Tarihte İnsanların Topluca Çıldırdığı, Kitlesel Histeri Olarak Bilinen Ürkütücü Olaylar

Ekşi Sözlük yazarlarından alebahad, tarihteki en bilindik kitlesel histeri olaylarını derleyerek mükemmel bir yazı hazırlamış.

Kendisinin verdiği izinle bu nefis yazıyı sizlerle buluşturuyoruz:

Kitlesel histeri, genel olarak farklı insanların aynı histerik semptomlar, açıklanamayan olaylar veya hastalıklar göstermesi diye tanımlanabilir ve tarihte ilginç örnekleri mevcuttur... Misal: 

2006 yılında Hindistan, Mumbai'de bulunan Mahim Körfezi'nde gerçekleşen bir olay var.

Bu körfez, Hindistan'ın en kirli körfezlerinden birisidir; çünkü günde tonlarca kanalizasyon ve endüstriyel atık bu körfeze boşaltılmaktadır. Ancak 2006 yılında bir gün, körfez sakinleri körfezde yer alan Teethal Sahili'nde tuzlu deniz suyunun tatlı suya dönüştüğünü iddia eder.

Hemen yayılır bu haber ve insanlar sahile koşup deniz suyunu içmeye başlar. Maharashtra Kirlilik Kontrol Bürosu uyarılar yapmaya başlar, sağlık problemleri olabileceği yönünde. Ancak bırakın uyarıları dinlemeyi, insanlar kap kacak kapıp oraya koşarak suyu şişelere, damacanalara, tencerelere doldurup doldurup evlerine götürmektedirler. Öğleden sonra saat 2 gibi bölgenin dini liderleri, suyun tekrar tuzlu suya döndüğü açıklaması yapar ve insanlar sakinleşir.

Yetkililer bir açıklama yapmaya çalışırlar ve en mantıklısı yoğun yağan yağmurlar dolayısı ile deniz kenarında su altında kayalardan fışkıran tatlı yağmur suyunun yoğunluktan ötürü yüzeye çıkmış olabileceğidir; ancak kanıt yoktur.

Bir diğer kitlesel histeri olayı ise Afrika'da olur.

Yıl 1962, Tanzanya ile Kenya sınırındaki Tanganyika bölgesinde meydana gelir. Yatılı bir köy okulunda 3 hınzır kızın yaptığı bir şaka nedeniyle tüm sınıf kahkaha krizine girer. Kısa süre sonra tüm okul neye güldüğünü bilmeden kahkaha atmaya başlar. Okul kapatılır; ancak evlere gönderilen çocukların aileleri vasıtasıyla bu histeri bölgeye yayılır ve binlerce kişiye bulaşır. Sebepsiz kahkaha krizine girmiş grup grup insanlar düşünün.

Zamanla azalarak sürer ve sona erer bu olay. Olay sonrası raporlara göre olay bittikten sonra hemen hemen tüm bölgedeki insanlarda acı, bayılma, solunum problemleri, kaşıntılar ve çığlık nöbetleri semptomları gözlenmiştir. Uzmanlar durumun strese dayalı olduğunu söylüyor.

Bir başka olay ise "Hindu Süt Mucizesi" diye geçiyor literatürde.

21 Eylül 1995 tarihinde şafaktan hemen önce bir grup Hindu din adamı Yeni Delhi'nin güneyinde bir tapınakta fil başlı tanrı Ganesha heykeline süt sunmaktadırlar. Birden kaptaki süt kaybolur ve heykelin sütü içtiği düşünülür. Bu haber hemen hızla herkesçe duyulur ve daha öğlen olmadan hemen hemen tüm ülkede tanrı heykellerinin süt içtiği vakaları yayılır. O günün akşamına doğru ise heykeller süte doymuştur ve bu olay kapanır. Mucizeye inanan binlerce insan olduğu gibi bu olaya osmoz gibi bilimsel açıklama yapmaya çalışanlar da olmuştur.

Kaynağı

Bir garip olay daha var, yer Portekiz bu kez.

2006 yılında Portekiz'de televizyonda yayınlanan ve bizim 'Çılgın Dershane' ayarında bir gençlik dizisi olayın failidir. Dizi, gençler arasında çok tutulan bir dizidir. Bir anda 300 kadar öğrencide ve yaklaşık 14 okulda öğrenciler arasında bir semptomlar silsilesi başlar. Nefes darlığı, kızarıklıklar, baş dönmesi gibi nedenlerden ötürü okullar dahi kapatılır. İşin ilginç yanı bütün bu öğrenciler en son o diziyi izlemişlerdir ve son bölümde de oyuncular benzer roller sergilemişlerdir. Ulusal Sağlık Kurumu olayı kitlesel histeri diye tanımlamıştır.

Kaynağı

Bunlar yetmediyse "Penis Paniği" diye bir fenomen daha var.

Bu olayda Afrika, Asya ve hatta Avrupa'da bir takım insanlarda aniden cinsel organın küçülmesi hatta yok olması korkusu baş gösteriyor. Binlerce kişide görülen bu durumun geçmişi aslında daha eski; hatta 16. yüzyıla kadar dayanıyor.

1967 yılında Singapur'da da yüzlerce insan bu semptomlarla hastanelere koştular. İşin ilginç yanı ise hastaların hiçbirisi Singapurlu değilmiş, tamamı Çinli göçmenlerden oluşuyormuş. 1984 yılında ise Çin'de oluyor aynı olay. 3000 kişide görülüyor üstelik; ama bir farkla. Bunlar hastanelere değil de yerel üfürükçülere gidiyor ve kırmızı biber, karabiber ve her türlü biber sürerek olayı durdurmaya çalışıyorlar kendilerince.

1990-2000 yılları arasında Batı Afrika'da da rapor ediliyor "Penis Paniği", ama bu sefer durum biraz daha farklı.

Bu sefer insanlar cinsel organların küçüldüğünü değil, tamamen yok olduğunu iddia ediyor. Hatta organların karaborsada satılmak için çalındığı iddiasında hastalar. Doktorlar tetkiklerde her şeyin normal olduğunu iddia ettiğinde ise hastalar muayene anında organların aniden geri geldiğini ama ya daha küçük ya da işlevsiz olduğunu söyler. Olay kitlesel histeri olarak tanımlanır...

Bu arada bu olayda 36 kişi penis hırsızlığı nedeniyle sokaklarda öldürülmüştür.

Kaynağı

Son örnek ise meşhur dans vebası.

1518 yılında o zamanlar kutsal Roma İmparatorluğu topraklarında kalan Fransa'nın Strasbourg kentindeyiz. Haziran ayında kentin sokaklarında genç bir kadın çılgınlar gibi hiç durmadan dans etmeye başlar. 1 hafta sürer bu dans. Hafta sonunda 34 kişi daha katılır dansa, 1 ay sonra 400 kişidir dans edenler. Bir çoğu kalp krizinden veya bitkinlikten ölür. O döneme ait bir çok farklı kaynak olayı doğrular.

İnsanların neden dans ettikleri veya isteyerek mi dans ettikleri bilinmiyor; çünkü anlatılanlara göre hepsinin sonu acılı olmuştur.

Kaynağı

İşte tarihten birbirinden ilginç, ürkütücü ve açıklanmakta bir hayli zorlanılan kitlesel histeri örnekleri böyle.

Alebahad'a bu bilgilendirici yazı için tekrar teşekkür ederek, yazımızı noktalandıralım.

Popüler İçerikler

Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var