Güzellik toplum için her zaman önemli bir konu olmuştur. Görünüş, özellikle geçmişte sosyal statünün önemli bir rol oynamış olması gibi başkalarının bizi nasıl algıladığı konusunda hayati bir rol oynar. Ancak bu güzellik standartları geçicidir ve bazen bir son bulurlar.
Lotus ayak olarak bilinen Çin'deki bu güzellik trendi on üçüncü yüzyılda ortaya çıktı. İdeal bir gelinin yaklaşık 8 cm bir ayağa sahip olması bekleniyordu. Çok küçük yaşlardan itibaren kız çocukları ayaklarının lotus ayakkabısı gibi görünmesi için ayak şekillerini değiştirmeye çalıştılar.
Antin Yunan’da insanlar tek kaşlı kadınların çekici olduğunu düşünüyordu. Kaşları doğuştan bu şekilde olmayan kadınlar bu görüntüye kavuşmak için keçi kılını reçine ile yapıştırıp kaşlarının ortasını siyaha boyadılar.
Tarih boyunca diyet kültürü her zaman popülerdi. 1900’lü yılların başında herkesin yakından bildiği bir diyet bağırsak kurdu diyetiydi. Bu diyette yapmanız gereken tek şey bağırsak kurdu haplarını yutmaktı. Bunu yapmalarının arkasındaki mantık, bağırsak kurtlarının bağırsaklarda büyüyüp yiyeceği emerek kilo kaybına neden olmasıydı. Kişi hedefine ulaşınca, bağırsak kurtlarını ortadan kaldırmak için parazit önleyici ilaç içiyordu.
Viktorya dönemindeki en sıra dışı güzellik uygulamalarından biri tüberküloz görünümüydü. Kadınlar tüberküloz hastalığının verdiği soluk ten, kırmızı dudaklar ve ince belleri içeren görünümü beğeniyordu. Bu, kadınların kasıtlı olarak tüberküloza yakalanması, dudaklarını kızartması ve cildinin daha açık görünmesini sağlayan bir trende yol açtı.
İtalya'daki Rönesans döneminde kadınlar, göz alıcı bir görünüm elde etmek için belladonna bitkisinden gözlerine zehir sıkarlardı. Gözlere çok fazla kimyasal madde döküldüğünde gözlere ciddi anlamda zarar verme olasılığı olmasına rağmen, bu sadece güzel kadınların sahip olabileceği bir özellik olarak görüldü. Ancak bulanık görme ve kalp çarpıntısı gibi yan etkileri de beraberinde getiriyordu.
Antik Mısırlılar cesur göz makyajlarıyla tanınırlar. O zamanlar eyeliner gibi makyaj malzemeleri yoktu. Kadınlar da eyeliner tarzı bir görünüm elde etmek için yeşil bakır cevheri, kurşun sülfür ve kurşun bazlı sürme kullandılar. Bunlar ile birlikte çekici bir göz makyajı elde ettiklerini inkar edemeyiz ancak bu makyaja ulaşmak için kullanılan malzemeler oldukça zararlıydı.
Kellik her zaman insanlar, özellikle de erkekler için bir endişe kaynağı olmuştur. Ancak geçmişte kullanılan yöntemler son derece aşırıydı. Yunanlar kelliği yok etmek için kimyon, güvercin pisliği, yaban turpu ve ısırgandan yapılmış bir macun yarattılar. Kötü haber ise, bu tuhaf karışımın zaman ve para kaybından başka hiç bir işe yaramamış olması.
Kraliçe I. Elizabeth'in monarşisi sırasında, kadınlar bunun yüksek zekanın sembolü olduğuna inandığı için daha yüksek saç çizgilerini ve neredeyse varolmayan kaşları tercih ettiler. Bu görünümü elde etmek için fazla tüyleri almak için ceviz yağı ve amonyak ve sirkeye batırılmış bandajlar kullandılar.
Gamzeler oldukça popülerdi ve insanlar onları bir şekilde elde edebileceklerine ikna oldular.
1936'da Isabella Gilbert, yanaklara bastırılmış 2 konik çıkıntı taşıyan ve yüze oturan bir yaydan oluşan bir gamze makinesini icat etti ve gamze trendini bir üst seviyeye taşıdı.
Vietnam'da dişlerinizi karartmak bir zamanlar bir güzellik ritüeli olarak görülüyordu ama bunun aynı zamanda daha derin bir anlamı vardı. Daha manevi inançların yanı sıra, siyah dişlerin bir kişiyi kötü enerjiden koruması ile ilişkilendiriliyordu. Ancak, onları siyah yapmak kolay değildi ve profesyonel yardım gerektiriyordu. Süreç uzundu ve bu geleneğe göre siyah dişler doğal güzelliğin simgesi olduğu için kızların 13 yaşında onlara sahip olması gerekiyordu.
saç, kaş, kıl, tüy ile zekanın ilgisi olduğunu sananlara hala var.