yil once gobeklitepenin insasi olmali diyor. cunku insanligin avci toplayici yasamin otesinde buyuk bir isbirligi gostererek olusturdugu ilk buyuk yapi, yani insan medeniyetinin baslangic noktasi. bu sebebden gunumuz takviminin basina 1 ekliyerek, yilin 12016 olmasi gerektigini soyluyor. bu sayede insanligin gecmisteki olaylari daha dogru ve anlasilir tarihlenebilircek. https://www.youtube.com/watch?v=czgOWmtGVGs videonun turkce altyazi secenegi var. 12017 yiliniz kutlu olsun :)
Milattan önce insanların uçamadığından nasıl bu kadar eminiz? Ya da elektriği kablosuz iletmediklerinden? Şimdi uygarlığımız çökse bu buluşlarımızdan kaçı 3000 yıl sonraya ulaşabilir? Mesela internet? Mesela elektrik direkleri. Mesela uçak enkazları??? "İnsandan sonra" belgeselini seyretmenizi öneririm. Bakın 3000 yıl sonra uygarlığımızdan eser kalıyor mu? Taş yapılar hariç...!