CASUSLUK TARİHİNİ BİLEN BİRİNE BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA, HATTA TÜM ZAMANLARDA ADI EN ÇOK ANILAN CASUS KİMDİ DİYE SORARSANIZ BÜYÜK BİR İHTİMALLE MATA HARİ YANITINI ALIRSINIZ. 1876'DA HOLLANDA'DA ORTA SINIF BİR AİLENİN ÇOCUĞU OLARAK DÜNYAYA GELEN ZELLE, RAHİBE OKULUNA GİTTİ VE BİR İSKOÇ KAPTANA ÂŞIK OLUP ONUNLA EVLENDİ. DOĞU HİNT ADALARI'NA KOCASIYLA BİRLİKTE GİDEN ZELLE, DAHA SONRA ONDAN BOŞANDI.
GİZEMLİ DOĞU HİNT DANSLARINI KULLANARAK MATA HARİ (CAVA DİLİNDE 'ŞAFAĞIN GÖZÜ' ANLAMINA GELİYORDU) OLARAK ANILMASINA YOL AÇAN ÜNÜ ELDE ETTİ. PEKÇOK HÜKÜMET YETKİLİSİ ONUN DANSLARINI İZLİYOR VE O DA BU SAYEDE ÖNEMLİ İSİMLERLE İLİŞKİ KURUYORDU. I. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA ALMANLAR ONU KADROLARINA ALDILAR. FRANSA KARŞI CASUSLUK TEŞKİLATI BİR SÜRE SONRA ONUN ALMANLAR HESABINA ÇALIŞTIĞINI ANLADI. FRANSIZLAR ZELLE'YE İKİ TARAFLI ÇALIŞMASI TEKLİFİNDE BULUNDULAR. ZELLE DE BUNU KABUL ETMİŞ GÖRÜNDÜ, ANCAK FRANSIZLAR ONA GÜVENMİYORDU. BU YÜZDEN MATA HARİ'Yİ DENEMEK İÇİN BELÇİKA'YA ALTI FRANSIZ AJANLA İLİŞKİ KURMASI İÇİN GÖNDERDİLER. ON BEŞ GÜN İÇİNDE BU ALTI AJANIN TAMAMI DA ALMANLAR TARAFINDAN YAKALANDI VE KURŞUNA DİZİLDİ.
BU OLAY, ALTI AJANIN HAYATINA MALOLSA DA HİÇBİR ZAMAN MATA HARİ'YE GÜVENİLMEYECEĞİNİ GÖSTERMESİ BAKIMINDAN ÖNEMLİYDİ. HARİ, ALMANLAR TARAFINDAN DA ARTIK BENİMSENMEDİĞİ İÇİN FRANSA'YA DÖNMEK ZORUNDA KALDI. FRANSIZLAR CEPHELERDEKİ YENİLGİLERİNİ BU KADININ ÜZERİNE ATTILAR. KURŞUNA DİZİLEREK ÖLDÜRÜLEN MATA HARİ, İDAMA GİDERKEN GAYET SOĞUKKANLI OLAN MATA HARİ, 'BU FRANSIZLAR BENİ ÖLDÜRMEKLE NE KAZANACAKLAR, SAVAŞI MI KAZANACAKLAR?' DİYE YANINDAKİLERE DERT YANMIŞTIR. KURŞUNA DİZİLİRKEN GÖZLERİNİ BAĞLATMAYARAK BİR CESARET VE SOĞUKKANLILIK ÖRNEĞİ GÖSTERMİŞTİR.
ALMAN CASUS İLYAS BAZNA: (VEYA ARNAVUTÇA ADI İLE ELYESA BAZNA). II. DÜNYA SAVAŞI'NDA NAZİ ALMANYASI HESABINA ÇALIŞMIŞ EN ÖNEMLİ CASUSLARDAN BİRİDİR.BABASININ ÖLÜMÜNDEN SORUMLU TUTTUĞU İNGİLİZLERDEN NEFRET ETMESİ, PARASAL KAZANÇ ARZUSU VE HEP BİR OPERACI OLMAK İSTEMESİNE RAĞMEN II. DÜNYA SAVAŞI ESNASINDA ANKARA'DA ÇEŞİTLİ BÜYÜKELÇİLİKLERDE UŞAKLIK YAPIYOR OLMASI CASUSLUK YAPMAYA BAŞLAMASINA ÖNAYAK OLMUŞTUR. FRANZ VON PAPEN'İN SEFARETİ DÖNEMİNDE ANKARA'DAKİ ALMANYA BÜYÜKELÇİLİĞİ'NE GİZLİ İNGİLİZ ASKERİ VE DİĞER İSTİHBARATINI SATMIŞTIR.
KISA BİR SÜRE ÜCRETLİ BİR ALMAN AJANI HALİNE GELMİŞ VE ALMAN İSTİHBARAT SERVİSLERİNCE KENDİSİNE 'ÇİÇERO' KOD ADI VERİLMİŞTİR. MÜTTEFİKLERCE DÜZENLENEN ULUSLARARASI TOPLANTILAR VE BAZI BOMBARDIMAN PLANLARI HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER AKTARMIŞ OLMAKLA BİRLİKTE, NORMANDİYA ÇIKARTMASINA İLİŞKİN ÇOK BELLİ BELİRSİZ İSTİHBARAT ULAŞTIRMIŞTIR. BÜTÜN BU DÖNEM BOYUNCA ANKARA'DAKİ İNGİLİZ İSTİHBARAT GÖREVLERİ İSE BAZNA'NIN İNGİLİZCE ANLAMADIĞINI ZANNETMEKTE, KENDİSİNİ CASUSLUĞUNDAN ŞÜPHELENİLEMEYECEK KADAR 'EĞİTİMSİZ' VE 'APTAL' OLARAK GÖRMEKTEYDİ.
MARKUS JOHANNES 'MİSCHA' WOLF: (19 OCAK 1923 - 9 KASIM 2006) DOĞU ALMANYA DEVLET GÜVENLİK BAKANLIĞI (MFS) DIŞ İSTİHBARAT BÖLÜMÜNÜN BAŞIYDI. 34 YIL BOYUNCA MFS'NİN İKİ NUMARALI ADAMIYDI Kİ, BU SOĞUK SAVAŞIN BÜYÜK BİR KISMINI KAPSAR.WOLF, YAZAR VE HEKİM FRİEDRİCH WOLF'UN OĞLU VE YÖNETMEN KONRAD WOLF'UN KARDEŞİDİR. BABASI ALMANYA KOMÜNİST PARTİSİ ÜYESİDİR. YAHUDİDİR.
MARKUS JOHANNES 'MİSCHA' WOLF:1953'TE, 30 YAŞINDA, GÜVENLİK BAKANLIĞI DIŞ İSTİHBARAT SERVİSİNİN KURUCU ÜYELERİ ARASINDAYDI. WOLF, İSTİHBARAT ŞEFİ OLARAK, CASUSLAR ARACILIĞIYLA BATI ALMANYA HÜKÜMETİNE, SİYASİ VE İŞ ÇEVRELERİNE SIZMAKTA BÜYÜK BAŞARI SAĞLADI. BUNUN EN ÖNEMLİ ÖRNEĞİ, ŞANSÖLYE WİLLY BRANDT'IN DÜŞÜŞÜNÜ SAĞLAYAN GÜNTER GUİLLAUME'UN DEŞİFRE EDİLMESİDİR. ELE GEÇMEZLİĞİ YÜZÜNDEN YÜZÜ OLMAYAN ADAM OLARAK ÜNLENDİ. MARCUS WOLF, 83 YAŞINDAYKEN 9 KASIM 2006'DA BERLİN'DEKİ EVİNDE UYKUSUNDA ÖLDÜ.
LEOPOLD TREPPER ( 1904 - 1982): II. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA BATI AVRUPA’DA FAALİYET GÖSTEREN GENİŞ BİR CASUSLUK TEŞKİLATINI ORGANİZE EDEN VE YÖNETEN SOVYET CASUSUDUR. BU TEŞKİLAT HABERALMA JARGONUNDA KIZIL ORKESTRA – TREPPER GRUBU OLARAK BİLİNİR.GENÇLİK YILLARINDA AKTİF BİR MİLİTAN OLARAK FAALİYET GÖSTEREN TRİPPER, 1923 YILINDAKİ KRAKOV AYAKLANMASININ ÖRGÜTLEYİCİLERİNDENDİR VE İŞTEN ATILIR. İŞSİZLİK VE POLİS İZLEMESİ YÜZÜNDEN NİSAN 1924 AYINDA BİR GRUP ARKADAŞIYLA BİRLİKTE FİLİSTİN’E GİTMİŞTİR.
LEOPOLD TREPPER MOSKOVA TARAFINDAN 1937 YILINDA FRANSA’YA, KENDİSİNİN DE İÇİNDE BULUNDUĞU TEŞKİLATIN DEŞİFRE EDİLMESİ OLAYINI ARAŞTIRMAK İÇİN GÖNDERİLİR. PARİS VE BRÜKSEL’DE ARAŞTIRMALAR YAPAN TREPPER, İSPİYONCUYU ORTAYA ÇIKARIR. BU BAŞARISI MOSKOVA’NIN DİKKATİNİ ÇEKER VE BATI AVRUPA’DA, NAZİ ALMANYASI ALEYHİNE CASUSLUK TEŞKİLATI KURMAK ÜZERE GÖREVLENDİRİLİR. TREPPER’İN KURDUĞU CASUSLUK AĞI, ALMAN ASKERİ HABER ALMA TEŞKİLATI ABWEHR TARAFINDAN ELE GEÇİRİLDİĞİ 16 KASIM 1942 TARİHİNE KADAR FAALİYET GÖSTERMİŞTİR.
IGOR SERGEYEVİC GOUZENKO (1919-1982): RUS YAZAR, ŞİFRECİ VE SOVYET-GRU AJANI. İSTİHBARAT AKADEMİSİNİ 1943 YILINDA BİTİRİR VE TEĞMEN RÜTBESİYLE KANADA OTTAWA'DAKİ SOVYET BÜYÜKELÇİLİĞİ ŞİFRE MEMURLUĞUNA ATANIR.1945'TE 109 GİZLİ BELGEYİ SOVYETLERDEN KAÇIRARAK, KANADA'YA İLTİCA EDER. BU BELGELER, SOVYETLER'İN KANADA,İNGİLTERE, ABD'NDEKİ ÖNEMLİ BİR CASUS ŞEBEKESİNİ AÇIKLAMIŞ VE BU ALANDA BATILILARIN ELİNE GEÇEBİLEN TEK VE EN DEĞERLİ DOKÜMAN OLMUŞTUR. SOVYETLERİN ATOM BOMBASI HAKKINDAKİ İSTİHBARAT ÇALIŞMALARINI VE PROJEDE ÇALIŞAN BİLİM ADAMLARINDAN ALLAN NUNN MAY SOVYETLER’E AKTARDIĞI BİLGİLERİN OLDUĞU BU BELGEYİ ALMAK İÇİN STALİN BÜYÜK UĞRAŞ VERMİŞ VE SOVYETLER GOUZENKO'YA OTTAWA'DA BİR OPERASYON DÜZENLEMİŞLERDİR. FAKAT BAŞKA BİR AJAN OLAN STEPHENSON TARAFINDAN GOUZENKO ÖLÜMDEN KURTULMUŞTUR. BU OLAYDAN SONRA 40 YIL SÜRECEK OLAN SOĞUK SAVAŞ BAŞLAMIŞTIR.
YARBAY THOMAS EDWARD LAWRENCE (16 AĞUSTOS 1888 - 19 MAYIS 1935: İNGİLİZ ARKEOLOG, ASKER, CASUS VE YAZAR. PROFESYONEL OLARAK T.E. LAWRENCE VEYA T.E. SHAW İSİMLERİNİ KULLANIR. 1916 - 1918 YILLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU'NA KARŞI YÜRÜTÜLEN ARAP İSYANINDA, İNGİLİZ İRTİBAT SUBAYI OLARAK ALDIĞI GÖREV NEDENİYLE ARABİSTANLI LAWRENCE OLARAK TANINMIŞTIR. ŞÖVALYELİK NİŞANINI REDDETMİŞTİR, 'ÜSTÜN HİZMET MADALYASI' VE 'FRANSIZ ŞEREF LEJYONU MADALYASI' İLE ÖDÜLLENDİRİLMİŞTİR.ARAPLARIN BİRÇOĞU, OSMANLI VE AVRUPA'LI DEVLETLERİN HAKİMİYETİNE KARŞI VERDİKLERİ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE KATKILARINDAN DOLAYI ONU BİR HALK KAHRAMANI OLARAK KABUL ETMEKTEDİRLER. BRİTANYALILAR DA ONU EN BÜYÜK SAVAŞ KAHRAMANLARINDAN BİRİ OLARAK KABUL ETMEKTEDİRLER.
ARABİSTANLI LAWRENCE: İLK TAYİN YERİ OLAN KAHİRE'DE İNGİLİZ ASKERİ HABERALMA SERVİSİ İÇİN ÇALIŞTI. ARAPLARLA OLAN SICAK İLİŞKİLERİ LAWRENCE'I, İNGİLİZ VE ARAP KUVVETLERİ ARASINDAKİ İRTİBAT SUBAYLIĞI GÖREVİ İÇİN BİÇİLMİŞ KAFTAN KILIYORDU. EKİM 1916'DA, ARAP MİLLÎ FAALİYETLERİNİ RAPOR ETMESİ İÇİN ÇÖLE GÖNDERİLDİ.MEKKE ŞERİFİ HÜSEYİN BİN ALİ'NİN OĞLU EMİR FAYSAL KOMUTASINDAKİ DÜZENSİZ BİRLİKLERLE BİRLİKTE OSMANLI ORDUSUNA KARŞI SAVAŞTI. ARAPLARI, MEDİNE'DEKİ OSMANLI MUHAFIZ BİRLİKLERİNİ ŞEHİRDEN ÇIKARMAMALARI KONUSUNDA İKNA ETTİ. BÖYLECE ARAPLAR, ŞEHRE MALZEME GETİREN HİCAZ DEMİRYOLUNA YAPTIKLARI SALDIRILARA AĞIRLIK VEREBİLDİLER.
ARABİSTANLI LAWRANCE: ARAPLARLA GEÇİRDİĞİ ZAMAN ZARFINDA, GELENEK VE YAŞANTILARINA BAYAĞI ADAPTE OLDU. DEVE İLE SEYAHAT EDİP, SIKI BİR DOSTLUK KURDUĞU PRENS FAYSAL'IN HEDİYE ETTİĞİ YEREL KIYAFETLERİ GİYMEYE ALIŞTI.1918'DE SAVAŞ MUHABİRİ LOWELL THOMAS'IN LAWRENCE'I BÜYÜK BİR KAHRAMAN GİBİ GÖSTERMESİ, LAWRENCE'IN DA KENDİ ANILARINDA BÖLGEDE DAHA ÖNCEDEN YÜZLERCE İNGİLİZ AJANI TARAFINDAN YAPILMIŞ BİR ÇOK ŞEYİ KENDİNE MAL ETMESİ LAWRENCE'IN ASLINDA ÇOK DA HAK ETMEDİĞİ BİR ÜNE KAVUŞMASINI SAĞLADI.ÖYLE Kİ SONRADAN LAWRENCE'IN EFSANESİNİ KALEME ALAN YAZARLAR YERİ GELDİĞİNDE LAWRENCE'I GERİLLA SAVAŞI'NIN MUCİDİ OLARAK KABUL ETMİŞLERDİR.
İNGİLİZ KEMAL: SARIŞIN VE MAVİ GÖZLÜYDÜ. GALATASARAY LİSESİ'NDE VE İNGİLTERE'DE OKUDU. BOKS ŞAMPİYONUYDU. ORTALAMA İNGİLİZ'DEN DAHA İYİ İNGİLİZCE KONUŞUYORDU. ONA 'İNGİLİZ KEMAL' ADINI TAKMIŞLARDI ÇÜNKÜ GİZLİ AJANDI! AHMET ESAT TOMRUK 1892-93'DE İSTANBUL'DA DOĞDU. BABASI ÖLDÜĞÜNDE AHMET ESAT BEŞ YAŞINDAYDI. O VE ANNESİ DAYISI SEZAİ BEY'İN HİMAYESİNE GİRDİ.AHMET ESAT 1908'DE İNGİLTERE'YE HAREKET ETMİŞTİ. ÇOK İYİ İNGİLİZCE KONUŞURDU. O KADAR Kİ, İNGİLİZ DİLİNİN HER TÜRÜL ŞİVESİNİ RAHATLIKLA KONUŞABİLMECEK DÜZEYE GELMİŞTİ. YALNIZ DİLİNDEN DEĞİL HAL VE TAVRINDAN DA ONU BİR AVRUPALI'DAN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİLDİ. 1914'TE İSTANBUL'A DÖNMÜŞ VE TEŞKİLAT-I MAHSUSA'YA ÜYE OLMUŞ VE ÜNLÜ İTTİHATÇILARDAN KARA KEMAL İLE DRAMALI RIZA BEY'LERDEN ÇETECİLİK DERSLERİ ALMIŞTI.
İNGİLİZ KEMAL: 1918'DE İSTANBUL İŞGAL EDİLMİŞ, İNGİLİZLER'İN ŞEHİRDEKİ BASKILARI GİDEREK ARTMIŞTI. YUNAN İLERİ HAREKATI BAŞLAYINCA ANKARA'YA GİDEN İNGİLİZ KEMAL, MUSTAFA KEMAL PAŞA, GENELKURMAY BAŞKANI ALBAY İSMET (İNÖNÜ) BEY VE FEVZİ PAŞA TARAFINDAN DA KABUL EDİLMİŞ VE İNGİLİZCE, FRANSIZCA, İTALYANCA, RUMCA BİLDİĞİ İÇİN GENELKURMAY İSTİHBARAT ŞUBESİ'NDE GÖREVLENDİRİLMİŞTİ.ALBAY İSMET BEY'İN HUZURUNA ÇIKARILAN AHMET ESAT BURADA TABANCA, BAYRAK VE KURAN-I KERİM ÜZERİNE ELİNİ KOYARAK, SADAKAT YEMİNİ ETMİŞTİ. YUNANLILAR ONU HAPSETTİĞİNDE TEK KELİME TÜRKÇE KONUŞMADI
İNGİLİZ KEMAL: AHMET ESAT BEY'İN İZMİR'DEKİ HAYATI BONKÖR BİR AMERİKALI GİBİ GEÇMİŞ; KISA SÜREDE GECE HAYATININ ARANAN SİMASI OLAN AHMET ESAT BEY, ÜST DÜZEY YUNAN SUBAYLARIYLA DA SAMİMİYETİNİ ARTTIRMIŞ; HATTA ONLARIN EN GİZLİ TOPLANTILARINA DAHİ KATILMIŞ, ALDIĞI BİLGİLERİ İZMİR'DEKİ KENDİSİ GİBİ GÖREVLİ BULUNAN UŞAKLI ALAATTİN (TİRİTOĞLU) VASITASIYLA ANTALYA MUTASARRIFI AŞİR BEY'E AKTARMIŞTI.
ANNA CRAUSE: İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA HEMEN HER MESLEK VE SINIFTAN KİŞİLER CASUSLUK OYUNUNA KATILMIŞLARDI. BUNLARDAN BİRİSİ DE ALMANYANIN TANINMIŞ SOSYETE FALCILARINDAN ANNA KRAUSE İDİ. SOVYETLER BİRLİĞİ HESABINA ÇALIŞAN KIZIL ORKESTRA NIN BİR ÜYESİYDİ KRAUSE . NAZİ İLERİ GELENLERİNİN KEHANET, PARAPSİKOLOJİ VE BİLİNMEYENE YÖNELİK İLGİLERİNİ CASUSLUK AMACIYLA KULLANMIŞTI. ÇEVRESİNDE NAZİ BÜROKRASİSİNDEN, ORDUDAN, İŞ DÜNYASI VE BAKANLIKLARDAN BİR KALABALIK VARDI. BUNLARIN BİR KISMI KENDİ KİŞİSEL GELECEKLERİNİ MERAK EDİP KRAUSEYE GİDİYORLARDI. FALCI KADIN DA FALLARINA BAKARMIŞ GİBİ YAPIP ONLARI SORULARI İLE YÖNLENDİRİYOR VE ASLINDA ASKERİ SIR VEYA DEVLET SIRRI SAYILABİLECEK BİRÇOK BİLGİYİ AĞIZLARINDAN ALIYORDU. AYRICA BU KRİTİK KİŞİLERİN ZAAFLARINI, KİŞİSEL EĞİLİMLERİNİ ÖĞRENİYOR, BUNLARIKIZIL ORKESTRAYA AKTARIYOR VE SOVYET CASUSLUK AĞI DA İÇLERİNDEN UYGUN OLANLARA ÇENGEL ATIYORDU. ANNA KRAUSE , BİRÇOK BİLGİYİ BU SAYEDE ELDE ETTİ. YANİ FAL SEANSI ESNASINDA YAPILAN GEVEZELİK ÖNEMLİ BİR İSTİHBARAT MALZEMESİNE DÖNÜŞTÜ.
RUTH WERNER: OYUNCAK AYIDAKİ TELSİZ ESKİ CASUSLAR İÇİN EN ÖNEMLİ VE ZOR KONULARDAN BİRİ, RADYO-TELSİZ AYGITLARININ SAKLANMASI SORUNUYDU. O ZAMANLAR BUGÜNKÜ GİBİ BASİT, KÜÇÜK, PRATİK İLETİŞİM ALETLERİ YOKTU. O YÜZDEN HABERLEŞMENİN SÜRMESİ, TELSİZLERİN İYİ SAKLANMASINA BAĞLIYDI. CASUSUN PRATİK YETENEKLERİ DE ÇOK ÖNEMLİYDİ BU KONUDA. NİTEKİM BÖYLE BİR CASUSLUK HİKAYESİ 1941 YILINDA İNGİLTERE OXFORD DA YAŞANDI. OLAYIN KAHRAMANI İSE SONİA KOD ADLI RUTH WERNER Dİ. GRU, YANİ RUS ORDU HABERALMA DAİRESİ ADINA ÇALIŞIYORDU. BURADA RUTH BEURTON KİMLİĞİYLE SON DERECE İYİ, KISA BOYLU VE TOMBUL BİR EV KADINI GÖRÜNÜMÜNDE FAALİYET GÖSTEREN SONİA , KOMŞULARINDAN BİRİNİN ŞÜPHELENMESİ VE İHBARI ÜZERİNE POLİSLER TARAFINDAN SORGUYA ÇEKİLDİ. AMA O KADAR TİPİK BİR EV KADINI GÖRÜNTÜSÜ VERİYORDU Kİ, POLİSLER BÖYLESİ BİR KADININ CASUS OLABİLECEĞİNE İHTİMAL VERMEDİLER. BU YÜZDEN EVİ BİLE ARAMADAN ÇEKİP GİTTİLER. ÇÜNKÜ SONİANIN BİRÇOK ÖZELLİĞİNİN YANI SIRA İLGİNÇ BİR BULUŞU DA VARDI. TELSİZİNİ, KÜÇÜK OĞLUNUN OYUNCAK AYISININ İÇİNDE SAKLIYORDU. BÖYLELİKLE BİR OYUNCAK GİBİ GÖRÜNEN TELSİZİ KAMUFLE ETMİŞ OLUYORDU. 1947DE HER ŞEY ORTAYA ÇIKTIĞINDA SONİA ÇOKTAN KAÇMIŞTI. 1982`DE ANILARINI YAYINLADI
ULRİCH HERMİNG: 1968 YAZI BATI ALMANYA DA CASUSLUK FAALİYETLERİNİN İYİCE YOĞUNLAŞTIĞI BİR DÖNEM OLMUŞTU. BUNLARDAN BİRİSİ DE KARLSRUHE NÜKLEER ÜSSÜ`NDE PATLAK VEREN CASUSLUK SKANDALIYDI. BİRÇOK AJAN YAKALANMIŞTI. BU ŞEBEKENİN ÖRGÜTLEYİCİSİ ULRİCH HERMİNG ADLI BİR CASUSTU. BÜTÜN GİZLİ BELGE VE CASUSLUK ALETLERİNİ KAYINVALİDESİNE TESLİM ETMİŞTİ. KAYINVALİDESİNİN BİR GEVEZELİK ETMEYECEĞİNDEN DE ÇOK EMİNDİ. ÇÜNKÜ SÖZ KONUSU BELGE VE CASUSLUK ALETLERİNİ ALETLERİ, UZUN SÜRE ÖNCE ÖLMÜŞ OLAN KAYINVALİDESİNİN MEZARINDA SAKLIYORDU.
BU LİSTEYİ MELİH GÖKÇEK Mİ HAZIRLADI?