Tarihteki Tuhaflıklar Bitmiyor! Viktorya Döneminde Normal Karşılanan Birbirinden İlginç Uygulamalar

Viktorya döneminin ilginç gelenekleri bugün bile konuşulmaya devam ediyor. 64 yıl süren bu dönemde, kadınlara seçme ve mülk edinme hakkı verilmemişti. Arsenik ve radyum tamamen zararsızmış gibi kullanılmaktaydı. Viktorya döneminde normal görülen ancak günümüzde tuhaf bulduğumuz dört uygulamayı sizler için derledik. Buyurun...👇

1. Ölü fotoğrafçılığı

Viktorya döneminde çocuk ölüm oranı %40'tı. Dolayısıyla çocuklarını kaybeden aileler oldukça fazlaydı. Aileler, kederleriyle başa çıkmak için ölen çocuklarıyla fotoğraf çektirmeye başladılar. Bu uygulama 1850'lerde yaygın hale geldi. Bu yeni fotoğraf türü, “ölüleri ölümsüzleştirmeyi” amaçlıyordu. Aileler sevdiklerinin son hatırasını yaşattıklarını düşünüyordu. Ölüm sonrası fotoğrafı, ölen kişinin evinde sergiliyorlar veya cep aynası olarak yanlarında taşıyorlardı. Bu nedenle bu fotoğraflara, anılı aynalar da deniyordu. Fotoğraf çekilmeden önce ölen kişiye makyaj yapılıp, giydiriliyordu. Ölüm sonrası portrede ölen kişinin gözleri kapalıysa, bu görüntüye son uyku deniyordu.

2. Bahçe münzevileri

Viktorya döneminin varlıklı insanları evlerini ön plana çıkarmak için çeşitli yollar deniyorlardı. Zenginler, mülklerindeki kulübelerde yaşamaları için bahçe münzevileri veya süs münzevileri denen kişileri işe alıyorlardı. Bahçe münzevilerinin uzun saç ve sakalları vardı. Toprak tonlarında pelerin ve elbiseler giyiyorlardı. Zenginlerin, onları işe almasının amacı bahçelerini vahşi ve doğal göstermekti. Münzeviler genellikle dindar ve bilge olarak görüldüğünden, işverenleri de onlardan tavsiye isterdi. Bahçe münzevilerinden gelen misafirler ile ilgilenmesi beklenirdi.

3. Güvenlik tabutu

Tıp yüzyıl önce bugünkü kadar gelişmiş değildi. Çok fazla insan hayatta olduğu halde ölü zannedildi. İnsanlar, kendi cenazeleri sırasında uyanıyordu ve bu durum diri diri gömülmelerine neden oluyordu. İnsanlar canlı bir şekilde gömülmekten o kadar korktular ki güvenlik tabutunu icat ettiler. Tabutun içinden bir ip çekilerek dışarıdaki bir zile bağlandı. Eğer zil çalarsa gece bekçisi kişinin hayatta olduğunu anlayacaktı. Bu çanlara tabut çanı veya mezar çanı deniyordu. Bazı durumlarda, ip ölen kişinin bacaklarına ve kollarına bağlanıyordu. Eğer hareket ederse zil otomatik olarak çalacaktı. Bu yöntem, çürüyen cesetlerin şişmesi ve çanları çalması nedeniyle yanlış alarmlara neden oldu.

4. Erkekler eşlerini müzayedede satıyordu.

Viktorya döneminde boşanmak utanç verici bir olay olarak görülüyordu. Bu yüzden erkekler eşlerini satıyordu. Bir çift geçinemiyorsa veya karısı sadakatsizse, kocası onu satabiliyordu. Beline veya boynuna bir ip geçirip eşini açık artırma alanına getiriyordu. Açık artırmadan önce kocası, kadının erdemlerini sıralardı. Kadın sadakatsizse, sevgilisi teklif verenlerden biri olurdu. Eş satışı sırasında, kadınlar bir şişe bira veya liköre bile satılırdı. Müzayede bittikten sonra, evlilik feshediliyor, erkek, eşi üzerindeki tüm haklarını kaybediyordu. Eş satışı yasal değildi ancak halk bunu normal karşılıyordu.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

İnkaların Ritüellerinde Kurban Edilecek Çocukları Uyuşturucu Madde ile Sakinleştirdikleri Kanıtlandı
Geçmişe Işık Tutarak Sizi Hem Aydınlatacak Hem Şaşırtacak Fotoğraflar
Atatürk'ün Günlüklerinden Geliyoruz: Büyük Önder Geçmişte Haziranın İkinci Haftasında Ne Yapmıştı?

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
12.06.2022

Ne dönemmiş be .... Her türden salaklık gırla gitmiş.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ