Tarihte Görülen Başarıyla Sonuçlandığına İnanmakta Zorlanacağınız 5 Dolandırıcılık Vakası

Geçmişte yaşanan dolandırıcılıklar genellikle kazanılan para ve verilen zarar açısından oldukça başarılıdır. Bu dolandırıcılıklarla ilgili en şaşırtıcı şey, çalmayı başardıkları miktar veya dahiyane planları değil, işe yaramış olmalarıdır. İçeriğimizde yer bulan, dünyayı değiştiren şok edici tarihi dolandırıcılık vakalarını muhtemelen daha önce duymadınız! Buyurun içeriğimize! 👇

1. Piltdown Adamı

Piltdown Adamı, dünyayı değiştiren en rezil sahtekarlık vakalarından biriydi. 1912'de İngiliz paleontolog Charles Dawson, İngiltere'de bir çukurda bulduğu insan ve maymun arasındaki ara formu doğruladığını açıkladı. Ayrıntılı bir şekilde tasarlanmış bir aldatmaca olduğu 1953 yılına kadar ortaya çıkmadı; insan kafatasının parçaları ve hayvan kemikleri yapay olarak yaşlandırılmıştı ve aynı canlıdan gelmiş gibi görünmeleri için birleştirilmişti.

Bu uydurma bilginin etkileri çok büyük oldu. Bazıları bunu insanların maymundan evrimleştiğinin kanıtı olarak kullanarak diğer bilimsel sahtekarlıkları teşvik etti.

Ayrıca birçok önde gelen bilim insanının, var olmadığı halde yaratığı anlamaya çalışarak zaman ve kaynak israf etmesine sebep oldu. Neyse ki bilim, Piltdown Adamı aldatmacasını geride bırakmayı başardı. Bu olay, bu tarz keşiflere her zaman makul oranda şüphecilikle yaklaşmamız gerektiğini halen göstermekte.

2. Hitler Günlükleri

Dolandırıcılığın tarihte görülen en çirkin vakalarından bir diğeri ise Adolf Hitler'in kişisel günlükleri olduğu iddia edilen Hitler Günlükleri'dir. Günlükler, 1983 yılında gazeteci Gerd Heidemann ve ortağı Hugh Trevor-Roper tarafından bulundu.

Stern dergisi tarafından dokuz milyon Alman Markı karşılığında (2020'de yaklaşık 5,8 milyon dolar) satın alındı.

Günlükler altmıştan fazla cilt içermekteydi ve 1932 ile 1945 arasındaki dönemi kapsıyor gibi görünerek Nazi liderinin hayatına dair samimi bir fikir veriyordu. Ne yazık ki, kısa süre sonra günlüklerin Konrad Kujau adlı eski bir Nazi askeri tarafından hazırlanmış olduğu ortaya çıktı.

3. Ben, Claudius

Ben Claudius'un hikayesi de tarihteki en kötü dolandırıcılık vakaları arasındadır. Roma İmparatorluğu döneminde Claudius, imparatorluk ailesinin bir üyesi ve İmparator Augustus'un uzaktan bir akrabasıydı. Claudius doğuştan hasta ve zayıf olmasına rağmen tüm kardeşlerinden daha uzun yaşadı ve tahta çıktı.

Claudius'un bu başarıyı sahtekarlıkla elde ettiği öne sürüldü. İddiaya göre, I. Claudius takma adıyla, Augustus'u beceriksiz bir hükümdar olarak tanımlayan ve kendisini tahtın gerçek varisi olarak gösteren bir dizi kitap yazdı.

Bu hareketi senatodan destek almasını ve sonunda tahta geçmesini sağladı. Bu dolandırıcılığın sarsıcı etkileri oldu; Roma İmparatorluğu içinde büyük bir güç kaymasına yol açtı ve Roma'yı yüzyıldan fazla yönetecek olan Julio-Claudian hanedanının yükselişine neden oldu. Popüler bir BBC mini dizisine uyarlanan, pek çok romana ve tiyatro oyununa ilham olan, Claudius kitapları da günümüzde hala etkisini korumakta. Ben Claudius, küçük gibi görünen sahtekarlık eylemlerinin bile nasıl geniş kapsamlı sonuçlara yol açabileceğinin güçlü bir örneği değil mi sizce de?

4. Siyon Liderlerinin Protokolleri

Kısaca Protokoller olarak da bilinen Siyon Liderlerinin Protokolleri, tarihin en kötü şöhretli ve en çok dağıtılan Yahudi karşıtı yayınıdır. Tamamen uydurma olmasına rağmen Protokoller, Yahudilere olan nefretlerini haklı çıkarmak için kullanan Yahudi düşmanları tarafından kabul görmekte gecikmedi. Avrupa ve Amerika'da hızla yayıldı.

II. Dünya Savaşı'na giden yolda Almanya'da anti semitizmin alevlerini körüklemek için kullanıldı.

Belgeler, bugün hala geniş çapta okunmaktadır. Protokoller, dolandırıcılığın insanları nasıl manipüle edebileceğinin ve insanlara nefret tohumları ekerek dünyada nasıl sorunlar doğabileceğinin en açık örneklerinden biridir. Protokoller'in bu kadar etkili  olmasının sebebi, insanların mevcut önyargılarından yararlanıp onları siyasi kazanç için sömürülmeleridir. Belgelerin tamamının yalan olduğu bilinse de etkileri yadsınamaz.

5. Konstantin'in Bağışı

Konstantin'in Bağışı, 13. yüzyıla kadar gerçek olarak kabul edilen ve 4. yüzyıl Roma imparatoru Konstantin'in Roma ile İtalya'nın tamamını Papa Sylvester'e verildiğini gösteren sahte bir belgedir. Bu belgenin doğruluğunun olmadığı 1440 yılında ortaya çıksa bile tarihin akışını geri dönülmez bir şekilde çoktan değiştirmişti. Konstantin'in Bağışı, bugün hala hissedilen geniş kapsamlı etkileriyle tarihteki en etkili dolandırıcılıklarından biri olarak öne çıkmakta.

Yüzyıllarca Batı Avrupa'nın tek bir dini kurum tarafından yönetilmesiyle sonuçlanmış, Hristiyanlığın Avrupa'nın devlet dini haline gelmesine neden olmuştur.

Ayrıca, Katolik Kilisesi'nin ortaçağ yaşamının birçok yönden güç iddia etmesini sağlamış olduğu da inkar edilemez bir gerçek. Yalnızca kilise hukukuna tabi olan sözleşmelerin, dini mahkemelerin yasal olarak uygulanması yoluyla önemli bir etkiye sahip olup otorite haline geldiler. Papa, suçluları affetmekten vergi toplamaya ve savaşları yönetmeye kadar uygun gördüğü her an sivil güçleri kullanabildi.

Siz bu dolandırcılıklar hakkında neler düşünüyorsunu? Bu vakalar gerçekleşmeseydi şu an nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk? Sizce bir farklılık olur muydu? 

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Fayton Kelimesi Nereden Geldi? Yunan Mitolojisine Dayanan Phaeton Efsanesi
Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Bir Örgütleniş Biçimi: Feodalite Nedir?
Soykırımlardan Savaşlara Tarihin Karanlık Sayfaları Arasında Kalmış Korkunç Olaylara Işık Tutuyoruz!

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
18.02.2023

Bonus: "Sülün Osman" Saf insanlara boğaz köprüsü başta olmak üzere birçok kamu malı ve tarihi eseri (sözde) satan bir kişi :) Buyrun hikayesi: https://onedio.com/haber/tum-zamanlarin-en-buyuk-dolandiricisi-sulun-osman-i-yakindan-tanimak-ister-misiniz-767448

18.02.2023

Kimse Avrupa'yı yaptıkları halde ırkçılıkla suçlamazken, devlet düşmanı proje partilerinin önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'ni fonlanmış şeylerlerin de desteğini alarak ırkçılık iftirası attılar ve etnik kimlik çatışması çıkardılar.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ