Hesap makinesi aslında teknik anlamda bakıldığında birçok teknolojik icadın atası olarak düşünülebilir. Şimdi bu bağlantıyı anlayabilmek için tarihten bugüne hesap makinelerinin evrimine bir göz atalım.
Hesap makinesi aslında teknik anlamda bakıldığında birçok teknolojik icadın atası olarak düşünülebilir. Şimdi bu bağlantıyı anlayabilmek için tarihten bugüne hesap makinelerinin evrimine bir göz atalım.
Millattan önce 2000'lerde ilk kez Antik Mısır'da kullanıldığı bilinen Abaküs, basit hesaplamaları yapmak üzere tasarlanmıştı. Onluk sistem esasına göre yapılmış Abaküsler, iki dikdörtgen alan içine yerleştirilmiş çubuklar üzerindeki boncuklar ile işlevli bir hale getiriliyordu. Bu aletler ile hesaplanmış nice mühendislik harikasının günümüze ulaşanları da mevcut.
Musizi Wilhelm Schickard, bu hesap makinesini teknik olarak toplama ve çarpma yapabilen bir alet olarak icat etmiş. Bu cihazın bağımsız çarpımları birbirine eklemesi için hafızası ve altı hanelik küsurat seçeneği de bulunuyordu.
İlk fonksiyonel hesap makinesinin mucidi Philip Matthäus Hahn, saat mekanizmasından ilham alarak bu hesap makinesini icat etmiş. Bu aletin çalışma prensibi 12 tane kasnağın birbirine bağlı olarak bir kol tarafından çevrilerek çalışmasıydı. Alet 1773'de çalışır halde olmasına rağmen Hahn 5 yıl boyunca testlerini sürdürdü ve ardından bu aleti kamu ile tanıştırdı.
1822 yılında ilk kez bir hesap makinesi ticari anlamda seri olarak üretildi. Charles Xavier ve Thomas de Colmar tarafından icat edilen bu alet, dört işlemi iki yönlü yapabilen bir hesap makinesiydi. O kadar başarılı oldu ki, o yıllarda neredeyse bu makineye sahip olmayan işletme yoktu. Kullanımı Birinci Dünya Savaşı'na kadar sürdü.
IBM'in bir devrimi ateşleyen bu tüm devreleri transistörlü birkaç kabinden oluşan hesap makinesi, 83 bin 210 Dolar'dan satılıyordu. İsteyen işletmeler aylık bin 760 Dolar'a da makineyi kiralayabiliyordu. Bu alet saniyede 4 bin 500 adet dört işlem kombinasyonunu yapabiliyor ve hafızası 40 haneli sayıları depolayabiliyordu. IBM 608'in içinde 3 bin adet transistör vardı.
İngiliz Bell Bunch isimli teknoloji şirketi 1961'de bu makineyi piyasaya sürdüğünde, kendinden önceki tüm hesap makinelerinin teknolojilerini geçmiş oldu. Model adı olan ANITA MK-8 “A New Inspiration to Arithmetics” sloganından geliyordu ki bu slogan 'Aritmetiğe Yeni Bir İlham' idi.
Texas Instruments şirketi 12 haneye kadar sayılar arasında 4 işlemin yapılabildiği bu makineyi 1967 yılında testlerden başarı ile çıkarmasına rağmen 1970 yılında piyasaya sürdü. Bu makinenin bir ilk olarak sunduğu bir özellik olarak, işlemler ince bir şerit üzerine yazılabiliyordu.
Busicom'un LE-120A modeli aynı zamanda bir cebe sığacak boyutu sebebiyle HANDY olarak da anılıyordu. Başlıkta 'gerçekten' kelimesinin kullanılma sebebi de o güne kadar birçok cep boyu dijital görüntülü hesap makinesinin aslında cep boylarından daha büyük olmasıydı. Bu sebeple rakiplerinden bir adım öne çıkan bu alet, entegre devre teknolojisi ile 1971'de 395 Dolar fiyat üzerinden piyasaya çıktı.
HP'nin 65 numaralı modeli bu cihaz, aslında firmanın ilk kişisel bilgisayar olarak duyurduğu makineydi. HP-65, üstüne takılan bir çeşit kart ile 100 satıra kadar önceden programlanmış ya da cihaz yardımı ile yazılan işlem dizileri üzerinden işlem yapabiliyordu. 795 Dolar'lık fiyatı ile de elde edilebilir bir cihaz olan HP-65, 1975'teki Sovyetler'in uzay seyahatinde dünya dışına çıkmış ilk hesap makinesi olarak tarihe de geçti.
Bu cihaz 1985'te piyasaya çıktığında o güne kadar olmamışı tüketiciler ile buluşturdu. 82 bilimsel fonksiyonu hesaplayıp, fonksiyonun grafiğini çizebilen bu alet ile birçok mühendislik ve matematik öğrencisinin işini kolaylaştırdı. Bir diğer taraftan da profesyoneller tarafından gayet sevilen bir alet oldu.
Milenyum çağına geldiğimizde artık ekranların dokunmatik olması bir standarda dönüşürken, hesap makineleri de buna ayak uydurdu. Sharp'ın EL-9650'si bu ihtiyacı ilk kez düşünüp, ticari sonuca dönüştüren cihaz oldu. Önceden yüklenebilen fonksiyon ve grafikler özellikleri; hem öğrencileri, hem öğretmenleri hem de profesyonelleri çok mutlu etti.
Akıllı telefonlar çağına geldiğimizde kimse hesap makinelerine artık ihtiyaç duymazken Casio, neredeyse akıllı telefon özelliklerine sahip bu hesap makinesini piyasaya çıkardı. Bu hesap makinesi ile görsellerin üzerine grafikler çizebilirken, içindeki sonsuz bilimsel fonksiyonlar ile hesaplamaları çok basit bir biçimde yapabilmek mümkün oldu.