Tarihteki Önemli Yatırımlara Göz Atıyoruz: Japon Oyun Sektörünün Doğuşu ve Gelişimini İnceliyoruz!

Japonya; farklı kültürü, animeleri ve tabii ki oyunlarıyla her zaman ön planda olan ülkelerden. Nintendo ve Playstation gibi ünlü video oyun şirketlerinin birçoğu da yine Japonya merkezli. Dolayısıyla günümüzün en büyük marketlerinden olan oyun sektörünün, Japonya omuzlarında yükseldiğini söylesek pek de yanılmayız.

O halde bu güçlü ve önemli sektörün Japonya'da nasıl geliştiğine biraz daha yakından bakalım! 🎮

Video oyunlarının kullanımı atari salonlarıyla birlikte başladı.

Video oyunlarının tarihi 1950'lerin hemen sonrasındaki Japonya'da başladı. Her ne kadar o gün ortaya çıkan oyun dünyası günümüzden epey farklı olsa da çağına göre hala yeni, dinamik ve farklıydı. 2. Dünya Savaşı sonrasında oyun sektörünün Japonya'da gelişmeye başlaması ise Panasonic, Sony, Toshiba ve Fujitsu gibi markalar sayesinde oldu. Kaliteli fakat uygun fiyatlı ürünler sunan bu markalar, bir anda özellikle arcade salonlarında kullanılmaya başlandı.

Bildiğimiz türde video oyunlarının temelleri 1966'da atıldı.

1966 ise bilinen video oyunlarının temellerinin atıldığı yıl oldu çünkü bu dönemde atari salonu kültürü Japonya'yı aşarak dünyaya yayıldı, özellikle Amerika ve Avrupa'da popüler hale geldi. Nintendo klasiklerinden Duck Hunt da 1969 yılında piyasaya sürülerek büyük yankı uyandırdı ve oyun endüstrisini bir anda canlandırmaya başladı.

Japon oyun sektörü SEGA öncülüğünde dünyaya yayıldı.

1980'ler Japonya'nın yerel oyun kültürünü dünyaya çok daha fazla yaymaya başladığı yıllardı. Bugün pek çok oyun Amerika'dan çıkıyor olsa da aslında Amerika'daki ilk oyun kültürü Japonya'dan devşirmeydi. Döneme damgasını vuran marka ise; SEGA olmuştu. Hatta dönemin en büyük iki rakibi SEGA'nın SG-1000 modeli ile Nintendo'nun Famicom konsoluydu.

1990'larda Playstation henüz emekliyordu, Xbox ise ortada yoktu.

1990 yılında Nintendo'nun 16 bitlik teknolojiyi tanıtması, bugüne kadar gelen yükselişini de başlattı. Mario ve Zelda gibi ikonik karakterler NES (Nintendo Entertainment System) ile birlikte ortaya çıktı. O dönemden sonra pek çok oyun şirketi Mario'yu örnek alarak kendi karakterini oluşturmaya başladı. Bugünkü Sony Playstation ise 1994 yılına kadar ortada yoktu.

Playstation'ın sektöre girmesi oyun kalitesinin artması gerektiğini kanıtladı.

Sony Playstation'ı piyasaya sürdüğünde; daha kaliteli grafiklere ve sofistike içeriğe sahip oyunlar öne çıkmaya başlamıştı. Mario'nun egemenliği yavaş yavaş düşüyor, yerine benzer temaya sahip fakat daha kaliteli oyunlar geliyordu. PS platformu da Japon oyun sektöründeki oyuncu deneyimini iyileştireceğini kanıtladı.

3 boyutlu oyun modası Playstation Metal Gear Solid ile başladı.

2000'lerde Metal Gear Solid, Resident Evil ve Final Fantasy gibi efsanevi oyun serileri Playstation için piyasaya sürüldü. Bu aşamadan sonra Playstation, Japon oyun sektörünün lideri haline geldi ve bugüne kadar devam eden 3D oyun modasını başlattı. Henüz 2000'de çıkan PS2, 2011 itibariyle dünya genelinde 150 milyon doların üzerinde satış yaparak en çok satılan oyun konsolu oldu.

2010'larda Japon oyun sektörü büyük değişikliklere tanıklık etti.

Bir yandan da Nintendo'nun Mario'suna rakip olarak Sega tarafından çıkarılan Kirpi Sonic gibi oyunlara olan ilgi hızla artıyordu. Mart 2011'e gelindiğinde grafikleri ile Mario'yu çoktan geride bırakan Sonic, 89 milyonun üzerinde satmış ve 5 milyar dolarlık değere ulaşmıştı. 2018'de ise satış sayısı 800 milyona çıkmıştı. Aynı dönemde Nintendo'nun içinde Pokemon, Mario, Zelda gibi ünlü karakterleri barındıran, Super Smash Bros serisinin 3. oyunu Wii için çıktı ve 2010'da yılın oyunu seçildi.

Mobil ve çevrimiçi oyunlar sisteme sonradan dahil oldu.

2010'larda yaşanan bir diğer yenilik de mobil oyunlarda yaşandı. Kullanıcılar konsol oyunlarının yerine çevrimiçi oyunlara yönelmeye başladı ve Nintendo Switch ile Wii konsolları, dönemin yükselen değerleri arasına girdi. Artık hemen hemen her evde konsol bulunuyordu ve e-spor sistemi yavaş yavaş kendine yer edinmeye başlamıştı. Atari salonları ise demode etkinliklere dönüşmüştü.

E-spor ile birlikte oyun oynamak meslek haline geldi.

2014 yılında, e-Sporu geliştirmek için Japon Competitive Gaming markası Elektronik Spor Ligi ile ortaklık kurdu. O dönemde pek çok Japon, video oyunu oynayarak gelir elde edebileceğini anladı ve sektör bir anda eğlenceyi de içine alan yeni bir meslek doğurdu. Bu sistem bütün dünyada kabul edildikten sonra Nintendo, Wii, Playstation ve XboX gibi sistemler kullanıcılarına daha farklı deneyimler sunmak için gelişmeye başladı.

Japonya geleceğin oyun dünyasını da şekillendireceğini neredeyse kanıtladı.

Gelinen son aşama ise Japonya'daki oyun sektörünün gelecekte metaverse, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi kavramlar üzerinden çılgın sistemler sunacağını kanıtladı. Oyuncular arasında oyuna dahil olmanın en iyi yolunun, doğrudan kendin olarak oynamak olduğu fikri yayılmaya başlayınca gaming sektörü VR gözlük ve kıyafet teknolojisiyle birleşmeye başladı. Şu an yükselişte olan bu trendler, Japonya'nın tıpkı geçmişte olduğu gibi gelecekte de oyun sektörünü şekillendireceğini neredeyse kesinleştirmiş durumda.

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu