Birazdan göreceğiniz bütün bu rahatsız edici görüntüler, istenmeyen genetik özelliklere sahip olan bireylerin toplumun 'temizlenmesi' için kısırlaştırıldığı veya öldürüldüğü bir zamanın belgeleleridir. 1900'lü yıllarda hem ABD'de hem de Avrupa'da yaşamış bu tuhaf ama gerçek olayları sizler için Dailymail'den derledik.
1907'de ABD'de engelli bireylerin çocuk sahibi olma ihtimalini ortadan kaldıran ilk 'sterilizasyon kanunu' kabul edildi. 1931'de, İşçi Partisi ve Archibald Kilisesi 'zihinsel hastaların' zorunlu sterilizasyonu için bir tasarıyı önerdi.
Bu korkunç kısırlaştırma operasyonları ise insanlara onlara neler yapıldığından haber verilmeden yapılırdı.
Şanslıyız ki bu insanlık ayıbı ile ilgili bütün yasalar 1940'ların sonunda kaldırıldı.
Bundan 26 yıl sonra ise aynı kanun Naziler tarafından Almanya'ya getirilecekti.
Solda gördüğünüz fotoğraf 1912'de bir İngiliz ailedeki engelliliğin kalıtımsal olduğunu kanıtlamak için Öjenik Topluluğu tarafından çekilmiştir.
1907 yılındaki kanunun kabul edilmesinden itibaren ABD'de 'akli dengesi bozuk, geri zekalı kimseler, orta zeka geriliği olan kimseler ve epilepsi hastaları' zorla sterilize edilmeye başlandı.
Charles Darwin'in 'Türlerin Kökeni Üzerine' kitabı yayınlandıktan sonra İngiltere'de ve ABD'de bir soy ıslahı furyası yayılmaya başlamıştı.
Öjenik Eğitim Derneği 1907'de İngiltere'de sterilizasyon kampanyası yapmak ve ırksal olarak zayıf bireylerin evliliklerini kısıtlamak yani İngiltere nüfusunun bozulmasını önlemek amacıyla kuruldu. 1931'de, İşçi Partisi Genel Sekreteri Archibald Church, parlamentoda bazı zihinsel hasta kategorilerinin zorunlu sterilizasyonu için bir kanun önerdi.
Bu arada Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 1907'den bu yana, 'aklı dengesi bozuk, geri zekalı, zayıf düşmüş veya epileptik' addedilen erkekler, kadınlar ve çocuklar, çoğunlukla onlara neler yapıldığından haberdar edilmeden sterilize edildi.
1938'de, 33 Amerikan eyaleti, öğrenme engelli kadınların zorla steril edilmesi kanunu kabul etti ve 29 eyalet 'kötü genetik koşullara sahip olduğu düşünülen' kişilerin sterilize edilmesi kanunu geçirdi.
Tüm bu yasalar 1940'larda sonunda yürürlükten kaldırıldı.
Bu bebek yarışmaları ailelerin ırsi kalitesini arttırmak ve düzeltmek için düzenleniyordu.
Bu aileler öjenik bakımından pozitif olarak görülüyor ve daha çok çocuk sahibi olmaları bekleniyordu.
Bu sıralarda ABD'nin Illinois eyaletinde bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatan hastalar bilinçli olarak tüberküloz mikrobu verilerek öldürülüyordu.
Irk ve Yerleşim memurları aynı ölçümleri Museviler için de yapmıştı.
'Bazı insanlar diğerlerine ayak bağı olacak şekilde doğar.'
Alphonse Bertillon özellikle suçluların vücut ölçümleriyle tanınabileceğine inanıyordu.
Bir haberde engelli çocuklarının tedavisi içinde devletten ve hayırseverlerden yardım isteyen bir ailenin haberi vardı. Aklıma geldikçe bu uygulamaların daha insancıl bir şekilde günümüzdede olmasının iyi olacağını düşünmeden edemiyorum. Ailenin en küçüğü bi kaç aylık altı çocuğu var, dördü iki yaş civarında bir kas hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç bir hale gelmiş beşincisi hastalığın belirtilerini gösteriyor, kundaktaki bebeğinde hasta olmasından korkuyorlar. Şimdi baraka gibi evinde altı çocuğa bakamayacakları gerçeğini atlayalım. İlk çocuğun hasta doğdu kader dedin ikincisini yaptın oda hasta doğdu şansını denemek istedin üçüncüyü yaptın o da hasta... Dördüncü beşinci altıncı çocuk nedir? Ustelik bakamıyorsun... Bu şekilde cehaletleri ile ağır derecede engelli çocuklar dünyaya getirdikleri halde ısrarla çocuk yapmaya devam edenler var, devletten engelli mağaşı alabilmek için geçim kaynağı gibi engelli olacağı belli olduğu halde çocuk doğuranlar var.
Eugenicsi savunanlar yani en azından burada Onedio'da savunanlar için söyleyeyim emin olun bunun ucu kendi ailenize hatta size dokunacak olsaydı, isyan ederdiniz insan hakları diye. Tuzunuz kuru ondan böyle rahatsınız. Hele bir de kişinin rızası dışında olan bir şey; geçmişinde kandırmacalarda olan bir şey. Bu gerçekten faşizm ve insanlık dışı!
eugenics ilk basta kulaga mantikli geliyor, soyun islahi, ustunlestirilmesi. bunu ciftlik hayvanlarimizda, tarimda onbinlerce yildir yapiyoruz ve verimlerini vahsi hallerinden onlarca kat yukseltmisiz. bir vahsi misira bakin, birde bugunkine, taneleri yuzlerce kat daha buyuk, besliyici. gelgelelim bunu insan soyunada uygulayalim dediginde neyin ustun, neyin vasat olduguna hangi kriterle karar vereceksiniz. urettigi et yada sut gibi tek bir kriter sozkonusu degil. kisi sakat, ozurlu bile olsa belki zekasi cok yuksek yada metabolizma hizi daha yuksek, stabil. eugenicsin sorunu tek tip insan modeline odaklanmasi, fasizmin son noktasi olmasi. neye gore ustun insan, sen hiz ve guce oncelik verirsin ama cogu durumda dayaniklilik ve stamina hayatta kalmada daha buyuk rol oynar. sayisal zekayi ustun tutarsin, bazen gereken sosyal zekadir hatta sadece salt icgudunun kendisi gerekir.