Gerçekten şaşırdık!Bu dönemlerde insanlar her zaman bu salgınlarla başa çıkmak için çeşitli yöntemlere başvuruyorlar. Salgını bitirmek için pek çok yöntem uygulanıyordu.O dönemde insan yakmak ve inanılan dinlere sığınarak, salgından korunabileceğini düşünmek oldukça yaygındı ama ikisinin de pek fazla etkisi yoktu.Bazı dönemlerde yapay bağışıklık geliştiriciler yani aşılar kullanılırken zaman zaman da sürü bağışıklığı beklendi. Bağışıklık kazanılmadığında ise salgın gittikçe büyüdü, büyüdü ve büyüdü...Aslında tarihe baktığımızda aşı pek çok hastalıkla kullanılmış ve gün geçtikçe de geliştirilmeye devam edilmiş. Aşının tarihi de oldukça eskiye gitmektedir.İlk aşı aslında çiçek hastalığına kadar gidiyor. Günümüzde adını hiç duymadığımız bu hastalık uzun dönem insanları esir almıştı.Çinliler çiçek hastalığı geçiren kişilerin vücutlarında çıkan yaraları alıp bir yerde ezerek onları toz haline getiriyor sonra da burundan soluyarak kendi vücutlarına almalarını sağlıyordu.Ne alaka dediğinizi duyar gibiyiz ama şu anda uygulanan aşılara da baktığımızda her biri yapay da olsa bağışıklık geliştirmemizi sağlıyor. Bu yöntemlerde de vücudun direkt virüsü alarak bağışıklık geliştirmesi amaçlanıyordu.Bu şekilde dünyanın farklı yerlerinde farklı önlemler geliştiriliyor ve uygulanıyordu. Çiçek hastalığı tüm dünyayı etkisi altına almıştı.Ama bu hala bizim bildiğimiz aşı gibi değildi, hastalığın sebep olduğun irinler toplanıyor ve hasta olmayan kişilerin derilerine veriliyor üstleri de gül yaprakları ile kapatılıyordu.İngiliz elçisinin oğluna yapılan bu aşı tarihe ilk aşı olarak geçse de hala bizim günümüzde kullandığımız aşıdan oldukça farklıydı. Ama kabule delim etkisi oldukça büyüktü. Ölüm oranını %95 düşürüyordu. Gerçekten büyük bir fark!1796 yılında çiçek hastalığı hala devam ediyor ve bundan dolayı da pek çok insan izole şekilde yaşamaya ve işlerini halletmeye çalışıyordu. Cerrah Edvard Jenner ise şehirde dolaşmaya çıktığı bir zamanda bir ahırın önünde durup içeride inek sağan kadınlara bakmaya başladı.Araştırmalarına devam ettiğinde inek sağan kadınların diğer kişilere göre daha az çiçek hastalığına yakalandığını belirledi.Bu teoriyi kanıtlamak için daha önce sığır çiçeği hastalığı geçiren birinden aldığı sıvıyı önceden bu hastalığı geçirmemiş bir çocuğa enjekte etti ve çocuk 2 gün içerisinde bu hastalığı kolay bir şekilde atlattı.Ve sonunda Jenner'ın teorisi doğru çıktı, çocuk bağışıklık kazandı ve çiçek hastalığına yakalanmadı. Dünyada ilk defa çiçek hastalığına bağışıklık kazanmış biri vardı.1798 yılında bu aşılanma yöntemi kabul edildi ve bir dönemin öldürücü hastalığı tarih olmaya başladı.Ve böylece Jenner'ın bu süreci ilk başlattığı yere, ahırdaki ineklere de bir gönderme yapıldı. Böylece bu tedavi yöntemi hayatımıza aşı olarak girdi.Vaccine isminin inekten geldiğini hiç mi hiç düşünmemiştik...