Tarihte Birçok Kültürün Ev Sahibi Olan ve İki Devlete Başkentlik Yapmış Ankara Hakkında İlginç Bilgiler

Tarih öncesi çağlardan tutun da Romalılara, Bizanslılara, Selçuklulara, Osmanlılara ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ev sahipliği yapmış bir şehirdir Ankara. Üstelik o ilk defa başkent olan bir yer değil. Hem ticari hem siyasi hayatımızın önemli bir kenti olan Ankara hakkında bu yazıda size ilginç bilgileri bir araya topladım.

İyi okumalar dilerim.

1. Ankara'nın Latince adı Ancyra'dır ve gemi çapası anlamına gelir.

Antik yazar Stephanos Byzantinos'un yazdıklarına göre Ankara kentini Galatlar kurmuştur. Grekçedeki ismi Ankypa, Latince ismi is Ancyra'dır. Kentin adının anlamı gemi çapası demektir. Milattan önce 300'lü yıllarda Galatlar, Pontos Kralı Mithradates ile birlikte Ptolemaioslar'a karşı Karadeniz kıyılarında savaşmıştır. Pontus Kralı savaşı kazanınca Galatlara hediye olarak gemi çapası verir ve şimdiki Ankara bölgesini savaş ganimeti olarak hediye eder. Buraya yerleşen Galatlar bölgenin adını Ancyra koyarlar.

2. Ankara tarih boyunca çeşitli devlet ve kültürlere başkentlik yapmıştır.

Ankara kenti, Helenistik dönemde Galat boylarından Tektosagların başkenti, Roma döneminde taşra örgütlerinin başkenti, Bizans döneminde kralların konakladığı önemli bir kent, Osmanlı döneminde Anadolu Eyaleti'nin merkezi ve son olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin de başkenti olmuştur.

3. Yerleşik hayata geçildiğinden beri Ankara'da şehir hayatı var.

Ankara'nın geçmişi tarih öncesi zamanlara dayanıyor. Şehir insanoğlunun yerleşik hayata geçtiği dönemlerde kurulmuş. Arkeolojik kazılar, Ankara'da Hititlerin, Friglerin, Lidyalıların ve Galatların yaşamış olduklarını gösteriyor. Özellikle Çorum'da bulunan ve  Boğazköy'de (Hattuşa) yapılan kazılarda Ankara'ya dair pek çok Hitit eseri bulunmuş durumda. Öyle ki kentin tarihi çok eskilere dayandığı için Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi,  1997 yılında yılın müzesi seçilmiştir.

4. Bir rivayete göre de Ankara'yı eşek kulaklı Midas kurmuştur.

Bir Eski Çağ efsanesine göre ise Ankara'yı büyük Frig Kralı Midas kurmuştur. Günümüzde Ankara'nın şehir merkezi Ulus'ta yapılan kazılarda Friglerin oturduğuna dair kesin bilgiler elde edilmiştir. Midas hakkında hem krallık dönemi hem de ölümünden sonrası için mitolojik birçok efsane vardır. Rivayete göre Kral Midas yaşamı boyunca acılar çekmiş biridir; ta anne karnındayken bir hastalığı ortaya çıkmıştır. Asimetrik kulak yapısı vardır ve kulaklarının biri aşağıda biri yukarıdadır. Halkı, kulaklarını eşek kulaklarına benzettiği için eşek kulaklı kral olarak anılmıştır. Midas ayrıca eşek kulaklarıyla ya da 'dokunduğu her şeyi altına çevirmesiyle' ünlüdür. Bugün Midas'ın mezarının Ankara'nın Polatlı ilçesinin Yassıhöyük Köyü'ndedir.

5. Midas'tan sonra Ankara Lidyalıların, Perslilerin ve Büyük İskender'in eline geçmiştir.

Kimmer istilasından sonra Ankara Lidyalıların eline geçmiştir. Ancak Lidyalıların hakimiyetinde çok durmayıp Persliler tarafından alınmıştır. Aradan 2 yüzyıl geçtikten sonra Büyük İskender Anadolu'daki Pers hakimiyetine son vermiştir.

6. Ankara'da hâlâ Roma'nın izleri vardır.

Roma imparatoru Augustus’un Ankara’yı kesin olarak aldıktan sonra burası bir eyalet olmuş ve etrafında mabetler, pazaryerleri, yollar ve suyolları yapılmıştır. Günümüzde Roma İmparatorluğu'nun izlerini Ankara'da görebiliyoruz. Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunun Hacı Bayram Camii'nin hemen bitişiğinde M.Ö. 20 yıllarında yapılan Augustus Tapınağı bulunmaktadır. Roma Dönemi yazılı kaynaklarına göre miladi yılların başlarında dünya nüfusu 250 milyon iken, Ankara'nın 100 bin nüfuslu görkemli bir imparatorluk kentidir.

7. Bir zamanlar Hristiyanlığın önemli bir merkeziydi.

Ankara kenti Roma İmparatorluğu'ndan sonra Bizans'ın egemenliğine girmiştir. 334-1073 yılları arasında Bizans'ın elinde olan şehir, Anadolu'da Hristiyanlığın önemli bir merkezi olmuştur. Kentte Hristiyanlık dinine ait pek çok mabet vardır. Antik dönemde Ankara'da bir saray, senato binası, agora, bazilika, Zeus ve Asklepeion'a adanmış tapınak, kilise, rahibe manastırı vardır. Çoğu yıkılmış olsa da bugün Anafartalar Caddesi ile Çıkrıkçılar Yokuşu arasında Aziz Clemens adına yapılmış Clemens Kilisesi Ankara'daki tek Bizans yapısı olarak hayatta kalmıştır. Ayrıca şehrin en önemli yapısı Ankara Kalesi'nin altında II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından yapılan 1200 kişilik büyük bir sığınak da bulunmuştur.

8. Ankara askeri özellikleri nedeniyle dikkat çeken bir kent olmuştur.

Selçuklu Sultanı Alparslan 1071 yılında Bizans ordularını Malazgirt'te mağlup edince Ankara'nın kaderi değişmiştir. Şehir Türklerin eline geçmiş, Ankara Kalesi önemli bir askeri merkez haline gelmiş ve Ege limanları ile Mezopotamya toprakları arasında önemli bir geçiş noktası olmuştur. Askeri özelliğinin yanı sıra bu dönemde şehir ilim, medrese ve dini mimari eserleri ile donatılmıştır. Moğol istilaları sonucu Selçuklular zayıf düştüğünde bir süre İlhanlılar kenti yönetse de 1354 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa, şehri Osmanlı ülkesine katmıştır.

9. Ankara'nın Osmanlının elinde kalarak Türk yurdu olması sağlanmıştır.

Hepimizin tarih derslerinden hatırlayacağı üzere Yıldırım Beyazıt devrine kadar önemli bir olay olmamıştır. 1402 yılında Timur Ankara'ya saldırana dek. Çubuk ilçesinde yapılan Ankara Savaşı'nda Beyazıt, Timur'a yenilince şehrin kaderi de değişmiştir. Timur Ankara'dan ayrılınca Beyazıt'ın oğlu Mehmet Çelebi padişahlığını ilan etmiş ve tekrar Ankara'yı almıştır.

10. Düşmanın hep batıda olması ve kentin savaşlardan uzak kalması nedeniyle ülkenin başkenti olması gerektiğine karar verilmiştir.

Osmanlı Devleti yönetiminde Ankara bir eyalet haline gelmiştir ve uzun bir süre işgal edilmeden korunaklı olan bir eyalet olmuştur. Balkan Savaşları sırasında pek çok Rumeli vilayeti kaybedilince devlet merkezinin İstanbul'da olması sakıncalı görülmüş ve merkezin Ankara'ya taşınması gerektiği düşünülmüştür. 1920 yılında Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin merkezi Ankara olarak ilan etmiş ve 1923 tarihinde çıkarılan bir kanun ile Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur.

11. Cumhuriyetten sonra Ankara modern bir şehir haline gelmiştir.

Ankara başkent seçildiği yıllarda küçük, yoksul ve çok az sayıda binası olan bir şehirdi. İstiklal Savaşı'nda milli mücadelenin merkezi olan şehir cumhuriyetin ilanından sonra  giderek büyümüş, yepyeni, büyük ve modern bir görünüm kazanmıştır. Özellikle siyasetin ve ticaretin önemli bir merkezi haline gelmiştir.

12. Dünyada sadece Gölbaşı'nda yetişiyor.

Ankara günümüzde siyaseti kadar doğası ve iklimiyle de adından oldukça bahsettiren bir kenttir. Halk arasında güneş ışığından dolayı farklı renkleri yansıtması sebebiyle 'yanardöner çiçeği' olarak bilinen endemik çiçek türü sadece Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yetişmektedir.

13. Uğurlama geleneklerimiz Akköprü'den gelir.

Eski dönemlerde asker uğurlama, hacı karşılama ve uğurlama, gelin alayı geçidi gibi gelenekler 1222 yılında Selçuklular döneminde inşa edilen Ankara Akköprü'de yapılmaya başlanmıştır.

14. Ankara barışsever bir şehirdir.

Anıtkabir Aslanlı Yol'daki 24 Aslan heykeli 24 Oğuz boyunu simgelerken aslanların çift olması birlik ve bütünlüğü, kedi gibi yatmaları ise barışseverliği temsil eder.

15. Günümüzde Ankara şenliklerinde kendilerine yer bulmuşlardır.

Ortaya çıkış tarihi net olarak bilinmese deOrta Asya'ya kadar uzanan bir Türk geleneği olan seymenlik geleneği halen Ankara'da sürdürülmektedir. Eski Türk boylarında göçebe kervanlarını koruyan silahlı birlik ve kolcu görevi olan seymenler, yerleşik hayata geçilmesiyle Anadolu'da köyden köye gelin almaya giden damat tarafının atlı, davullu, zurnalı delikanlı alayına dönüşmüştür.

16. Ankara Garı iki katlı küçük binasıyla hizmete girmiştir.

Alman Bankası tarafından desteklenen ve Osmanlı Demiryolu İşletmesi tarafından yapılan Haydarpaşa - İzmit - Ankara - Arifiye - Adapazarı hattı Ankara'nın Ulus semtine 1892 yılında gelmiştir.

17. Farklı medeniyetler Ankara'ya çok farklı isimler vermiştir.

Ankara adı Frigce 'Ankas' (kıvrıntı), Yunanca'da ' Ankos'' (kayalık vadi, dar boğaz) ve Latincede 'Ancus' (çengel) ve Latincede yine Ankira (Ancyra-gemi çapası), Osmanlıca da Anguri (salatalık), daha sonra değişerek Engür, Engürü, (üzüm), Angora (Ankara'dan gelen kumaş) ve en son Ankara olarak değişmiştir.

18. Ankara'da Ahi örgütleri ticarete yön vermiştir.

Ankara'da Ahi örgütlenmesi kurulmuştur; kent ve çevresinde dericilik, sof yapımı, tahıl üretimi ve bağcılık oldukça gelişmiştir. Anadolu Selçuklularının dağılması ve kentin Osmanlılara geçmesine kadar da ekonomi yönetimi Ahilerin elinde kalmış ve esnaf sayısı 2300'ü geçmiştir.

19. Türkiye'nin ulusal hazinesi Avrupa saraylarında kendine yer bulmuştur.

Gözleri farklı renkte ve beyaz tüylü olan Ankara kedisinin dünyaca ünlü bir kedi ırkıdır ve 18. yüzyılda Avrupa saraylarında bu kedilere çok sık rastlanmıştır. Fransız krallarının saraylarında Fars kedisi popüler olana kadar çok sevilen bir kedi olmuştur.

20. Soyları tükendikten yıllar sonra tekrar üretilmeye başlamıştır Ankara tavşanı.

Uzun ve yumuşak tüyleriyle tanınan Ankara tavşanı yani diğer adıyla Angora tavşanı, Ankara'dan tüm dünyaya yayılmıştır. Tarih boyunca Galatların bir boyu olan Tektosaglar, Frigler ve aynı dönemde İngiliz denizcileri tarafından Fransa ve Birleşik Krallık'a götürülmüşlerdir. 1723 yılında Türkiye'de soyu tükense de yıllar sonra Almanya'da bir Türk vatandaşı tarafından Türkiye'ye yeniden getirilmiş ve  Kayseri'de bir çiftlikte yeniden üretilmeye başlanmıştır.

21. Bir sokaktan daha fazlası; belki de bir cadde ismi Başçavuş.

Türkiye'nin en uzun sokağının 2.7 km. uzunluğu ile Ankara'da bulunan Başçavuş Sokağı'dır.

22. Flamingo cenneti olarak da bilinir.

Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Şereflikoçhisar'daki Tuz Gölü, Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'nı karşılamaktadır.

23. Binbir Gece Masalları'nda bile adı geçen oyun hâlâ Ankara'da oynanıyor.

Tarihi Sakalar, Hunlar ve Göktürkler dönemine dayanan Mangala oyunu Ankara'nın Polatlı ilçesinde halen oynanıyor ve eğitmenlerce çocuklara öğretiliyor. Köçürme olarak da bilinen bu oyun Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay yörelerinde de oynanır.

24. Eskiden misafirlere ikram için yapılırken şimdilerde coğrafi işarete sahip bir lezzet.

Ankara'nın Beypazarı ilçesine has Beypazarı kurusu adında bir kurabiyesi bulunur. Yılda 2 bin ton üretilen ve un, süt, tarçın ve tereyağından yapılan bu yiyecek sadece Beypazarı'nda üretilmektedir. En önemli özelliği üretildikten sonra dayanıklılığını 1 yıl koruyabilmesidir.

25. Ankaragücü 2 , Talimgahgücü 1.

Ankara'da ilk resmi futbol maçı 26 Ekim 1922 yılında Talimgahgücü ve Anadolu Sanatkarangücü takımları arasında yapılmıştır ve Anadolu Sanatkarangücü 2-1 yenmiştir. Bu takım ilerleyen zamanlarda Ankaragücü adını almıştır.

26. At çiftliği, silah deposu, cezaevi ve en sonunda kültür müzesi Ulucanlar.

1925 yılında açılan ve Türk siyasi hayatında önemli bir yere sahip olan Ulucanlar Cezaevi, 1925'den önce 'at yetiştirmek' ve 'silah deposu' olarak kullanılıyordu.

27. Bazen mabet ağacı bazen ise yaşayan fosildir onlar.

Uzun ömür ve sonsuzluğun simgesi olan Gingko Biloba ağaçlarından biri de Ankara Gar'ındadır ve bu ağacın 80 yaşın üstünde olduğu tahmin edilmektedir. Çok dayanıklı bir ağaç olarak bilinen Gingko Biloba, Hiroşima'daki atom bombası patlamalarından kurtulan yegane bitkidir. Türkiye'deki örneği yaşayan fosil olarak bilinir.

Siz Ankara hakkında neler biliyorsunuz? Yorumlarda buluşalım.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Türkiye'nin En Hatalı Şehri: Ankara - İşte Ankara'nın En Acayip 33 "Bug"ı
Ankara Ayazının Ruhunuzu Kestiği 20 Durum
Ankara'nın Ne Kadar Fantastik Bir Yer Olduğunu Kanıtlayan 35 Semt İsmi

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
YORUMLAR
16.10.2022

Çok güzel olmuş çok beğendim.Daha çok böyle içerik görmek istiyoruz.👏👏👏

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ