Hepimizin çocukluğumuzdan beri bildiği üzere Atatürk, Latife Hanım'ı sevmiştir ve onunla evlenmiştir.
Fakat Atatürk'ün, Latife Hanım'dan önce Fikriye Hanım ile yaşadığı derin ve trajik bir aşk öyküsü de vardır.
Atatürk'ün hayatından bahseden tarih kitapları, Fikriye Hanım'a 'Atatürk'ün çocukluk arkadaşı' olarak kısaca yer vermesine rağmen; asıl gerçek zamanla ortaya çıktı.
Şimdi selpaklarınızı hazırlayın, arkanıza yaslanın ve sararmış yapraklar arasında kalmış bu hüzünlü aşk hikayesine kendinizi bırakın.
Atatürk'ün hayatında olmaması gereken bir hataydı bu latife hanımla evlenme olayı.Bence o Zaman'larda sanılanın aksine kültürlü ve naif olan kişi Fikriye hanımdır,latife hanım ise Atatürk'ün kişiliğine değil askerliğine hayranlık duymuş ve bu sebeple evlenmiştir.Zaten Zübeyde hanımın da ölmeden önceki son zamanlarında Salih Bozok'a böyle bir cümle kurduğu söylenmektedir.Türk kadınına asıl örnek olacak kişi kesinlikle Fikriye hanımdır;asildir,cesurdur,naif tavırlarının altında gerçekten güçlü bir kadın yatmaktadır.Yani,okuduklarıma göre.Huzur içinde yatsın,güzel insan.
Mustafa Kemal kanlı vuruşmaların, yürek delen okların, göğüs parçalayan kargıların, baş uçuran kılıçların hikayesidir. Mustafa Kemal ; su gibi akan kanların, sayısız harcanan canların, sonu olmayan yiğitliklerin destanıdır. Mustafa Kemal; kızıl elmanın izinde uluğ bir yolcu, yiğit bir ihtilalcidir !
Bu konu hakkında çok yazı okudum. Aslında burada tek aşk vardı oda Atamızın ülkesini, milletini çok sevmesinden kaynaklandığına inandım. Ülkesi için sevdiği kadın ile evlilik yapmayıp, örnek olabilecek bir kadın ile yuva kurması Atamızın aşkını göstermektedir. Hikaye aslında Fikriye Hanım için gerçekten çok kötü bu hadise ile sonuçlandı. Can Dündar' ın ayrı bir köşe yazısında da Fikriye hanım' ın öz yeğeninin ifade ettikleri çok daha çarpıcı aslında.. Okumak isteyenler.. http://candundar.com.tr/_v3/index.php#!#Did=459