Tarihte Bu Hafta Neler Oldu: Kristof Kolomb Haiti'yi Keşfetti, Hulahop Çevirmek Yasaklandı, John Lennon Öldürüldü!

Yıl 2018.

Hiç dikkatinizi çekti mi? Konuşmalarımızda, düşüncelerimizde hatta hayallerimizde bile hep geçmişteki olaylara, tarihe yöneliyoruz. Belki bunu bilinçsiz bir şekilde yapıyoruz ama kabul etmek lazım ki tarihten kopamıyoruz. Bir bakıma unutmamakta haklıyız çünkü tarihin o tozlu sayfalarında neler olup bitmedi ki? 

Bunları birlikte hatırlayalım diye sizler için hazırladığımız 'Tarihte Bu Hafta Neler Oldu' köşesinin dördüncüsüyle karşınızdayız. 

Hadi başlayalım!

1. 3 Aralık 1930'da Fransız yönetmen, Jean-Luc Godard doğdu.

Jean-Luc Godard, birçok sinemaseverin bildiği gibi, yazar, senarist, eleştirmen ve film yapımcısı olarak Fransız Yeni Dalga hareketin etkili isimlerinden biri. Film anlatısı ve formu üzerine deneyler yapmayı ve hem sinemanın hem de kendi stilini oluştururken kullandığı bileşenlerin sınırlarını zorlamayı seven bir yönetmen olduğunu söyleyebiliriz.

Aslında fazla söze gerek yok, sinemasını en güzel kendisi açıklıyor; 'Kimi insanlar sokakta yürürken etrafı bakıp gözlemler, kimileri ise önüne bakar ve başını kaldırdığında birdenbire mühim bir şeyler görüverir; bunu sinemaya uyarlarsak, ben ikinci türden bir yönetmenim.'

Godard'ın sinematografisi hakkında daha fazla bilgi için sizi aşağıdaki içeriğe alalım;

Kalıplara Sığmayan Yönetmen Jean-Luc Godard'ın Sinemasından Mutlaka İzlemeniz Gereken Filmleri

1967 senesinde ilk kalp nakli ameliyatı yapıldı ancak, hasta 18 gün yaşayabildi.

Ameliyat, Güney Afrika'nın Cape Town kentinde Groote Schuur Hastanesi'nde Doktor Chnstian Barnard tarafından gerçekleştirilmişti. Louis Waskansky adlı bir toptan bakkaliyeci, yıllardır kronik kalp hastalığından şikâyetçiydi ve artık ölümün eşiğine gelmişti. Bir trafik kazasında beyni parçalanan 25 yaşındaki Denise Darvali adlı gencin kalbi alınarak Waskansky'ye takıldı. Altı saat süren ameliyat sırasında, Dr. Barnard'a 30 kişilik bir ekip yardım etti. Louis Waskansky, yeni kalbiyle 18 gün yaşadıktan sonra, maalesef akciğer iltihabından öldü.

2. 04 Aralık 1131 yılında İranlı matematikçi, astronom, şair ve filozof, Ömer Hayyam vefat etti.

Ömer Hayyam'ın edebiyat tarihindeki yerini belirleyen, sonraki yüzyıllarda da İslam dünyasının en büyük şairlerinden biri olarak anılmasını sağlayan yazdığı rubailerdi. O günlerden bugüne dilden dile dolaşarak gelen sayısının iki yüz kadar olduğu tahmin edilen rubaileri, sonraki çağlara da damgasını vurdu. Yıllar yıllar önce bugünleri gören ve güçlü kalemiyle yazıya döken Hayyam'ı şu rubaisiyle, hep birlikte analım;

'Yaşamanın sırlarını bileydin 

Ölümün sırlarını da çözerdin; 

Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok: 

Yarın, akılsız, neyi bileceksin?'

1955 yılında, Türkiye'deki ilk elektrikli tren, Sirkeci-Halkalı (İstanbul) arasında çalışmaya başladı.

1879 yılında Alman Ernst von Siemens tarafından icat edilen ilk elektrikli tren, ilk defa 4 Kasım 1980 tarihinde, İngiltere’nin Londra şehrinde hizmete girmişti.

1955 yılında, İstanbul'da Sirkeci-Halkalı arasında çalışmaya başlayan tren, 1969 yılında ise İstanbul'un Anadolu yakasında, Haydarpaşa-Gebze arasında ikinci elektrikli tren işletmeciliğine geçilmişti.

3. 05 Aralık 1492 yılında Kristof Kolomb, Haiti'yi keşfetti.

15. yüzyılın ikinci yarısında İspanya'nın Bask ülkesinde inşa edilen Santa Maria, 1492 yılında Kolomb tarafından kiralanmış ve Asya'ya yeni bir yol bulmak için çıkılan tarihi deniz seferine öncülük yapmıştı. 37 günlük yolculuğun ardından Bahamalar'a ulaşan Kaptan Kolomb ve filosu yaklaşık 10 hafta sonra Haiti açıklarındaki kayalıklara çarptı. Santa Maria batınca Kolomb yakın bir bölgede 'Yeni Dünya”daki ilk koloni yerleşimini kurdu ve geriye kalan iki gemiyle İspanya'ya dönerek Aragon Kralı II. Fernando ve İspanya Kraliçesi I. Isabel'i “keşfi” konusunda bilgilendirdi.

İlk yolculuğunda Japonya'ya gitme hedefinde olan Kolomb, kendisini yanlışlıkla “Yeni Dünya” olarak adlandırılan Amerika kıtasında bulmuştu. Ancak, o sırada ayak bastığı toprakların Asya kıtası olduğunu sanıyordu ve ne yazık ki gerçeği öğrenemeden öldü.

1901 yılında Alman fizikçi, Werner Heisenberg doğdu.

Alman fizikçi, Werner Karl Heisenberg, Atom Kuramının formülize edilmesi konusunda önde gelen isimlerden biri. Aynı anda bir parçacığın tam konumunu ve ivmesini belirlemenin imkânsız olduğunu ifade eden “Belirsizlik İlkesi” keşfiyle 1932 yılında fizik alanında Nobel Ödülü almıştı. Heisenberg, aynı zamanda Matris Mekaniği Kuramını da geliştirmiştir.

Aynı zamanda, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman atom bombası projesinde yönetici görevini yürütmüştü. Bu görev savaş sonrası kısa süre hapiste kalmasına ve kariyerinin kalanı boyunca da tartışmaların odağında olmasına neden olmuştu.

4. 6 Aralık 1865'te ABD anayasasına köleliği yasaklayan madde eklendi.

Köleliğin kaldırılmak istenmesi ABD’de iç savaşa neden olmuş ve köleliğe karşı olarak bilinen ABD başkanı Abraham Lincoln, bir suikast neticesinde öldürülmüştü.

Lincoln’ün köleliği resmen kaldırması her ne kadar büyük bir adım olsa da kölelerin sorunlarını çözmek için yeterli değildi. Çünkü insanlar yasayla kölelikten kurtulsalar da ellerinde hiçbir şeyleri olmadığından toplumun en yoksul kesimini oluşturuyorlardı. Yani siyahilerin kölelik durumları bu yasadan sonra da kısmen devam etmişti.

1931 yılında ise sanat güneşimiz, Zeki Müren doğdu.

Oyuncu, tiyatro sanatçısı, tasarımcı, şair, söz yazarı, besteci ve şarkıcı... Türk Sanat Müziği'nin kadife sesi, Zeki Müren, belki de sözcüklerle anlatılamayacak kadar büyük bir insan. Onun yazdığı şarkı sözleri ve bestelediği şarkılar, bugün hala en hoş sohbetlerin gerçekleştiği masaların vazgeçilmez parçalarından biri. 

Sanata ömrünü veren Müren, tam 87 yıl önce dünyaya gelmişti. O zaman, Zeki Müren, iyi ki doğmuş!

Zeki Müren ile ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bu içerik de ilginizi çekebilir;

Zeki Müren'in Tek Aşkı Kürşat Bey ile Yaşadığı Sonsuz Sevginin Detaylarını İlk Kez Öğreneceksiniz

5. 07 Aralık 1941'de Pearl Harbor Saldırısı gerçekleşti.

Pearl Harbor saldırısı, 12 adet Amerikan savaş gemisini ciddi şekilde hasara uğramasına, 188 savaş uçağının imha edilmesine ve en önemlisi de 1.178 kişinin yaralanmasına, 2,403 Amerikan askeri ile 68 sivilin ölümüne sebep olmuştu. 

Bu olayın sonucunda ABD, Japonya’ya savaş ilan etmiş ve II. Dünya Savaşına resmen dahil olmuştu. Bu olayın intikamını insanlık dışı bir şekilde alan ABD, Hiroşima’ya 3 gün sonra da Nagazaki’ye attığı atom bombalarıyla yüz binlerce kişinin hayatını yitirmesine sebep olmuş ve izlerini günümüze kadar taşıyan radyoaktif etkiler bırakmıştı.

1958 yılında İstanbul sokaklarında hulahop çevirmek yasaklandı.

“Hulahop çevirmek neden yasaklasın ki?” dediğinizi duyar gibiyiz. Bizim de aklımıza hemen “Neden” sorusu geldi ve hayal sınırlarını bile zorlayan iki sonuçla karşılaştık.

Rivayete göre, bu yasağın arkasındaki sebep İlluminatiymiş. Hulahop üreten Carlon şirketi Ortadoğu ülkelerine büyük bir ekonomik gelir bırakmaktaymış. Düşmanlarının güçlenmesini istemeyen İsrail bu sektörün belini kırmak istemiş ve devreye İlluminati’yi sokarak Menderes’e dozu yüksek bir ihtar çekmiş. Böylece İstanbul’daki hulahop yasağı ortaya çıkıvermiş.

İkinci tahmin ise, 1958 yılında Ankara’da, Amerikalı bir genç kız hulahop çevirirken hayatını kaybetmiş. Bunun üzerine dönemin basını hulahop çevirenlere karşı eleştirel bir tutum takınmış. Bu süreç sonunda da hulahop çevirmek yasaklanmış. Bu rivayetin ilginç yanı, ölen kızın Ankara’da, yasağın ise İstanbul’da olması.

6. 08 Aralık 1980'de John Lennon akli dengesi bozuk bir hayranı tarafından vurularak öldürüldü.

Dünyaca ünlü İngiliz müzisyen John Lennon‘ın ölümünün üzerinden tam 38 yıl geçti. Efsane grup The Beatles’ın kurucularından biri olan Lennon, yaşasaydı 77 yaşında olacaktı. 

Ünlü müzisyen, The Beatles hayranı olduğu ve akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen Mark David Chapman tarafından, dört kurşunla öldürüldü. Aktivist ruhu nedeniyle Nixon hükümeti tarafından hedef gösterilen Lennon'ın katili, gerçekten sıradan bir hayranı mıydı, yoksa birileri tarafından yönlendirilen bir tetikçi miydi? Kim bilir...

1987'de 9. Nantes 3 Kısa Film Şenliği'nde büyük ödül, Ömer Kavur'un ''Anayurt Oteli'' filmine verildi.

IMDb: 7.8

Sinemamızın en önemli yapıtlarından biri olan 'Anayurt Oteli', Yusuf Atılgan'ın aynı isimli kitabından Ömer Kavur tarafından sinemaya uyarlanmıştı.

Zebercet, ismini ilginçliğinin aksine, eski bir otelde müdürlük yapan sıradan bir adamdır. Görünürde hiçbir sorunu olmayan bu adamın içinde fırtınalar kopuyordur aslında. Her gün kendisiyle ve hayatla savaşır gizliden gizliye. Takıntılar edinmiştir bu yüzden Zebercet. Bu takıntıların en büyüğü ise yoldadır. Bir gün otelin kapısından giren güzel bir kadın, Zebercet'in en büyük tutkusu, en büyük saplantısı olur. Kadın otelden ayrılır ve bir hafta sonra tekrar geleceğini söyler. Bir hafta boyunca bekler adam, kadının kaldığı odaya müşteri almaz, titizlikle düzenler. Kadının ağzından çıkan birkaç kelime kafasının içinde dönüp durur. Geleceği gün heyecanla bekleyen Zebercet düş kırıklığına uğrar, kadın gelmemiştir. 

7. 9 Aralık 1608 yılında, İngiliz şair John Milton doğdu.

İngiliz Edebiyatı'nda Kaybedilmiş Cennet (Paradise Lost) adlı epik şiiriyle tanınan John Milton, İngilizlerin çıkardığı en büyük şairlerden biri olarak görülüyor. Milton'un şiirlerinde ve yazılarında kullandığı güçlü ve etkili belagatı, 18. yüzyılın şiirlerinde oldukça etkili olmuş.

Gelin onu şu sözüyle hatırlayalım; 'Akıl kendi kendinin yeridir ve kendi başına cehennemi cennete, cenneti cehenneme çevirebilir.'

1928 yılında ise Latin harfleriyle yazılı ilk mezar taşı dikildi.

Bu olayın, kulağa biraz tuhaf geldiğini kabul etmek lazım. Ama Yeni harflerin kabul edilmesiyle birlikte bu durum mezar taşlarına bile yansımış. Latin harfleriyle ilk mezar taşının sahibi ise, Aliye Hanım. Avukat Ali Kemal Bey, annesi Aliye Hanım'ın mezar taşını Latin harfleriyle yazdırmak istemiş ve sonuç olarak bir ilke imza atmış.

Gördüğünüz gibi tarihte bu hafta da olanlar olmuş. Haftaya yepyeni olaylarla görüşmek üzere...

Esenlikle kalın efenim...

Popüler İçerikler

Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
İzmir'de 5 Küçük Kardeşi Öldüren Yangında Acı Detay: Kapıyı Kilitleyerek Giden Annenin İfadesi Ortaya Çıktı!
YORUMLAR
10.12.2018

Dimebag Darrell Nerede? Pantera grubunun gitaristi sahnede vurularak öldürüldü...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ